18.05.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Nobel’i üçüncüde aldılar
Irene ve eşi; alfa parçacıklarıyla bombardıman edilen elementlerdeki değişimleri inceliyordu. O dönemde Lord Rutherford; atomun çekirdeğinde protonlar olduğunu, uranyumun alfa ve beta ışınları yayarken başka elementlere dönüştüğünü keşfetmişti. Madam Curie, kızı ve damadı o konularda uzman oldukları için Rutherford, “Buluşlarımı hızlı yayınlamalıyım, radyoaktivite alanında Curie ailesi çok aktif” demişti. Madam Curie, savaştan sonra lösemi hastalığı nedeniyle araştırma yapamadığı için Rutherford’la yarışmayı Irene ve eşi sürdürdü. Bir deney sırasında tesadüfen pozitronlar üreten Irene ve Frederic bunu anlayamadığı için Nobel alamadılar. Benzeri çalışmayla pozitronu bulduğunu açıklayan C. D. Anderson 1936’da Nobel Fizik Ödülü’nü aldı. Almanlar, berilyum elementini alfa parçacıklarıyla bombardıman edince açığa güçlü bir radyasyon çıktığını bulmuştu.
Irene ve Frederic, aynı deneyi tekrarladı ve çıkan radyasyonun gama ışını olduğunu açıkladılar. Radyasyonun nötronlardan oluştuğunu fark edemedikleri için Nobel şanslarını yine kaybettiler. İngiltere’de J. Chadwik 1932’de aynı deneyi tekrarlayıp açığa çıkanın nötron olduğunu açıkladı. Nötronu keşfettiği için 1935’te Nobel Fizik Ödülü’nü o kazandı. Irene ve Frederic yılmadan çalıştı ve 1934’te alüminyum folyoyu alfa parçacıklarıyla bombardıman ederken yeni bir radyoaktif element ürettiklerini anladılar. Alüminyum atomlarını, doğada bulunmayan radyoaktif fosfor atomlarına dönüştürmüşlerdi. İlk kez, doğada bulunmayan bir izotopu yapay olarak üretmiş oldukları için 1935 yılında onlara Nobel Kimya Ödülü verildi.
Frederic, “Nötronun keşfinde geciktik, pozitronun keşfinde geciktik. Bu kez gecikmedik” demişti. Rutherford onlara, “Sizi kutluyorum, ben de benzeri deneyleri yaptım ama başaramadım” diye yazdı. Siklotronun mucidi Lawrence, “Biz de aynı deneyleri yaptık ama bilinmeyen radyoaktif izotoplar ürettiğimizi anlayamadık” demişti. Irene de annesi gibi lösemi hastasıydı, 58 yaşında öldü.