GündemKurbanınızı usulü bilenlere kestirin!

Kurbanınızı usulü bilenlere kestirin!

03.10.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Bayramların sosyal dayanışmaya ve kaynaşmaya vesile olduğunu vurgulayan Bakan Müezzinoğlu, “Bayramlarda asla unutmamamız gereken iki kitle var. Şehit aileleri ve gaziler” dedi İşi bilmeyenlerin kurban kesmesi sonucu kazaların arttığını belirten Müzezzinoğlu, “Bayram boyunca ek tedbirler aldık. Acil 112 ambulans ve helikopterler her zaman hazır. İnşallah ihtiyaç olmaz” diye konuştu...

Kurbanınızı usulü bilenlere kestirin

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Kurban Bayramı’na yönelik olarak vatandaşlara uyarılarda bulundu.
Eşi Faize Müezzinoğlu ile birlikte yaptığı sabah yürüyüşünde Milliyet’in sorularını yanıtlayan Müezzinoğlu, “Akşam 7’den sonra ağır yemekler ve tatlılar yenmemeli. Ortası karar çoğu zarar. Can boğazdan gelir ama boğazdan da çıkar” dedi. Kurban kesme kazalarının da ilk gün ilk saatlerde yaşandığını belirten Müezzinoğlu, kesim işlemlerinin usulünü bilen uzmanlarca yapılmasını istedi. Kendisinin 18 yaşındayken koç kestiğini dile getiren Müezzinoğlu, yüzme işlemini ise yapmadığını dile getirdi.
Müezzinoğlu ve eşi Faize Müezzinoğlu, dün sabah 07.30’da Milliyet ile birlikte sabah yürüyüşü yaptı. Müezzinoğlu, sağlıklı beslenme ve Kurban Bayramı’na yönelik sorularımızı şöyle yanıtladı:

Haberin Devamı

Kurban Bayramı için mesajınız var mı?

Tüm vatandaşlarımızın Kurban Bayramı’nı tebrik ediyoruz. Yakın coğrafyamızda Suriye’de Irak’ta katliamlar oluyor, savaş devam ediyor. Onların da biran önce son bulup, İslam aleminin ve insanlığın huzur bulmasını temenni ediyorum. Bayramların fiziksel sağlımızdan ziyade ruh sağlımıza çok önemli katkısı olduğuna inanıyorum. Bir defa imkanı olanlar kurban keserek imkanları ulaşamayanlara bir pay ayırabilmek, onları düşünübilmek, onları hatırlayabilmek ve onlara destek vermek adına manevi bir huzuru, gücü yakalıyorlar. İmkanı olanların ruh sağlığına önemli bir katkısı olduğuna inanıyorum. İmkanı olmayanlar için de, ‘benim eşim dostum komşum benim kapımı çaldı beni hatırladı kendi imkânlarından bana bir pay verdi’ diye sosyal dayanışmaya çok önemli katkısı olduğuna inanıyorum. Bayramlarda asla unutmamamız gereken iki kitle var. Şehit aileleri ve gaziler. Sosyal dayanışma ve kaynaşma vesilesidir bayramlar. Bayramı tatil havasında değil bayramın ruhunu güçlendirecek bir anlayışla kutlamamız gerekir.

Haberin Devamı

‘Hijyene dikkat’

Kurban kesimi ile ilgili tartışmalar olur, Sağlık Bakanı olarak uyarılarınız nelerdir?

Kurban kesenlerin tamamı dini duyarlılığı nedeniyle kurban kesiyor. Bu duyarlılığı olan insanların asla ihmal etmemesi gereken bir duyarlılık daha var. O da hijyen, başkasına zararlı olmama. Temizlik imandandır ya da temizlik imanın yarısıdır anlayışını asla ihmal etmemeliler. O nedenle çevre kirliliğine asla zemin hazırlamamalılar. Son yıllarda belediyeler ve yerel yönetimler çok önemli altyapılar kurdu. Acele edip de hemen ilk işim kurbanı kesmek yerine belirli bir program çerçevesinde kimseye zarar vermeyecek şekilde olmalı. Hele hele bulaşıcı hastalıklar ve çevrede, çevre kirliliği nedeniyle oluşabilecek farklı sorunlara asla müsade etmemeliler. Kurban kesme duyarlılığı olan vatandaşlarımızdan bu anlamda imanlarının, inançlarının diğer gereklerini de aynı hassasiyeti gözetmelerini isterim.

‘Akşam ağır yenmemeli’

Her bayramda sağlıklı beslenmenin bozulması gündeme gelir, tatlılar ve kurban etinin çok yenilmemesi gibi. Uyarılarınız ne olur?

