19.04.2020 - 10:48 | Son Güncellenme:
Türk model, sunucu ve pilates eğitmeni Ebru Şallı'nın 8 yaşındaki oğlu Pars lenfoma hastalığı nedeniyle 1 yıldır tedavi görüyordu. Pars önceki gün yaşamını yitirdi. Bu tarifsiz acı sonrası 'Lenfoma hastalığı nedir? Tedavisi var mı?' soruları bir kez daha sorulmaya başlandı.
LENFOMA NEDİR?
Lenf sistemi bağışıklılık sisteminin bir parçasıdır ve vücudumuzun her yerinde bulunan koruyucu bir sistemdir. Lenf kanseri ise bağışıklılık sisteminin parçalarından lenfatik sistemdeki kanserleri anlatan genel bir terimdir. Lenf dokusunun kötü huylu tümörlerine genel olarak verilen isimdir. Bu kanser türü ya hücrelerin hızla aşırı hızla oluşmaları ya da lenfositlere (bir tür beyaz kan hücresi) göre daha uzun yaşamaları ile oluşur.
Erken tespit edildiğinde tedaviye hemen cevap veren bir kanser türü olduğundan en çabuk iyileşme lenfomada görülür. Çeşitli kanser türleri gibi hayati önem arz etmez ve korkutucu değildir.
Birçok alt türü olmasına rağmen iki ana başlıkta toplanır:
Hodgkin lenfoma (HL)
Adını hastalığı tespit eden Rhomas Hodgkin'den alır. Lenf organlarını köke alır ve genellikle tek veya birkaç lenf bezesinin büyümesi ile fark edilir. Hodgkin lenfomanın sebebi kesin olarak bilinmemektedir. Ama kanser türleri içinde tedaviye en olumlu cevap veren kanser türüdür.
Hodgkin dışı lenfoma (HDL)
HDL, dalak gibi lenfoid dokularda, mide, bağırsak gibi organlardaki lenf dokularında veye lenf düğümlerinde oluşur. dolaşım ve bağışıklık sistemi aracılığıyla vücudun diğer kısımlarına da sıçrayabilir.
Lenf kanserinin belirtileri
En sık görülen belirtisi lenf bezlerininde (boyu, kasık ve koltuk altındaki lenf düğümleri) şişme görülür. Bir veya daha fazla sayıda ya da farklı bölgelerdeki lenf bezleri aynı anda şişebilir. Bu şişkinlikler genellikle ağrı yapmaz.
Lenf bezlerinin aşırı şişmesi dolaşım sistemine baskı yaparak kan dolaşımında soruna yol açabilir. Böylece şişlikler kol ve bacaklara yayılabilir. Ama aşırı şişme her hastada görülmez.
Lenf bezleri ve kan damarlarının şişmesiyle sinirler baskıya maruz kalabilir. Bu yüzde el, kol ve bacaklarda uyuşma ve karıncalanma görülür.
Ayrıca,
sebebsiz ateş,
kilo kaybı,
iştahsızlık,
gece terlemesi,
deride kaşınma,
nefes darlığı ve öksürük,
sürekli yorgunluk görülür.
Lenfomada Tedavi Uygulamaları
Lenfoma tedavisinde eskiden sıklıkla hastane ortamında damardan verdiğimiz ilaç dönemi artık yerini evde, işyerinde ağız yoluyla alınabilen ilaç dönemine bırakıyor. Yani artık bazı lenfoma tiplerinde yeni bir döneme giriyoruz. Bazı lenfoma hastalarını artık ağızdan alınan haplarla yüksek başarı oranları ile tedavi ediyoruz. “Akıllı ilaçlar” dediğimiz moleküller sayesinde yan etkilerin çok azaldığı ancak etkinliğin bir o kadar arttığı yeni bir tedavi dönemindeyiz.
Kök Hücre ve Genetik Çalışmaları Lenfoma İçin Umut Vaad Ediyor
Pek çok hastalıkta olduğu gibi lenfomada da kök hücreler ve genetik çalışmalar umut verici düzeyde devam etmektedir. Genel hastalıktan ziyade hasta bazlı tedaviler gündemde olacaktır. Artık bireyselleştirilmiş tedavi çağındayız. Hastanın ve hastalığının fotoğrafını çekip ona göre tedavi planlama şansımız var.
Bireyselleştirilmiş Tedavi Planı Lenfoma İle Mücadele Şansını Artırıyor
Lenfoma; aynı tip ve evreye sahip hastalar arasında bile belirgin farklılıkların görüldüğü heterojen bir hastalık grubudur. Hastaya doğru tedaviyi, doğru dozda, doğru zaman ve sıklıkta vermek asıl hedef olmalıdır. Bu bağlamda "bireyselleştirilmiş tedavi" dediğimiz daha güvenli, daha etkin ilaç ve tedavilerin hastanın genotipi ve bireysel gereksinimine göre verilmesi hedeflenmelidir.
Düzenli Aralıklarda ve Yeterli Dozda İlaç Tedavisi Almak Yaşamı Uzatıyor
Lenfoma tedavisinde yaşam süresi için en önemli göstergelerden biri ilk aylarda aldığı ilaçların toplam dozudur. Bu bağlamda uygun aralıklarda (iki, üç hafta) yeterli dozda (önerilen doz) ilaç almak gereklidir. Bu nedenle iki veya üç hafta aralıklarla verilen tedavi sürelerini tıbbi zorunluluk olmadıkça geciktirmemeye gayret edilmelidir.
Lenfomanın Ülkemizde Dünya Standartlarında Tedavi Şansı Var
Tedavide amaç ya yaşam süresini uzatmak ya da yaşam kalitesini artırmaktır. Bu bağlamda Türk tıbbında çok ileri düzeydeyiz. Hastalığın tedavisi için gerekli her türlü ilaca ve destek tedavilerine ulaşmak mümkün. Bazı batı ülkelerinde geri ödemede olmayan ilaçlara dahi ülkemizde makul sürede ulaşabiliyoruz.
Lenfoma Tedavisinde Psikolojik Destek Önemli
Lenfoma tedavisinde hastalara psikolojik destek her kanser tedavisinde olduğu gibi önemli ve gerekli. Psikolojik destek alan hastalar daha umutlu yaşadıkları ve hayata daha olumlu baktıkları için hastalığın tedavisinde başarı şansı da artıyor. Çünkü psikolojik olarak güçlü olan hastalar hem tedaviye daha uyumlu hem de kendilerine ve sağlıklarına daha özenli yaklaşıyor. Öte yandan psikolojik destek tedavileri immün (bağışıklık) sistemi güçlendirmekte, tedaviye uyumu artırmakta ve tedavinin başarısını artırmakta ve sonuçta kanseri yenmede önemli olmaktadır.