20.11.2024 - 15:16 | Son Güncellenme:
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaşanan gerginliğe ilişkin, "Bu görüntülerin Plan Bütçe Komisyonunun girişinde ortaya konulmuş olması, her şeyden evvel Meclisin demokratik işleyişine, Meclisin yasamanın yanında denetleme fonksiyonunun gerçekleştirilmesine yapılan saygısızca bir davranıştır, bunu kabul etmek mümkün değildir." dedi.
Kurtulmuş, Mecliste, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın Plan ve Bütçe Komisyonu salonuna girişinde CHP milletvekillerince engellenmeye çalışılmasına ilişkin gazetecilere açıklama yaptı.
Bu sabah saatlerinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu girişinde yaşanan görüntülerin fevkalade üzüntü verici olduğunu ve TBMM'nin mehabetine yakışmadığını belirten Kurtulmuş, şunları söyledi:
"TBMM Plan Bütçe Komisyonu, günlerdir Meclisin en önemli fonksiyonlarından birisi olan denetim fonksiyonlarını yerine getirmek için fedakarca bir çalışma yürütüyor. Bu görüntülerin Plan Bütçe Komisyonunun girişinde ortaya konulmuş olması, her şeyden evvel Meclisin demokratik işleyişine, Meclisin yasamanın yanında denetleme fonksiyonunun gerçekleştirilmesine yapılan saygısızca bir davranıştır, bunu kabul etmek mümkün değildir. Ayrıca yine her şeyden evvel, bu kadar büyük fedakarlık içerisinde çalışan Plan Bütçe Komisyonu üyelerine karşı da bir haksızlık olduğu kanaatindeyim."
TBMM'nin, her türlü fikrin konuşulabileceği, her türlü müzakerenin, münakaşanın yapılabileceği bir yer olduğunu ama bütün bunların kaba kuvvetle, engellemeyle, ağır ve yaralayıcı sözlerle değil, medeni ilişkiler içerisinde ve sözün gücünü kullanarak gerçekleştirilebileceğini ifade eden Kurtulmuş, "TBMM, 86 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının dört gözle beklediği, kendisinin lehine olacak kararların alınması için teşvik ettiği, her bir milletvekili arkadaşımızın da temsil yetkisini en iyi şekilde kullanmasını istediği bir büyük demokratik platformdur. Bu platformun gereği, her türlü eleştiriyi en açık şekilde yapmak, her türlü muhalefet görevini yerine getirmektir. Bunların hepsi zaten demokrasinin gereğidir." diye konuştu.
Kurtulmuş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna yürütmeyi temsilen gelen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya "Sen buraya giremezsin" diyerek engel koymanın hiçbir demokratik anlayışa sığmayacağını, bunun kabul edilmesinin ve makul görülmesinin mümkün olmayacağını vurguladı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Bizim bundan sonraki süreçte bütün partilerden beklentimiz, TBMM'nin, demokratik fonksiyonlarını icra edebilmesi için bütün meclis gruplarının yöneticisi arkadaşlarımızın üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini bekliyoruz." dedi.
Olay yaşandıktan sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i telefonla aradığını aktaran Kurtulmuş, "Burada ortaya konulan yaklaşımdan, buradaki tutum ve davranışlardan, burada sergilenen tavırlardan asla memnun olmadığımızı, büyük bir rahatsızlık duyduğumuzu, Meclis yönetimi olarak bu konunun sadece bizleri değil TBMM'ye bakan milletimizin tamamına yakınını rahatsız eden çirkin görüntüler olduğunu kendisiyle de paylaştım. Şimdi bundan sonraki süreçte gerçekten fedakarca çalışan milletvekili arkadaşlarımızın bu çalışma süreçlerinin daha demokratik daha anlayışlı daha hoşgörülü olabilmesi için Mecliste grubu bulunan bütün partilerimizin yöneticilerine ve tek tek bütün milletvekili arkadaşlarımıza önemli bir sorumluluk düştüğü kanaatindeyim." ifadelerini kullandı.
