19.11.2014 - 12:10 | Son Güncellenme:
Ermenek’ teki kömür ocağından son çıkarılan 8 işçinin kimlikleri tespit edildi, cenazeler gözyaşlarıyla uğurlandı...
Karaman'ın Ermenek İlçesi'nde su baskını sonucu 18 işçinin mahsur kaldığı kömür ocağından cenazeleri çıkartılan 8 işçinin DNA testi sonucu Bahri Üzer, Hüsnü Çolak, Osman Çoksöyler, Hüseyin Çolak, İsmail Gürses, Uğur İlhan, Mehmet Tokat ve Tezcan Gökçe olduğu belirlendi.
8 İŞÇİNİN KİMLİĞİ DNA TESTİ İLE BELİRLENDİ
17 -18 Kasım tarihlerinde çıkartılan ve Ermenek Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırılan 8 işçinden alanın DNA örnekleri Ankara Adli Tıp Kurumu'nda 18 işçinin 24 yakınından alınan DNA örnekleriyle karşılaştırıldı. Yapılan test sonucu işçilerin Aşağı Çağlar Köyü'nde oturan Bahri Üzer, Hüsnü Çolak, Osman Çoksöyler; Güneyyurt Beldesi'nde oturan Hüseyin Çolak, Gökçekent Köyü'nde oturan İsmail Gürses, Görmeli Köyü'nde oturan Uğur İlhan ve Kazancı Beldesi'nde oturan Mehmet Tokat ve Tezcan Gökçe olduğu belirlendi. İşçilerin kimliklerinin belirlenmesinin ardından hastane önünde bekleyen işçi ailelerine de adları açıklandı. Bunun üzerine adı açıklanan işçilerin aileleri gözyaşlarını tutamazken, bazıları sinir krizi geçirdi. Ardın da dua okunmaya başlandı. Cenazelerin aileler kabul ettiği takdirde Ermenek'te düzenlenecek toplu törenin ardından oturdukları köy ve beldelerde defnedileceği öğrenildi. Törene, Ak Parti Karaman Milletvekili olan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lüfti Elvan'ın da katılması bekleniyor.
HASTANE ÖNÜNDE AĞITLAR YÜKSELDİ: ALLAH'IM BENİ DE AL KUZUMUN YANINA
Maden ocağından cenazeleri çıkartılan 8 işçinin kimliğinin belirlenmesinin ardından hastane önünde AFAD'ın kurduğu çadırda bekleyen ailelerin sayısı biran da arttı. Eşinin, babasının, oğlunun ya da yakınının öldüğünü öğrenenler gözyaşlarına hakim olamadı. Sinir krizi geçirenlere sağlık görevlileri ve diğer yakınları müdahale etti.
Oğlu Bahri Üzer'in öldüğü öğrenen Emine Üzer, gözyaşları içinde, 'Kınalı kuzum, dönmez gayri. Kuzumu arayıp bulamam gayri. Sabırlar ver yarabbi. Seni topraklara mı verecektim kuzum. Bir daha görmek kuzumu gayri. Allahım beni de al kuzumun yanına, daha doyamadım ben kuzuma' diye ağıt yaktı.
"Ben demiştim, oğlum yüzme bilmez diye"
"Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?" diyerek, Türkiye'yi gözyaşına boğan Ayşe nine, adeta o gün söylediği cümleye atıfta bulunarak, "Ben demiştim 'oğlum yüzme bilmez' diye, oğlumu bulamadılar" sözleriyle yine herkesi hüzünlendirdi. "Oğlumu bize göstermeyecekler" diyen Gökçe, "İşimiz düşse çocuğuma derdim. Şimdi kime yalvarayım da kime diyeyim" şeklinde konuştu.
TEK HAYALİ ÇOCUKLARINI OKUTMAKTI
42 yaşındaki 4 çocuk babası Bahri Üzer'in eşi Dursun Üzer, eşinin tek istediğinin çocuklarını okuyup, iyi bir iş sahibi olmaları olduğunu söyledi.
EŞİNİN ISRARINA RAĞMEN MADENE GİTTİ
6 yıllık evli 29 yaşındaki 2 çocuk babası Osman Çoksöyler, eşi 28 yaşındaki Şadiye Çoksöyler, facianın yaşandığı gün eşine işe gitmemesi konusunda ısrar etmesine rağmen borçlarından dolayı gittiğini ve ilk iş gününde facianın yaşandığını belirtti.
SİGORTALI BİR İŞ OLDUĞU İCİN 6 AY ÖNCE MADENDE ÇALIŞMAYA BAŞLADI
Daha önce ağaç kesim işleriyle uğraşan ve 6 ay önce maden ocağında çalışmaya başlayan 2 çocuk babası Uğur İlhan'ın eşi Ayşe İlhan, eşinin sigortalı bir iş olduğu ve emekli olabilmek için madende çalışmaya başladığını belirtti.
