01.06.2023 - 12:26 | Son Güncellenme:
Hasan DÖNMEZ/KONYA (DHA)
Lise müdürü Harun Avcu, geçen yıl kasım ayında, son sınıfta okuyan G.A. isimli kız öğrenciyi, derslerinde başarılı olduğu için 'Seni Milli İstihbarat Teşkilatı'na memur olarak alacağız' diyerek kandırıp, evli ve 3 çocuk babası Ahmet Mandal ile tanıştırdı. Mandal, iddiaya göre; G.A.'ya günlerce cinsel istismarda bulundu. G.A.'nın durumu anlatmasıyla ailesi şikayetçi oldu. Kendisini 'MİT mensubu' olarak tanıtan elektrik ustası Ahmet Mandal, gözaltına alınıp 25 Kasım'da 'Çocuğun cinsel istismarı' suçundan tutuklandı. Aynı okulda eğitim alan K.K. adlı kız öğrenci de Mandal tarafından tacize uğradığı iddiasıyla şikayette bulundu. G.A.'nın arkadaşı olan K.K.'nin ifadesinde, "Ahmet Mandal, 'Seni MİT'e alacağız' diyerek benimle yakınlık kurdu. 'Seni seviyorum' diyerek sarılıp öptü" dediği öğrenildi. Soruşturma kapsamında yeni delillerle G.A.'nın kendi okul müdürü Harun Avcu ile G.A. ve Mandal'ın odasında dini nikahın kıyıldığı okulun müdürü Asuman Sahar Koleri de daha sonraki süreçte tutuklandı.
37’ŞER YIL HAPİS İSTEMİ
Şüpheliler hakkında savcılık tarafından hazırlanan iddianamede tutuklu Ahmet Mandal, Harun Avcu, Asuman Sahar Koleri hakkında; 'Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı', 'Sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı' suçlarından 37'şer yıla kadar hapis; tutuksuz A.A., M.K., B.K., H.K. için ise 'Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçlarından hapis cezası istedi.
Sanıkların yargılanmasına başlandı. 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya tutuklu sanıklar Ahmet Mandal, Harun Avcu, Asuman Sahar Koleri ile tutuksuz sanıklar A.A., M.K., B.K., H.K. katıldı.
'MİT İLE BAĞLANTIM YOKTUR'
Ahmet Mandal savunmasında, MİT ile bağlantısının olmadığını belirterek, ''Bizim 3 şirketimiz vardır, resmi kurumlardan aldığımız işleri bu şirketler adına alırız. Benim MİT ile veya herhangi bir istihbarat kuruluşuyla bağlantım yoktur. Ben kimseye kendimi istihbaratçı olarak tanıtmadım, herhangi bir istihbarat birimine ilişkin kimlik göstermedim, yakalandığım sırada üzerimde ele geçen özel istihbarat büro yazılı kimlikler bana Kasım 2022 tarihinde PTT yoluyla gönderildi. Kimlikler bana aittir, dediğim gibi benim istihbarat ile bir bağlantım yoktur. Yine evimde ele geçen MİT başvuru evrakları 2015 yılına aittir'' dedi.
Mandal, ''Ben mağdur ile sadece bir kere cinsel ilişki yaşadım. G.A.’nın bakire olup olmadığının farkında değilim. G.A., beni okula çağırdı, ben de gittim. Asuman'ın okulda kalacağımızdan haberinin olduğunu söyledi. Ben birçok okula iş yaptığımdan, birçok okulun anahtarı bende vardı. Asuman'ın okulunun da ben de vardı. Bu okula henüz bir iş yapmamıştım, ancak yapacaktım. Bahsettiğim ihaleye ilişkin bilgiler milli eğitimin internet sitesinde vardır, buradaki bilgilere okullardaki bilgisayarlardan ulaşılabilir. Biz 2 gün boyunca, gece sabaha kadar okuldaki bilgisayardan 1700 okulla ilgili ihale bilgilerine baktık. Bu okulda mağdur ile benim aramda herhangi bir cinsel ilişki olmadı” dedi.
İlk ifadesinde çelişkili beyanları hatırlatılan Mandal, “Benim şimdiki beyanlarım daha doğrudur. İlk aşamada neyin ne olduğunu anlamadığımdan farklı beyanlarda bulundum” diye konuştu.
