14.11.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Habil TANGÖREN -İstanbul’da yaşayan Abdullah Yurtsever, iş hayatını noktaladıktan sonra kendisini meşgul edecek bir hobi arayışına girer. Ve sonunda, bugüne kadar yapılmayan bir şeyi yapmaya karar verir. Denizli’deki ailesi dokumacı olan Yurtsever, hiç dokuma deneyimi ya da mühendislik bilgisi olmamasına rağmen Denizli’nin ünlü dokuma tezgâhlarının birebir aynısını ama minyatürünü yapmak üzere yola çıkar.
Gerçeklerinin aynısı
Yurtsever, elektrik, elektronik ve el yapımı her tür malzemeye olan merakı ve el becerisi sayesinde hobi amaçlı minyatür dokuma tezgâhı üretip bunları geliştirmeye başlar, bir süre sonra daha zor olan el yapımı makineler üretir. Mesleği mühendislik olmayan Yurtsever, gerçek dokuma tezgâhlarıyla aynı sistemle çalışan minyatür tezgâhlar imal etmeye başlar. Yıllar geçtikçe tezgâh yapımında ustalaşan Abdullah Yurtsever, bu arada tezgâh modellerini de geliştirir.
Minyatür tezgâhların her şeyini kendisi imal eden Yurtsever, sadece motor ve dişlilerle pirinç malzemeyi satın aldığını, geriye kalan tüm parçaları sıfırdan ürettiğini söylüyor.
Yaptığı her makineyi daha da geliştirdiğini anlatan Yurtsever, basit bir elektrikli motorla çalışan bu dokuma tezgâhlarının yanı sıra klasik bir Arjantin tezgâhının da ahşap modelini üretti. “Miniatura Telar” isimli bu model, Facebook’ta Felt&Rugs sayfasında 2 milyonun üzerinde tıklandı. 4o binin üzerinde paylaşıldı, 10 binin üzerinde beğeni aldı.
Dünyadan övgü yağdı
Yurtsever’e dünyanın çeşitli ülkelerindeki tasarımcılardan, teknik okullardan, dokuma fabrikalarından, tekstil firmaları gibi çeşitli mecralardan tebrik mesajları ve sipariş talepleri yağmaya başladı. Ancak Yurtsever, bu tezgâhları sadece hobi olarak ürettiğini söyleyerek siparişlere olumsuz cevap verdi.
Daha sonra kendi adını verdiği AYS Tezgâh Atölyesi’ni kuran Abdullah Yurtsever, burada minyatür tezgâhları üretmeye devam etti. Tezgâhları 4 ana modelde ürettiğini söyleyen Yurtsever, bunları şöyle sıralıyor: 2 ya da 4 çerçeveli ahşap Anadolu tezgâhı. Geleneksel mekikli Bursa kara tezgâhının benzeri olan 2-4 çerçeveli kara tezgâhı. 6 çerçeveli armürlü tezgâh. (Bu modelde desen de yapıyor) Ve 6 çerçeveli jakarlı tezgâh.
İnternette dünyanın dört bir yanından takipçileri olan Abdullah Yurtsever, özellikle Hindistan ve Pakistan’dan çok sayıda ve önemli takipçileri olduğunu söylüyor. Çeşitli üniversitelerden online ders verme teklifleri de aldığını belirten Yurtsever, “Benim bunlara yetişmem çok zor. Ben bu işi hobi olarak yapıyorum ve böyle mutlu oluyorum” diyor.
‘En az 100 parça var’
Minyatür tezgâhları uzun uğraşlar ve deneyimler sonucu ürettiğini söyleyen Abdullah Yurtsever, şunları anlattı: “Her model, benim uzun araştırmalarım sonucu ortaya çıkmış olup tamamiyle el yapımıdır. Tüm modelleri gösteri ve tanıtım amaçlı ürettim. Hiç bir ticari beklentim yok. Bu tamamen benim hobim.
Tezgâhların üretimi için kullandığım her parça, tek tek elde üretildiği için üretim aşaması uzun sürmektedir. Üretimlerin tasarımları ve emeği tamamen bana aittir. Her bir tezgâhta en az 100 parça bulunmaktadır. Yaptığım tezgâhlar arasında özel olanları da var. Bunlardan biri ahşap kavisli model. Biri de, iki yıl boyunca yaptığım çalışmalar sonucu ortaya çıkardığım geleneksel jakarlı minyatür dokuma tezgâhı. Bu modelin de her parçası elde üretilmiştir. Tamamı pirinçten yapılmıştır. İki çerçevelidir. Bu tezgâh, MT4 modeliyle aynıdır. 36 adet platin iğne, 144 jakar çözgü ve 150 bez ayağı zemin dokuması vardır. Güçlü bir çalışma sistemine sahiptir.
Bir de üstten kamçılı olarak tabir edilen geleneksel minyatür tezgâhı yaptım. Bu tezgâhı da uzun çalışmalar sonucunda çalışır hale getirdim. Bu tezgâhta da mini bir elektrik motoru vardır. İlk modellerden farkı, gerçek dokuma tezgâhları gibi üstten kamçılı olmasıdır. İki çerçevelidir ve bez ayağı dokuması yapmaktadır. Sağlam ve güçlü bir çalışma sistemi vardır.
‘Çalışmalarını keyifle izliyorum’
Abdullah Yurtsever’e bu minik canavarları satmayı düşünüp düşünmediğini soruyorum, “On yılda en fazla 10 adet satmışımdır. Tezgâhları, satmayı düşünerek yapmıyorum. Bunlar benim çocuklarım gibi. Onların tıkır tıkır çalışmalarını izledikçe, mini dokumalar ürettikçe mutlu oluyorum, büyük bir keyifle ve zevkle seyrediyorum onları” cevabını veriyor.
‘Bebeklerini’ fuarda sergiledi
Geçtiğimiz ekim ayında İstanbul Yenikapı’da düzenlenen “Craft İstanbul Fuarı”nda minyatür tezgâhlarını sergileyen Abdullah Yurtsever, “Ürünlerim büyük ilgi gördü. Teknik liselerden ve üniversitelerden çok sayıda hoca tezgâhların çalışmasını yakından inceledi, benden planlarını istedi. Tezgâhların bir planı olmadığını, bunları tamamen pratik olarak ürettiğimi söylediğimde çok şaşırdılar, inanamadılar. Tekrar tekrar tebrik ettiler, övgüler yağdırdılar” dedi.