27.12.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
MUSA KESLER
“Ergenekon” soruşturması kapsamında Odatv’de yapılan aramalar sonrasında, gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık ve Soner Yalçın’ın da aralarında bulunduğu 12’si tutuklu 14 sanık hakkında açılan davanın 2. duruşması dün görüldü. Duruşmada Ahmet Şık, kimlik tespiti sırasında “Bir kızım var o da büyüyünce eşkıya olacak herhalde” dedi. Tutuklu sanıklardan Prof. Dr. Yalçın Küçük’ün, mesleği sorulunca “Dava mankeniyim. Önemli davalara beni alırlar” şeklindeki sözleri duruşma salonunda gülüşmelere neden oldu.
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’ndaki Özel Yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Prof. Yalçın Küçük, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık, Soner Yalçın, Şükrü Doğan Yurdakul, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Muhammet Sait Çakır, Coşkun Musluk, Müyesser Uğur ile tutuksuz sanık İklim Ayfer Kaleli katıldı.
2. duruşma yeni başkanla
Davaya bakan İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı Resul Çakır’ın Yargıtay üyeliğine seçilmesinin ardından başkanlığa atanan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin üye hâkimlerinden Mehmet Ekinci, mahkeme heyetine başkanlık yaptı. Ekinci, “Görevimiz olgularla yakıştırmaları ayırıp bir karar vermektir. Bize ne kadar yardım ederseniz o kadar süratli ve adil bir yargılama olur. Duruşma salonunda alkış ve benzeri tepkiler istemiyorum” dedi.
‘Ben dava mankeniyim’
Daha sonra kimlik tespitine geçildi. Ekinci’nin mesleğini sorduğu Küçük, gazilik belgesini mahkemeye göstererek, “Çok işim var benim. İlk olarak dava mankeniyim. Önemli davalara beni alırlar. İkinci olarak ise çok savaşırım. Gaziyim. Kıbrıs harekâtında Ercan Havalimanı ve Gazimagosa’yı ben aldım. Gazi maaşım var” dedi. Üniversitelerde hocalık yaptığını da ifade eden Küçük, “Her askeri idarede beni üniversiteden kovarlar” dedi. Küçük’ün bu sözleri üzerine gülüşmeler oldu.
Nedim Şener de kimlik tespiti sırasında gazeteci olduğunu söyledi. Ahmet Şık ise “Bir kızım var” dedi. Hâkimin , ‘Allah bağışlasın’ demesinin ardından Şık, “O da büyüyünce eşkıya olacak” dedi.
Sanıklardan Müesser Yıldız ise, “30 yıllık gazeteciyim ama iddianameye göre teröristim” dedi. Yıldız’ın avukatı müvekkili hakkında iddianamede özel telefon konuşmalarının bulunduğunu ve bu konuşmalardan dolayı bakanlığın tazminata mahkûm edildiğini belirterek, bu konuşmalarla ilgili yayın yasağı istedi. Diğer avukatlar da söz almak isteyince Müyesser Yıldız, “Yeterince zaman kaybettik” diyerek yayın yasağı talebini geri aldı.
TRT?spikerleri, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız’ın hazırladığı 134 sayfalık iddianamenin 58. sayfasına kadar okudu. Duruşma bugüne ertelendi.
Ekşi: İddianame beni utandırdı
Davayı izleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da, Türkiye’nin bir bütün olarak Ak Parti’nin baskısı altında olduğunu, burada görülen davanın da yargısal bir faaliyet değil siyasi bir faaliyet olduğunu ileri sürdü.
Davaya izleyici olarak katılan CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi de, bugüne kadar birçok davayı izlediğini belirterek, “Bu kadar utanç vericisini hiçbir zaman yaşamadık. İddianamenin davada dinlediğim kısmı beni utandırdı. Bu dönemin sonu düşüncelere saygı gösterenler için aydınlık olacaktır” diye konuştu.