‘BÜTÜN OKULLARIN ANAHTARI BENİM ARACIMDA DURUR’
Sanık Mandal savunmasının devamında, “Asuman'ın okulunda kaldığımız 2 gecede mağdur G.A. benden önce gelmişti. Dolayısıyla o geldiğinde nasıl durumda olduğunu bilmiyorum. Okulun anahtarını G.A., benim aracımdan almış. Zaten bütün okulların anahtarları benim aracımda dururdu. 56 bin TL civarındaki para İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden sanık Ali A.’nın hesabına, ondan da Asuman'ın hesabına gönderilmiştir. Mağdur G.A., dini nikah kıyma sırasında benden mehir senedi istemiştir, ben de verdim. İçeriğinde 3+1 dairenin verileceği yazmaktadır, ben bu senedi mağdur G.A.,’ya vermiştim” ifadelerini kullandı.
‘AHMET MİT’Çİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ’
G.A.’nın okul müdürü tutuklu Harun Avcu da Ahmet Mandal'ın kendisini MİT mensubu olarak tanıttığını öne sürerek, “Ahmet inşaat işleri için okula geldi. Bu vesileyle sanık Ahmet ile tanıştım. Sanık Ali A.'yı, Ahmet'in yanında olması nedeniyle tanırım. Asuman'ı 2008 yılından bu yana tanırım. Mağdurlar K.K. ve G.A. da okulumda öğrencidirler. Okul müdürü olarak atanmam hususunda Asker Alma Bölge Başkanı M.D. isimli kişiyle, sanık Asuman'ın etkisi olmuştu. Bu nedenle bir tablo alıp bu kişiye teşekkür etmeye gittim. Yanımda sanık Ahmet de vardı. Ahmet ve M.D., bu şekilde tanıştılar. Bu konuşmalar sırasında M.D., benim hakkımda olumlu şeyler söyledi. Hatta Ahmet'e benim gibi insanları kastederek sahip çıkılması gerektiğini söyledi. İlk zamanlar sanık Ahmet istihbaratçı olduğu hususunda herhangi bir şey dememişti, ancak ilerleyen zamanda okulda uyuşturucu bir hap yakalandı. Bununla ilgili biz öğrenciler ve velilerle görüştük, bu süreçte sanık Ahmet, MİT'çi olduğunu söyledi” dedi.
NİKAH KIYMA İŞLEMİNDE YANLIŞ YAPTIM
Öğrencisi G.A., ile Ahmet Mandal’ın nikahını kıydığını itiraf eden Avcu, “Asuman veya eşi M.K., mağdur G.A.’nın MİT'e alınacağını, G.A. ile Ahmet'in sevgili ilişkisinin devam etmesinin uygun olmayacağını, bu nedenle nikah kıyılacağını söyleyerek beni Asuman'ın okuluna çağırdılar. Gittiğimde her şey hazırdı. Sanık M.K., benim imam hatip mezunu olmam nedeniyle nikahı benim kıymamın uygun olacağını söyledi. Ben de bir Fatiha okudum. Sonra mehir senedi adı altında bir kağıt imzalandı. Ben mağdur G.A.’nın yaşını bilmiyordum. Ancak öğrencim olmasına, yanında annesi ve babası olmamasına rağmen nikah kıyma işlemini gerçekleştirdim. Bu konuda yanlış yaptım. Nikah kıymada kastım, dua etmektir. Nikah kıyma olayından sonraki bir günde sanık Asuman'ın okulunda bir araya gelmiştik. Asuman, eşi, Ahmet ve G.A. vardık. Ahmet Mandal, G.A.’nın MİT'te işe alınacağını, 8. bin TL maaş bağlanacağını, bunun G.A. için daha iyi olacağını söyledi” diye konuştu.
‘NİKAHI ÇOK CİDDİYE ALMADIM’
Okul müdürü Asuman Sahar Koleri ise “Ahmet ile beni Harun tanıştırdı. Okullarda yapılacak inşaatlarla ilgili harcama yetkisi müdürlere verilmişti. Bizim DYS diye bir sistem vardır. Bu sistemde hangi okullarla ilgili iş yapılacağının bilgisi yer alır. Ahmet bu konularla ilgili okuluma gelip, gitti benimle görüştü. Hangi okullarda işler olacağı konusunda benden bilgi istedi ve yardımcı olmamı istedi. İlk olarak ben Ahmet'in istihbaratçı olduğunu Harun'dan duydum. İlerleyen zamanda hem Harun'dan, hem Ahmet'in kendisinden istihbaratçı olduğu konusunda konuşmalar duydum. Ancak buna itibar etmedim. Nikah kıyma meselesi doğrudur. Harun da vardı. Sanık Ahmet ve mağdur G.A., daha sonra geldi. Sonradan benim eşim de geldi. Nikah kıyılacak, bir dua edelim, dendi, bunun üzerine Harun bir dua etti. Ben bu işlere çok fazla inanmam, o nedenle çok ciddiye almadım. Mağdur G.A., çok özgür gezen bir kızdı, gece gündüz dışarıdaydı” dedi.
