24.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
İstanbuldaki kar afeti, Milliyet çalışanlarını da fena vurdu. Öğlen saatlerinde, danışmanın yoğun kar yağışı nedeniyle servis saatlerinin erkene alınması anonsundan yalnızca birkaç saat sonra, servislerin tamamının iptali haberi bizi yerimize çaktı. Ancak içimizden bazıları anonsu ciddiye almayıp "yiğitlik" yaptı ve en yakın otobüs durağına yürüyüp evine gitmeye yeltendi. Bu yeltenmeler az sonra aramızda bahis konusu olacaktı, "Bence Ömer üç dakika sonra burada olur" gibi... Bere ve atkı takmadan dışarı çıkmaya kalkışanlardan hiç bahsetmeyelim. Bu sırada E - 6 karayolunda otomobilleriyle mahsur kalanların gazetemize sığındığını duyduk. Konferans salonumuzda ağırlanan vatandaşlar içerinin sıcaklığına karşın palto ve ceketlerinin yakalarını kulaklarına kadar çekmiş, bere ve atkılarını çıkarmamışlardı.Üşümüş ve yorgun konuklarımıza gazetemizin mutfağı özel yemek çıkardı. Sıcak çorbalarını içip yemeklerini yiyen konuklarımız salondaki dev ekranda haberleri izlemeye koyuldular. Sağlık durumu iyi olmayanlar da doktorumuz Sebahattin Koça emanetti. Telefonlarımız her zamankinden daha aktifti. Neredeyse sabaha dek susmak bilmedi. Hemen her telefon birbirinin aynıydı ve duygu yüklüydü: "Milliyet okuruyum. Yakınım Bağcılarda size yakın. Ne olur ona yardım edin. Size güveniyoruz." Milliyet Gazetesi, İstanbulu esir alan yoğun kar yağışı ve fırtına yüzünden Bağcılarda trafikte mahsur kalan vatandaşlara kapılarını açtı. Gece saat 02.30. Kar mağduru konuklarımıza bakmaya gidiyorum. Çoğu çoktan uyuklamaya başlamış bile. Doğan Medya Centerda hemen herkes bir kenara büzülmüş, uyuyor. Hepimiz yorgun, ama dışarıda fırtına koparken konuklarımızla içeride olmaktan mutlu, uykuya dalıyoruz.Beylikdüzündeki bir cinayeti çözmeye çalışan güvenlik müdürü, Mehmet Ali Erbilin sunduğu Şansa Dansa programına katılan konuk gençler, Yenibosnadaki bir tekstil firmasında çalışanları evlerine taşıyan minübüs şoförü ve onlar gibi daha yüzlerce kişi de, önceki geceyi "komşumuz" Kanal Dnin stüdyolarında birlikte geçirdi. Uykuya dalıyoruz Sığınmasaydık donacaktık... KALP kapakçığındaki rahatsızlığı nedeniyle ameliyat olan Ayfer Köylüoğlu (44) saat 13.00te oğlu Koray Köylüoğlunun otomobiliyle yola çıkmış ancak yolda mahsur kalmıştı. Oğul Köylüoğlu, yardım bulmak amacıyla yola koyulmuştu. Milliyet çalışanları arabaya ulaştığında ameliyatlı anne bitkin ve yalnızdı. Binamıza ulaştığında da yüzü gülüyordu. Yakışık ailesi de, 1.5 yaşındaki çocuklarıyla yolda kalanlardandı. Onlar da geceyi bizimle geçirdi ve sürekli "Milliyete sığınmasaydık donacaktık" dedi.