TBMM'ye sadece 86 milyon vatandaşın bakmadığını, dünyanın dört bir tarafından Türkiye'yi dikkatle izleyen milletlerin de TBMM'de neler olup bittiğini yakından takip ettiğini dile getiren Kurtulmuş, bu çerçevede, o anda yapılan bir işin, söylenen bir sözün, maksadını aşan bazı tavırların kalıcı olarak Türkiye demokrasisi üzerinde hasarlar bıraktığının milletvekillerince görülmesi gerektiğini kaydetti.
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Süratle bu haletiruhiyeden kurtulmak gerekiyor. Meclis, müzakere yeridir. Meclis, mücadele yeridir ama asla ve asla hiçbir milletvekilinin bir diğerine saygısızlık yapacağı, hiçbir milletvekilinin kamu adına görev yapan herhangi bir bakana, TBMM'ye geldiği zaman saygısızlık yapacağı bir mekan değildir. Dolayısıyla sözümüzü en güçlü şekilde söyleyeceğiz, muhalefetimizi en net ve en sert şekilde yapacağız ama bunu asla demokrasinin kalıpları dışarısında kabul edilemez bir şekilde yapmak mümkün değildir. Bu görüntüler bütün milletimizi rahatsız etmiştir. Bunun ortaya çıktığı andan itibaren Türkiye'de bu konudaki toplumsal eleştirilerin yükseldiğini görüyoruz. Ben tekrar buradan, Meclis'te grubu bulunan partilerimize, partilerin yetkililerine, grup yöneticilerine çağrımı tekrarlıyorum. 'Meclis bir gün toplanıyor ve ertesi gün dağlıyor' değil, bütün bu arkadaşlarımız yüz yüze bakacaklardır. Bu Meclis, 2028'e kadar, bir sonraki seçim dönemine kadar iş yapacak, burada milletin hayrına olacak kararları alacak Meclistir. Nice mutabakatlarla kararlar çıkarılacaktır, nice mücadelelerle yasa maddeleri ya da başka konular bu Meclisin çatısı altında tartışılacaktır. Ama burada ne kaba söze ne fiili müdahaleye ne herhangi bir şekilde Meclisin mehabetine yakışmayan engellemelere müsaade etmememiz lazım. Biz Meclis yönetimi olarak bu konudaki kararlılığımızı açık bir şekilde ifade etmek istiyoruz. Sorumluluğun aynı şekilde parti gruplarında olduğunu, aynı şekilde milletvekili arkadaşlarımızda da olduğunu ifade etmek isterim."
"BUNLARI YAPMAYA KİMSENİN HAKKI YOKTUR"
Meclisin geçen dönemde 1512 saat çalışma yaptığını, bu çalışmaların içerisinde son derece zor, zaman zaman tahammül sınırlarını aşan müzakerelerin olduğunu anımsatan Kurtulmuş, "Bu kadar nezih çalışma ortamlarından geriye böyle birkaç tane, haddi ve maksadını aşan çirkin görüntüler, kaba söz ya da birtakım fiili müdahaleler akla geliyor. Bunları yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Şu kutsal çatının, milli mücadelenin karargahı olan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucu iradesinin sahibi olan, bugün de milli iradenin tecelligahı olan TBMM'ye böylesine kötü olaylarla anılmayı yakıştırmak ve böyle olaylara sebebiyet vermek de kimsenin hakkı olmaması gerekir diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Herkesin, konuşurken ve bir iş yaparken, yapacağı şeyi birkaç kere düşünmesi gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"İçinden geçtiğimiz bu zor sürecin içerisinde, dünyanın ve Türkiye'nin şartları itibarıyla söylüyorum, bütün herkese yüksek sorumluluklar düşüyor. Herkese yüksek sorumluluklarını hatırlatıyorum. Demokrasi, herkesin istediğini istediği gibi yapması rejimi değildir. Demokrasi, kurallar ve kurumlar içerisinde, hele hele kararların alındığı TBMM'de