‘BENİM OKULDAKİ BİLGİSAYARIMDA İHALELERE BAKMIŞLAR’
Koleri savunmasını şöyle sürdürdü:
G.A.,’nın küçük kardeşi benim okulumun yanındaki okulda okuyormuş, bu nedenle ben tanışmak için annesini okula çağırmasını söyledim. G.A.’nın annesi ve babası birlikte geldiler. Harun da benim yanımdaydı. Hatta Ahmet Mandal okulda bir inşaat işiyle ilgileniyordu, ancak yanımızda değildi. Burada mağdur G.A.,’nın MİT'e işe alınması durumu olduğunu söyleyerek rızalarının olup olmadığını sordum. Hem ben hem de Harun sorduk. Okulda bir elektrik işi vardı, ben de işi Ahmet Mandal’a verdim. Tanıştığımızdan Ahmet'e güvendim ve gittim. Ertesi gün kediye bakmak için okula geldiğimde Ahmet ve mağdur G.A.,’yı okulda gördüm. Ben bu kişileri görünce gönül ilişkisi çerçevesinde kaldıklarını anladım. Okulda yaptığım incelemede bir olumsuzluk görmedim. Bu nedenle benim rızam olmadan okulda kalmalarıyla ilgili olarak herhangi bir yere müracaat etmedim. Bu kişiler benim sürekli açık duran bilgisayarımdan ihale işine bakmışlar.
Asuman Sahar Koleri, ifadelerindeki tutarsızlık sorulduğunda ise “Benim şimdiki beyanlarım daha doğrudur, önceki aşamada stresli olduğumdan bazı beyanlarım eksik kalmış veya yanlış anlaşılmış olabilir” diye konuştu.
'MİT'E İŞE ALINACAĞIMIZI SÖYLEDİLER'
Mağdur G.A. da ifadesinde MİT'e işe alınacaklarının söylenip, kandırıldığını öne sürdü. G.A., ''Sanık Harun, Ahmet'in MİT'çi olduğunu söylemişti. Ahmet de bu yönde sözler söylemişti. İlerleyen zamanda Harun ve Ahmet evimize gelip antrenman yapılacağı gerekçesiyle bizi almaya başladılar. Daha sonra bizim MİT'e işe alınacağımızı söylediler. Sanık Asuman'ın müdür olduğu okula gittiğimizde bu sanık da bizim MİT'te işe alınacağımızı söyledi. Sanık Ahmet ve Harun bana bir resim gösterdiler. Bu resimde benim başım bir erkek arkadaşımın omzundaydı. MİT'in böyle bir şey kabul etmeyeceğini söylediler, bunu sanık Harun söyledi, yanında bulunan sanık Ahmet de destekledi'' dedi.
G.A. ''Sevgili rolü yapmamız gerektiğini söylediler. Daha sonra nikah kıyma meselesini gündeme getirdiler. Sanık Asuman'ın okuluna gittiğimizde bu sanık da nikahın kadının hakkı olduğunu söyleyerek nikah kıyılmasının gerekli olduğunu söyledi. Yine Ahmet'in sıkıntılı bir kişi olduğunu söyleyerek idare etmemi söyledi. Harun da dini nikah kıyılması konusunda yönlendirme yaptı. Sonra nikah kıyıldı. Nikah sonrası Ahmet, 'Eve gidelim, kardeşim Merve var. O da MİT'ten, onunla tanış' dedi. Ben dışarıda buluşalım, dedim. Ancak Ahmet, 'Dışarıda olursa sana torpil yaptığımızı düşünürler' diyerek kabul etmedi. Harun Hoca da Merve'yi kendilerinin de tanıdığını söyledi. Bunun üzerine bir eve gittik, evde kimse yoktu. Burada Ahmet bana zorla tecavüz etti, nikah ve tecavüz olayı 15 Kasım tarihinde oldu” diye konuştu.
Duruşma eksiklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi.