31.05.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:
MERT İNAN - İstanbul
Mavi Balina tuzağına düşen 17 yaşındaki K.B, ölümün kıyısından Yeşilay Danışmanlık Merkezi’ndeki (YEDAM) psikologlar tarafından kurtarıldı. Uzman psikologlarla yapılan görüşmeden sonra aile hekimi üzerinden Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne yönlendirilen K.B, psikolojik yardım sürecinin ardından YEDAM ile irtibatını hiç kesmedi.
Yeşilay aracılığı ile hikayesini öğrendiğimiz K.B’nin, yedi yıldır epilepsi ve hipertansiyon hastalığı ile boğuştuğu, aynı zamanda yüzde 40 zihinsel engelli ve yüzde 70 engelli raporu olduğu belirtilirken, şu bilgiler paylaşıldı:
“Ailesi ile yaşayan 17 yaşındaki K.B, aile hekimi ile yaptığı ön görüşmede Mavi Balina (Blue Whale Suicide Challenge) adlı oyunu oynadığını söyledi. Görüşmede yaklaşık yedi aydır çalışmadığını, epilepsi nöbetlerinden dolayı işten çıkarıldığını ve boş zamanın çok fazla olduğunu belirtirken, günün büyük bir kısmını oyun oynayarak geçirdiğini ve arkadaş çevresi olmadığından genelde yalnız olduğunu dile getirdi. YEDAM’a gelen K.B. görüşme odasına alındı. Elinde yaklaşık 40’a yakın ilacın olduğu bir torba dikkat çekiyordu. Görüşme odasında göz teması kurmadığı ve sorularımıza kısa cevaplar verdiğini gözlemledik. Genel tutumu çekingen ve utangaçtı.”
“Oyunu ne kadar zamandır oynadığını sorduğumuzda iki haftadır oynadığını, bir arkadaşının Facebook’tan bir link aracılığı ile oyunun bağlantısını gönderdiğini ve telefonundan oynamaya başladığını söyledi. Oyunu yükledikten sonra korktuğu için birkaç kez sildiğini ancak oyunun sonraki görevlerini çok merak ettiği için yeniden yüklediğini söyledi. ‘Daha önce telefon üzerinden çeşitli oyunlar oynamıştım ancak Mavi Balina hiçbir oyuna benzemiyordu. Oyuna başladıktan sonra iletişime geçen ve görevler veren biri vardı. Çoğu zaman bu kişi yabancı bir dil kullanıyordu. Görevleri çeviri yolu ile öğrenip, uygulamaya çalışıyordum’ dedi.”
Son görevi yapmadı
K.B’nin gerçekleştirdiği görevler arasında saçını kazıtmak da vardı. Sorduğumuzda beresini çıkararak saçını kazıttığını gösterdi. Ayrıca sağ bileğinde camla çiziklerin olduğunu gösterdi.
Yanında getirdiği poşetteki ilaçlar sorulduğunda ise bunun da görev olduğunu söyledi. İlaçlardan birer tane alıp yüksek bir yere çıkması gerektiği görevi geldiğini ifade etti. Aynı zamanda atladığında hiçbir şey hissetmeyeceğini ve başına kötü bir şey gelmeyeceğini söylediklerini iletti. Diğer görevlerde olduğu gibi telefonunu çatıya çıkarken yanına alıp kamerası açık görevi gerçekleştirmesi talimatının geldiğini söyledi. Bunun üzerine K.B. çatıya çıktığını fakat atlamaktan korktuğunu ve görevi yapmadığını belirtti. Oyun hakkında daha detaylı bilgi vermek için telefonundan oyunu açtı. Oyuna bir şifre ile giriş yaptı ve oyundaki hesabına eriştiğinde kapıların olduğu karanlık bir oda açıldı. Oyunla ilgili talimatları kimden aldığını sorduğumuzda talimatları veren kişinin çoğu zaman kendini göstermediğini, odanın bir köşede duran beyaz bir silüet olarak gözüktüğünü gösterdi. K.B. en çok odadaki diğer kapıların ardında ne olduğunu merak ettiğini ve oyunu bu yüzden devam ettirdiğini söyledi.”
Kurtuluş hikâyesi
“İlk K.B.’ye oyun hakkında bilgilendirme yapıldı. Oyunun esas amacının kişilere zarar vermek olduğu anlatıldı. Özellikle telefon kamerası aracılığı ile kişiyi görebildikleri ve ne yaptığından haberdar oldukları iletildi. Ardından kendisinden izin alınarak telefonun ön ve arka kameraları bantla kapatıldı. K.B. oyun hakkında daha fazla bilgi sahibi olunca, kötü bir durum içinde olduğunu fark etti. İşbirlikçi bir tutum sergilemeye başladı. Oyunu bırakma konusunda motivasyonunun arttığı görülen K.B, daha önce de yaptığı gibi oyunu sildi ve telefonunu teslim etti. Emniyet Genel Müdürlüğü arandı. Durum hakkında bilgi verilerek destek istendi. Eş zamanlı olarak K.B. ile beraber aile hekimliğine gidildi. Doktor, hasta bilgileri üzerinden ailenin adresine ulaştı ve polise haber verdi. K.B. aile hekimliğindeki doktoru tarafından Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi. Bu sürecin ardından YEDAM’la olan irtibatı kesilmedi. Resim çizmeye başladı, resim yeteneğinin YEDAM tarafından da desteklenmesiyle haftanın 3-4 günü YEDAM’a gelmeye başladı.”
Yeşilay Genel Müdürü Sultan Işık, YEDAM’ın çalışmalarına öncülük eden isimlerden. Işık, “Madde bağımlılığı başta olmak üzere alkol, sigara ve dijital bağımlılığın pençesine düşen gençlerimiz için gece gündüz demeden çalışıyoruz” dedi.