Adliye önünde sanıklara destek eylemi
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’ndaki özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Odatv davasının sanıklarına destek vermek amacıyla, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), bazı siyasi parti üyeleriyle, bazı sivil toplum kuruluşları üyeleri, ellerinde “Tutuklu gazeteciler serbest bırakılsın”, “Özgür basın varsa, özgür toplum vardır”, “Halkın haber alma hakkı var” yazılı pankart ve dövizler açtı.
TGS İstanbul Şube Başkanı Emel Soy, “Bu baskıların tek bir anlamı var. Yalnız gazetecileri değil, toplumun her kesimini sindirmek, korkutmak ve ayrım yapmaksızın tüm muhalefete gözdağı vermek” dedi.
Yeni Başkan Mehmet Ekinci
İstanbul’dan önce Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olan Mehmet Ekinci, geçen yıl Beşiktaş’taki özel yetkili adliyede görevlendirilmişti. Ekinci, şike soruşturması kapsamında operasyonların yapıldığı hafta nöbetçi yargıçtı.
Ekinci, soruşturmada kapsamında Şekip Mosturoğlu, İlhan Ekşioğlu ve Bülent Uygun gibi şüphelilerden 22’si hakkında tutuklama kararı vermişti.
NOTLAR....
- Dava öncesinde Çağlayan Adliyesi çevresinde çok sayıda çevik kuvvet polis önlem aldı. Adliye içinde ve davanın görüleceği zemin katta da geniş güvenlik önlemleri alındı. Girişler sadece ana koridordaki girişten yapıldı. Burada da duruşmaya izleyici olarak girecekler ve basın mensuplarının isimleri kayıt altına alındı.
- Sanıklar, salona girişi sırasında yakınlarıyla el sallayarak selamlaştı. Gazeteci Nedim Şener ise eşi Vecide Şener’in elini kısa süre tuttu. Vecide Şener görevli tarafından uyarılınca yerine geçti.
- CHP milletvekilleri Binnaz Toprak, Sezgin Tanrıkulu, Umut Oran, İlhan Cihaner ve Oktay Ekşi, BDP’li Ertuğrul Kürkçü ve İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal da duruşmadaydı.
- Kimlik tespiti sürerken CHP Milletvekili İlhan Cihaner, dışarıya çıkarak, 10-15 şişe su alıp salona getirdi ve izleyicilere dağıttı. Cihaner’in bu ikramı, “Milletvekili maaşlarına zam yapıldı o nedenle su dağıtıyor” esprisine konu oldu.
- İddianame okunurken avukatlardan birinin başka bir avukatın yanına giderek konuşması üzerine Mahkeme Başkanı, avukatı yerine dönmesi için uyararak, “Tabiri caizse soft bir duruşma yapıyoruz. Abartmayalım. Duruşmanın huzurunu bozmayalım” dedi. Mahkeme Başkanı daha sonra duruşmanın saat 18.00’e kadar devam edeceğini belirterek, “Başlamak bitirmenin yarısıdır, derler. Biz de başladık, devam edeceğiz” dedi.
- Arada yakınları, Soner Yalçın’a hangi kitabı okuduğunu sordu. Yalçın da, “Söylenir mi, biz teröristiz” diye cevap verdi.
- Duruşmayı izleyen bazı gazeteciler ve avukatlar da, twitter’dan canlı yayın yaptı.
41 yıla kadar değişen cezalar
Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız’ın hazırladığı 134 sayfalık iddianamede, Nazlı Ilıcak şikâyetçi olarak yer alırken, tutuklu şüpheliler Yalçın Küçük, Soner Yalçın, Ahmet Şık, Hanefi Avcı, Nedim Şener, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Doğan Yurdakul, Müesser Uğur, Coşkun Musluk, Sait Çakır ve cezaevinde geçirdiği rahatsızlığın ardından hayatını kaybeden Kaşif Kozinoğlu ile tutuksuz şüpheliler Ahmet Mümtaz İdil ve İklim Ayfer Kaleli sanık olarak bulunuyor. Sanıklar hakkında 7.5 yıldan 41 yıla kadar değişen hapis cezaları isteniyor.