25.03.2025 - 12:09 | Son Güncellenme:
ANKARA (DHA)
Milli İstihbarat Akademisi'nden yapılan açıklamaya göre, ABD'nin küresel hegemonya kaybı ve Çin'in yükselişi, çok kutuplu bir dünya düzeninin temellerini güçlendirirken, Rusya'nın uluslararası sistemdeki konumunu sağlamlaştırma çabaları da hız kazandı. Ukrayna savaşı sonrası Batı ile ilişkileri kopma noktasına gelen Moskova, BRICS gibi platformlar üzerinden yeni ittifaklar kurarak Çin, Hindistan ve Küresel Güney ülkeleriyle bağlarını güçlendirmeye çalışıyor. Milli İstihbarat Akademisi tarafından yayımlanan rapor, Rusya'nın bu stratejilerinin önemli sınırlamalarla karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle Avrupa'nın Rus enerji kaynaklarına bağımlılığını azaltması, Moskova'yı Asya pazarlarına yönelmeye zorladı. Çin'e artan ekonomik bağımlılık ise Rusya'nın uzun vadeli stratejik özerkliğini tehdit edebilir. Ayrıca, Batı ile yürüttüğü hibrit savaş yöntemleri ve medya stratejileri, Rusya'nın küresel söylem üzerindeki etkisini artırma çabalarını desteklese de Batı'nın karşı hamleleriyle kısıtlanıyor.
TÜRKİYE'NİN DENGE POLİTİKASI KRİTİK
Raporda, Türkiye'nin Rusya ile olan ilişkilerinin çok yönlü ve hassas dengeler içerdiği vurgulandı. NATO üyesi olan Türkiye, Batı ile ittifak ilişkilerini sürdürürken, enerji ve ticaret alanlarında Rusya ile iş birliğini koruma çabası içinde bulunuyor. Ankara'nın Ukrayna'ya verdiği destek, Rusya tarafından eleştirilse de iki ülke arasındaki ekonomik ve enerji iş birlikleri devam ediyor. Raporda özellikle ABD'de Donald Trump'ın yeniden başkan olması durumunda, Washington'un küresel stratejisinde önemli değişiklikler yaşanabileceği belirtildi. Trump'ın geleneksel müttefiklere yönelik eleştirileri ve NATO'ya yönelik sorgulamaları, Rusya'nın Batı içindeki ayrışmalardan faydalanma stratejisini güçlendirebileceği ifade edildi. Türkiye'nin bu süreçte nasıl bir denge politikası izleyeceği ise bölgesel ve küresel gelişmeler açısından kritik bir rol oynayacak.
RUSYA'NIN ULUSLARARASI STATÜ ARAYIŞI
Raporda, Rusya'nın uluslararası düzende güçlü bir statü elde etme amacının sadece askeri ve ekonomik boyutlarla sınırlı kalmadığı, aynı zamanda kültürel diplomasi ve yumuşak güç araçlarının kullanıldığı ifade edildi. Ayrıca, Batı'nın hegemonyasına karşı alternatif bir anlatı oluşturma çabalarının, medya ve dezenformasyon stratejileriyle desteklendiği vurgulandı. Rusya'nın bölgesel stratejilerinde ve enerji politikalarında da bu statü arayışının somut göstergelerinin bulunduğu belirtildi.
EKONOMİK İLİŞKİLERDE BAĞIMLILIK VE ZORLUKLAR
Raporda Rusya'nın Batı'dan aldığı ekonomik yaptırımların ve askeri engellemelerin, küresel ticaret ve ekonomik esneklik üzerinde büyük bir etki yarattığı ifade edildi. Özellikle, Rusya'nın Avrupa'ya olan enerji ihracatındaki azalmaların, Çin'e yönelme çabalarını hızlandırdığı ve bu durumun Rusya'nın ekonomik bağımsızlığına dair önemli zorluklar yarattığı vurgulandı. Türkiye'nin ise bu değişimden faydalanarak enerji iş birliklerini geliştirdiği ve ticaret alanında fırsatlar yarattığı belirtildi.
TÜRKİYE'NİN GELECEKTEKİ STRATEJİK ADIMLARI
Türkiye'nin çok kutuplu dünya düzenine uyum sağlama sürecinde dikkatli ve stratejik adımlar atmakta olduğuna dikkat çekildi. Türkiye'nin Batı ve Rusya ile olan ilişkilerindeki dengeyi sürdürme çabalarının, bölgesel güvenlik ve ekonomik iş birliklerinin yanı sıra küresel düzeydeki statüsünü pekiştirebilme açısından büyük önem taşıdığı belirtildi. Ayrıca, Türkiye'nin çok yönlü diplomasi becerilerinin ve stratejik esnekliğinin, bölgesel liderliğini pekiştirebileceği ve uluslararası alandaki etkisini artırabileceği vurgulandı.
Sanatçılar, Ramazan Bayramı’nda yaklaşık iki saat sahnede kalarak, milyonlar kazanacak.