herkesin buradaki kurallar içerisinde hareket etmesidir. Kurallardan birisi de Plan ve Bütçe Komisyonunda her yıl, bütçe Genel Kurula inmeden evvel, merkezi bütçeden pay alan kurum ve kuruluşlarının hesaplarının görüldüğü toplantıların yapılması ve burada teklif edilen bütçenin geçirilerek Genel Kurula indirilmesidir. Bugün de bu amaçla, denetim fonksiyonunu yerine getirmek, yaptığı faaliyetlerle ilgili hesap vermek için Sayın İçişleri Bakanımız, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna gelmiştir ama karşılaştığı muamele, kabul edilir bir muamele değildir. İçeride milletvekili arkadaşlarımız istedikleri her soruyu sorabilirler, bakanlığın bütçesiyle ilgili konuşabilecekleri gibi bakanlığın faaliyetleriyle ilgili de istedikleri eleştiriyi yapabilirler. Zaten de yapmaktadırlar. Hatta öylesine ki bazen ilgili arkadaşların sabır sınırlarını zorlayan eleştirileri olabilir ama herkes büyük bir olgunlukla eleştirisini yapar, herkes de büyük bir olgunlukla eleştiriye cevap verir. Ama 'Sen buraya giremezsin, seni buraya sokmam' diyerek engelleme yapmak, TBMM'nin usulünde yoktur.
Bugüne kadar TBMM tarihinde hiçbir bakanın bu şekilde Plan ve Bütçe Komisyonuna sokulmak istenmediği bir tavırla karşılaşılmadığına işaret eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakanların çok eleştirildiği, çok büyük münakaşaların yapıldığı oturumlar olmuştur ama böylesini TBMM ilk sefer görüyor. Bunu asla kabul etmediğimizi, doğru bulmadığımızı, bundan sonraki süreçlerde bu tür tavırlara hiçbir şekilde müsaade edilmeyeceğinin bilinmesini arzu ederim. Bu konularda da hem TBMM Başkanvekili arkadaşlarımızın hem de TBMM'de grubu bulunan partilerin yöneticilerinin de çok daha titizlik, işbirliği ve koordinasyon içerisinde hareket etmelerini temenni ederim. Bu açıklamayı da bugün yaşadıklarımızın hassasiyeti dolayısıyla sizlere ve sizler vasıtasıyla tüm kamuoyuna yapmayı bir vazife telakki ediyorum. İnşallah Meclisimiz bundan sonraki süreçlerde de nezih bir ortamda çalışmalarını sürdürecek ve milletin beklediği olumlu kararların alınabilmesi için hareket edecektir."
SİYASİLERDEN PEŞ PEŞE TEPKİLER
* Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: Plan ve Bütçe Komisyonu Gazi Meclisimizin köklü gelenekleri olan, teknik niteliği öne çıkan bir organıdır.
Plan ve Bütçe Komisyonu üst düzey müzakerelerin yapıldığı, söyleyecek sözü olan herkesin yerleşik kurallar içinde özgür bir şekilde farklı fikirlerini ve eleştirilerini ifade ettiği demokratik bir platformdur. Bütçe görüşmeleri kapsamında Komisyon’a gelen İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’ya yönelik bazı muhalefet temsilcileri tarafından ortaya konan kaba kuvvete dayalı, anti demokratik engelleme çabasını en güçlü şekilde kınıyorum.
Milli iradenin tecelligâhı olan Gazi Meclis, kaba kuvvetin değil fikirlerin yarıştığı bir ortamda, milletimize yaraşır bir asaletle ve hukuk çerçevesinde görevini yapmaya devam edecektir.
* Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bazı CHP’li milletvekillerinin İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’ya yönelik sözlü ve fiili saldırılarda bulunmalarını şiddetle kınıyorum. Bu tür saldırılar, aziz milletimize ve milli iradenin tecelligâhı olan Türkiye Büyük Millet Meclisimize büyük saygısızlıktır.