BORÇLARINDAN DOLAYI MADENDE ÇALIŞMAYA DEVAM ETTİ
2 çocuk babası Mehmet Tokat'ın Torba Yasası'nın çıkmasının ardından geçici bir süre maden ocağı kapatılıp, tekrar açıldıktan sonra borçlarından dolayı yeniden ocakta çalışmayı tercih ettiği öğrenildi.
SEN GİTTİN NEFESİM GİTTİ
2 çocuk babası İsmail Gürses'in eşi Fatma Gürses de, sosyal paylaşım sitesindeki sayfasında, 'Biz böyle mi söz vermiştik bir ömür dedik hep birlikte dedik ;(rabbim benden cok sevmiş seni İsmail’im çok sevmiş...sen gittin nefesim gitti ışığım gitti seviyorum seni ey kalbimin efendisi seviyorummm... nerdesinn...' yazması yürekleri dağladı.
PEYNİR İSTEDİ, EVDE PEYNİR YOKTU
2 çocuk babası 35 yaşındaki Hüsnü Çolak da 3 ayrı ücret alamadıkları için parasız ve o gün işe giderken eşi Hürü Çolak, öğle yemeği için zeytin, ekmek ve domates koydu ancak o eşinden peynir istedi. Hürü Çolak, 'Eşim peynir istedi. Ama peynir olmadığı için çantasına koyamamıştım' dedi.
ERKEN EMEKLİ OLABİLMEK İÇİN TEKRAR OCAKTA ÇALIŞTI
1992 yılında meydana gelen maden kazası sonucu bırakan 42 yaşındaki Hüseyin Çolak'ın, 5 yıl önce tekrar madende işe başladığı öğrenildi. Çolak'ın kızı Emine Alıcı, babasını yeniden işe başladıktan sonra yerin altına girmeden dışarıda hızar kesme makinesinde çalıştığını ancak babasının, yeni çıkan Torba Yasa sonrası madencilere tanınan yıpranma priminden yararlanıp erken emekli olabilmek için tekrar 15 gün önce ocağında içinde çalışmaya başladığını söyledi.
TÜRK BAYRAĞINA SARILI CENAZELER TÖREN ALANINA GETİRİLDİ
8 işçin cenazelerinin bulunduğu Türk Bayrağı'na sarılı tabutlar Ermenek Devlet Hastanesi Morgu'ndan alınıp, cenaze aracıyla törenin düzenleneceği Keleşoğlu Camii önüne getirip, yan yana kondu. Yakınları ise gözyaşlarına hakim olamayıp ağıtlar yaktı. Cami önündeki kalabalıktan bazıları ise, 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' sloganı attı.
8 madencinin cenazesi için Ermenek'te Keleşoğlu Camii önünde düzenlenen törene Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Karaman Valisi Murat Koca, işçi ailerinin yakınları ve yaklaşık 10 bin kişi katıldı.
CENAZE NAMAZINI DİYANET İŞLERİ BAŞKANI KILDIRDI
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, işçilerin yeryüzün metrelerce altında eşlerine, çocuklarına ekmek götürebilmek için çalıştıklarını ve işçilerin şehit sayıldığını belirtti. İşverenlere de seslenen Görmez, "İşçilerin alın terini vermemek ne kadar günahsa, onların iş güvenliğini sağlamamakta o kadar günahtır"dedi. Görmez, törene katılanlardan helallik istedi.
Bu sırada işçilerden Hüseyin Çolak'ın yakını olduğu bir kişi, "Bunlar bizim şehitlerimiz, görün görün. Buna yürek dayanmaz" diyerek tepki gösterdi.
Cenazeler törenin ardından omuzlara alınıp, cenaze aracına kondu. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan da, tabutları cemaatle birlikte omuzunda taşıdı. Bir işçi yakın Bakan Elvan'a, sarılıp, "Bakanım bunun hesabı sorulsun. Sorumlular bunun hesabını versin" dedi. Elvan da, "Hepsi hesabını verecek" cevabını verdi.
CENAZELER KÖYLERİNE GÖNDERİLDİ
Cenaze aracına konan işçilerin cenazelerinden Bahri Üzer, Hüsnü Çolak ve Osman Çöksöyler'in Aşağı Çağlar Köyü'ne, Hüseyin Çolak'ın Güneyyurt Beldesi'ne, İsmail Gürses'in Gökçekent Köyü'ne, Uğur İlhan'ın Görmeli Köyü'ne, Mehmet Tokat ve Tezcan Gökçe'nin de Kazancı Beldesi'nde defnedilmek üzere gönderildi.