Sağlıklı beslenme açısından ‘Kurban Bayramı’nda aman ne olur kurban eti yemeyin’ demeyeceğiz. Neticede kurbanın hanemize getirdiği bereketten hanemizin mensupları da komşularımız da tanımadıklarımız da istifade edebilmeli. Yani onun için ruhen ve fiziken beslenmenin bütün yollarını değerlendirmeliyiz. O nedenle ‘azı karar çoğu zarar’ cümlesini bayramda ‘ortası karar çoğu zarar” şeklinde bir kaç günlüğüne değiştirebiliriz. Biraz etinden ciğerinden böbreğinden istifade etmek, onu tadını bayramda hissetmek benim çocukluğumdan beri asla unutamadığım bir durum. İlk gün ciğerini yemek ikinci gün işkembe paça çorbasını içmek aslında ayrı bir tad. Bunların hiç birinde aman ha demiyoruz. Ama dikkatli olmakta yarar var. Azını biraz aşabilsek bile ortayı asla aşmamak gerekir. Bir de olabildiğince günün hareketli saatlerinde yani sabah kısmında biraz daha cesur davranıp, yani biraz fazla kaçabilir. Ama akşam 5.6 hele hele 7’den sonra asla o ağır et yemeklerini yememek lazım. Etin pişimine dikkat etmek lazım. Haşlaması, ızgarası. Aşırıya kaçmadığımız zaman inanıyorum ki bayramı sıkıntısız geçiririz. Ama özellikle diabeti olan obezitesi olan hipertansiyon gibi kalp rahatsızlığı olan ve yüksek tansiyonu olanlar çok dikkatli olmalılar. 5’ten sonra yememeliler. Özellikle beyin kanaması gibi hastalıklar ve kalp krizleri bu anlamda geceleri bünye istirahate geçtiğinde yük fazla olduğu için geceleri zorlar. Akşamları yatmadan önce hafiflemiş olmaları gerekiyor. Tatlı baklava falan mutlaka porsiyonun yarısı yenilmeli. Hanımlara da söyleyim de tabağı doldurup bayramda gelenlere iki dilim baklava koymalı, bir dilimi tabakta geri gitmeli. Tabağa az koyulmalı ve koyulanın yarısı yenilmeli. Akşam ziyaretlerinde bence etli yemekleri ve tatlı ikramını 7’den sonra kesmek lazım. Bayramda sağlıklı gıdalar alalım ve bol bol hareket edelim. Sabah kahvaltıları olmazsa olmazımız olmalı, akşam yemekleri için ise olsa da olur olmasa da olur deyip olabildiğince erken.

Haberin Devamı

‘ALTINPARK’TA TÜM BAKANLAR BİN 800 METRE YÜRÜYECEĞİZ’

Haberin Devamı

Bakanlar Kurulu yürüyüşü ne zaman yapılacak?

Bu sene 3 Ekim Dünya Yürüyüş Günü bayrama denk geldi. Sayın Başbakanımıza 13 Ekim Pazartesi günü Bakanlar Kurulu öncesi tüm bakanlarla yürümeyi önerdik. O da memnuniyetle dedi. Altınpark’ta bin 800 metrekarelik parkurda hep birlikte yürüyeceğiz. Kültürümüzün içine sağlıklı beslenmeyi ve hareketi koymamız gerekir. Tüm vatandaşlarımızın hasta olup iyi olma hayali kurmaktansa sağlıklı bir yaşamın gelecek hayallerini kurmaları daha doğrusudur. Can boğazdan gelir ama boğazdan da çıkar.

Haberin Devamı

‘Gençliğimde koç kestim’

Eski bayramlar nasıldı, kurban kestiniz mi hiç?

Evet çok demeyeyim ama gençliğimde kestim. Evlenmeden önce Batı Trakya’da köyde kesmiştim. Koç kesiyordum. Kesmeyi öğrenmiştim. Yüzmeyi tam öğrenemedim yani içini açmayı öğrenemeden İstanbul’a geldik. İstanbul koşullarında o çevre imkanları olmadığı için daha uygun yerlerde ve işi bilenlerle götürdük. 18-23 yaş arasında gençken rahmetli babam öğrenmemiz için hadi sen kes demişti. Hadi bakalım yüzmeye yardım et derdi. Hâlâ da kesme cesaretim vardır ama yüzme yok.

‘İnşallah yaralanan az olur’

Bayram için ne tür özel tedbirler aldınız?

Kurbanda inşallah yaralanan az olur ya da hiç olmaz. Sağlık çalışanlarımız nöbet tutuyorlar. Acil 112 ambulans ve helikopterler her zaman hazır. inşallah ihtiyaç olmaz. Özel tedbirler de aldık. Özellikle 112 acillerimiz ve hastanelerdeki acil hizmetlerinde hizmette aksama olmaması için ekip takviyesi yaptık. Çünkü kurban kesiminin sorunları, ilk günü bir pik yapıyor. Akşam yemekleri ağır kaçıranlar gece 12, 1’den sonra yoğun bir şekilde gelmeye başlıyor. Bayram trafiği de hareketli oluyor. Vatandaşlarımız ne olur uykusuz yola çıkmasın.

‘Usulünü bilmeyen kesmesin’

Acemi kasaplar çok çıkıyor, onlara yönelik ne söyleyeceksiniz?

ilk gün ve ilk saatlerde kurban kazaları oluyor. ‘İlk işim kurban kesmek” diyen herkes bilen de bilmeyen de o 2 saatin içinde yükleniyor. O 2-3 saatin içinde de baktığımızda kazalar pik yapıyor. Vatandaşımız benim 18 yaş dönemimde rahmetli babamın ‘hadi sen de öğren’ dediği gibi o acemilikler büyük şehirlerin taşralarında oluyor. Anadolu’da da oluyor. Genelde kurban kazaları ilk gün öğlene kadardır. Sistemini, usulünü bilmediğiniz bir şeye hiç gerek yok, kasaplara kestirilebilir. Bugün artık her türlü tecrübesi olan kasaplarımız var. Kasaplara da çok iş düşüyor. Sabah da şart değil öğlen, öğleden sonra kesilsin. Ertesi gün kesebilirsiniz. Bir yaralanmaktan bir kaza ile uğraşmaktansa bir gün sonra rahat rahat da olabilir. Yanlış yapmak yerine tedbirli olmakta fayda var.