Gündem‘Marmara'nın güneyi de kuzeyi de risk altında’

‘Marmara'nın güneyi de kuzeyi de risk altında’

08.10.2008 - 14:44 | Son Güncellenme:

Kandilli Rasathanesi müdürü, "Hep İstanbul konuşuluyor ama asıl tehlike güneyde mi?" sorusunu şöyle yanıtladı...

‘Marmaranın güneyi de kuzeyi de risk altında’

BOĞAZİÇİ Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay, Marmara Bölgesi'ni kuzeyden veya güneyden etkileyecek bir deprem olasılığının yüksek olduğunu söyledi. Prof. Dr. Altay, “Daha çok kuzey hattı çalışılmış, oradaki kırılma olasılığı üzerinde durulmuş. Bence olasılık aynı ölçüde” dedi.
Prof. Dr. Gülay Altay, Bursa'nın Gemlik İlçesi'nde düzenlenen, ‘Gemlik İlçesi Deprem Riski Paneli’nde konuştu. Panel öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Altay, bir gazetecinin, “Hep İstanbul konuşuluyor. Marmara'nın kuzeyi tehlikeli, ama asıl tehlike güneyde diye de yorumlar var. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir?” sorusunu şöyle yanıtladı:

Haberin Devamı


“Kuzey Anadolu fay hattı veya fay bölgesi de diyebilirsiniz, yanda da bir takım kolları var şüphesiz. Marmara'ya girmeden önce iki kola ayrılıyor. Bir tanesi kuzeyden giden kol, biri de güneyde İznik üzerinden. Gemlik'te de önemli kırıklar mevcut. Bunlardan ‘Bu doğrudur bu yanlıştır’ demek mümkün değil. Çünkü depremi önceden tahmin edebilmek de mümkün değil. Bugünkü teknoloji olarak bunlar imkansız. Ama uzun vadede deprem olasılığını belirleyebilirsiniz. Burada kesin sonuçlar yoktur, daima olasılıklar vardır. Bir riskin oluşması yüzde 60'ların üzerindeyse bu çok önemli bir olasılıktır. Dolayısıyla ifade edilen Marmara Bölgesi'ni ister kuzeyden ister güneyden olsun etkileyecek önemli bir deprem olasılığı, yüksek bir olasılıkla mevcuttur.”

Haberin Devamı


Prof. Dr. Altay, “Marmara'nın kuzeyi ve güneyindeki risk oranı benzer midir?” sorusunu ise “Şimdi yapılan çalışmalar çerçevesinde daha çok kuzey hattı çalışılmış. Yani oradaki kırılma olasılığı üzerinde durulmuş. Genel bir şekilde cevap vermek gerekirse bence olasılık aynı ölçüde. Faya yaklaştıkça riskiniz daha fazla, hiç şüphesiz. Bursa'yı da etkileyecek bir konu, Gemlik Körfezi içinde olabilir, denizde, karada olabilir. Yerleşim fevkalade önemli burada. Yapılan zeminle ilgili jeofizik çalışmaların bir takım sonuçlarına göre, yeni yerleşim planlarına muhtemelen ihtiyaç var. Türkiye geneline baktığınızda da binalarımızın genelde yönetmeliklere uymadığını görüyoruz. Hatta 1975 yönetmeliği olduğu zaman dahi ona uymayan binalar var” dedi.


İstanbul'da yapı stoğunun kötü olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Altay, “Güney Marmara'da da tespitleriniz bu yönde mi?” şeklindeki soruya, “Şüphesiz, yani birini diğerinden ayırmak mümkün değil. Genel eğilim bu yönde olmuş. 1999 öncesinde, bazı dönemlerde iyi yapılar yapılmış bazı dönemlerde bir furya halinde dikkat edilmeden, beton kalitesine, demirine, projesine ağırlık verilmeden, hatta değişiklikler yapılarak, bir dönem var ki çok kötü inşaatlar üretilmiş. Dolayısıyla fark etmiyor, Türkiye’nin geneli aynı ölçüde” yanıtını verdi.
Kandili Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay, daha sonra panele katıldı.