Koronavirüsün artırdığı teknoloji bağımlılığı için daldı

Kadın cinayetleri, Çanakkale savaşları, Gezi olayları, Soma maden faciası, Filistin direnişi, çocuk gelinler gibi pek çok konu

da toplumsal farkındalığı artırmak ve çözüm önerilerinin sunulmasına aracı olmak için çabalayan su altı fotoğrafçısı Nejdet Demirtaş, bu kez teknolojik bağımlılık için derinlere indi.
Türkiye’nin tek politik su altı fotoğrafçısı Demirtaş, profesyonel su altı sporcuları ve dalgıçlarla Kaş’ın derinliklerine daldı. Yaralı birine yardım etmek yerine selfie yapan bir insanı, uyuşturucu gibi koluna cep telefonu enjekte eden genç kadını, çocuğuna bakmak yerine gözünü ekrandan alamayan anneyi, cenazenin başında selfie yapan adamı, öldüğünün farkında olmadan ekrana bakan insanı ve kafes içinde maskesiyle cep telefonuna bakan insanı canlandıran Nejdet Demirtaş, çalışmasını Milliyet’e anlattı.





‘Film gibi hayatımız oldu’

Teknoloji bağımlılığının çağın en büyük bağımlılığı olarak gösterilidiğini kaydeden Demirtaş, “Ama bence Kovid-19 ile bağımlılık küresel çapta mücadele edilmesi gereken bir salgına dönüştü. Çünkü insanlar evlerinde kaldıkça cep telefonu ve tabletlerden sosyal medya bataklığına gömüldü. Eskiden ortalıkta maskeyle dolaşarak birbiriyle ilişki kurmayan insanları filmlerde görürdük. Şimdi öyle bir filmin setinde değil hayatın içinde görüyoruz. Gerçek anlamda değişen bir dünya düzenine tanık oluyoruz. Sanal dünyada aynı virüs gibi benliğimize işlediği için fotoğraf karelerim ile bu soruna değinmek istedim. Sanallık koronavirüs gibi aklımızı işgal etti. Aklınıza ne geliyorsa artık sanal ve uzaktan yapılıyor. Dünya düzeninin değişimi toplumda herkesi sanallaştırıyor” diye konuştu.

Wilco da nefesini tuttu

 Demirtaş’ın projesi için Türkiye’de yaşayan Hollandalı Wilco Wan Hapen de nefesini tuttu. Kaş’ın eşsiz mavisinde derinlere inerek Demirtaş’a poz verenler arasında ABD’den Renee Blundon, İspanya’dan Gemma Vila ve Luis Martinez gibi isimler de vardı. Proje danışmanı psikiyatrist Dr. Engin Olcay, “Artık teknolojik bağımlılık 2-3 yaş aralığına kadar indi. Gelinen noktada, sosyal becerileri kısıtlı, kendilerini sadece sanal dünyada ifade edebilen, karşısındakiyle ilişki kurmak yerine sosyal ağlarda kurmaca kişiliklere bürünmek kolay bir yol oldu. Su altından yapılan bu sıra dışı çalışma, insanlığı tehdit eden teknolojik bağımlılığa dikkat çekiyor” dedi.