21.09.2014 - 10:34 | Son Güncellenme:
10 yıl önce Eylül ayında gölde 40 binden fazla kuşun olduğunu belirten Doç. Dr. Şekercioğlu, bu yılın Eylül ayında ise 17 angut kuşu saydıklarını kaydetti. Kuyucuk Gölü Kuş cennetinde belirlenen 232 kuş türüne artık rastlamadıklarını vurgulayan Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu "Gölün bu hale gelmesi küresel ısınma veya sıcaktan dolayı değil. Maalesef bu muhteşem kuş cenneti, özellikle yanlış su kullanımı ve gölün korunmaması yüzünden kurudu" dedi.
Kuzeydoğa Derneği Başkanı Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, kuraklık ve bilinçsiz kullanım nedeniyle tamamen kuruyan, Türkiye’nin gözde turizm mekanlarından Kuyucuk Kuş Cenneti’nin kurtarılması için Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’na çağrıda bulundu. Geçen yıldan itibaren etkili olan kuraklık, çevre köylere ait büyükbaş hayvanlara su verilmesi ve otlatılması nedeniyle suların hızla çekilmeye başladığını anlatan Doç. Dr. Şekercioğlu 3 ay öncesine kadar masmavi bir görüntü sunan, rengarenk kuşların adeta dans ettiği gölün şimdilerde simsiyah bir renge büründüğünü ve gölün sazlıklarında artık hayvanların otladığını söyledi. 10 yıldır gölün korunması, tanıtılması ve turizm çekmesi için büyük çaba harcadıklarını vurgulayan Kuzeydoğa Derneği Başkanı Utah Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, göldeki Kuş Gözlem Kulesi’nin tahrip edilmesini de üzüntüyle karşıladığını belirtti.
DOĞU ANADOLU’NUN İLK RAMSAR ALANI
TÜBİTAK özel ödülünü alan en genç kişi ve Biyolog Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, şu an çok korkunç bir görüntüyle karşı karşıya olduğumu belirtti. Doğu Anadolu’nun ilk Ramsar alanı, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Doğu Anadolu’nun ilk Avrupa Seçkin Turizm Cenneti olan Kuyucuk Gölü Kuş Cenneti’nin yetkililerin ilgisizliği ve köy halkının bilinçsiz su kullanması yüzünden kuruduğunu ifade eden Doç. Dr. Şekercioğlu şunları söyledi: "2004 yılında Kuyucuk Gölü 232 kuş türü ile doluydu. 40 binden fazla kuş vardı. Bunların yarısı olan angut kuşları şu an 17 tane. Maalesef bu muhteşem yer, bütün bölgedeki en önemli kuş cenneti, özellikle yanlış su kullanımı ve gölün korunmaması yüzünden kurudu. Göle gelen en önemli kaynak olan dere Kuyucuk köyünden geçiyor. Kuyucuk köyü de bu derenin suyunu özellikle de hayvanlarına vermek için kesmiş durumda. Göl beslenemediği için sıcak geçen yazın etkisiyle tamamen buharlaştı."
’NEDENİ KÜRESEL ISINMA DEĞİL’
Gölün bu hale gelmesinin küresel ısınma veya sıcaktan olmadığını deden Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "1997 yılında 13 metre derinlikte olan göl yanlış su kullanımı yüzünden sürekli düşüyordu. Yıllardır buna dikkat çekmek için yetkilileri uyardık. Kimse umursamadı ve bu dediklerimiz gerçekleşti. Gölün çevresinde yaklaşık 6 bin hayvan var. Bunların yarısı büyükbaş, yarısı küçükbaş. Bu gölde sürekli ot yiyip su içiyorlar. Buradan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’na tekrar sesleniyorum;, ’Lütfen bu gölün yok olmasına seyirci kalmayın.’ Hala şansımız var. Eğer göle gelen dere tekrar göle bırakılırsa benim ümidim; kıştan sonra eriyen kur sularıyla da Kuyucuk’un tekrar canlanma şansı olmasıdır. Yoksa bu kurumuş göl Türkiye’nin ve Kars’ın utanç kaynağı olarak literatüre geçecek."