Demokrasilerde konuşacak sözü olanlar medeni şekilde konuşur. İçişleri Bakanımıza çirkince müdahale etmeye çalışmak, konuşturmamak, milletin temsilcisi sıfatına sahip milletvekillerine asla yakışmaz. Demokrasi, farklı görüşlerin tartışıldığı bir ortamda şiddet değil, saygıyı gerektirir. Demokrasi dışı müdahalelerle, saldırılarla bakanlarımız hiçbir şekilde susturulamaz, çalışmaları engellenemez. Gazi Meclisimizin kutsal çatısı altında milletimizi rahatsız eden, siyasi olgunluktan ve nezaketten yoksun bu tür çirkinliklere neden olanlar hakkında aziz milletimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da cevabını verecektir.
"BARBAR TUTUMU KINIYORUM"
* Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: Bugün TBMM’de CHP’li milletvekillerinin İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanımız Sayın Mehmet Muş’un önünü keserek saldırıda bulunması asla kabul edilemez.
Gazi Meclis çatısı altında hiç kimseye yakışmayacak bu provokatif ve barbar tutumu kınıyorum. Sayın Bakanımız Ali Yerlilkya’ya ve Sayın Başkanımız Mehmet Muş’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
* Ticaret Bakanı Ömer Bolat, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, CHP'li milletvekillerinin Gazi Meclis'in çatısı altında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın önünü keserek saldırı girişiminde bulunmasını şiddetle kınadı.
Bakan Yerlikaya'ya geçmiş olsun dileklerini ileten Bolat, "Komisyon görüşmelerini provokatif söylem ve eylemlerin yeri haline getirmeye çalışan, komisyona ve TBMM'nin çalışmalarına zarar veren bu anlayıştan milletimize hayır gelmeyeceğini bir kez daha görüyoruz." ifadesini kullandı.
* Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı: Söyleyecek sözünüz yoksa, suçluluk duygusu içindeyseniz yapacağınız tek şey içinizde sakladıklarınızın dışa vurumu olan 'rezalet' çıkarmaktır. Maalesef bugün buna şahit olduk. Bazı CHP milletvekillerinin İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya Gazi Meclis'imizde gösterdikleri kaba kuvvet kabul edilemez. Bakanımızı gösterdiği sağduyu için tebrik ediyor, Meclis çatısı altındaki bu şiddet gösterisini kınıyorum.
CNN Türk yayınında konuşan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: CHP özür dilemelidir. Bir grup CHP'li vekil barbarca bir tutumlar sergiledi. Bu siyaset üzerinde vesayet kurma çabasıdır.
Siyaette çok sert tutumlar alabilir ama fiziki davranışlar kabul edilemez. Bunları yaptığı siyasi bir şey değil. Meclis'e, oradaki milletvekilerine büyük bir saygısızlık var. Meclis, fiziki engellemenin bir gölgesinin olmaması gereken bir yer.
Bu durumla ilgili olarak arkadaşlarımız hukuki durumla ilgili çalışıyor. CHP'nin içindeki bir grup, Meclis'in söz söyleme girişiminde bulundu. CHP bunlarla ilgili gerekli işlemi yapmazsa, bunun arkadasında kurumsal olarak durmuş olur.
"AÇIK BİR PROVOKASYON"
* Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum: Bazı CHP’li milletvekillerinin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya ve Komisyon Başkanımız Mehmet Muş’a yönelik sözlü ve fiili saldırısını şiddetle kınıyorum.
Hükümetimiz ve Cumhur İttifakı’mız iç kalemizi tahkim etmek, siyaseti normalleştirmek amacıyla güçlü bir irade ortaya koyarken, CHP’li milletvekillerinin bu tahammülsüz, kaba ve yakışıksız tutumu açık bir provokasyondur.
Söyleyecek sözü olmayan şiddete başvurur. Siyaset üretemeyen holiganlaşır. Demokrasimizin kalbi Türkiye Büyük Millet Meclisinde şiddetle arasına mesafe koyamayanların yeri olmamalıdır.
"TBMM'NİN İTİBARINI KORUMA KARARLILIĞIMIZ TAMDIR"
* Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş: Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında, bazı Milletvekilleri tarafından İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’nın sözlü ve fiili bir şekilde önü kesilerek bütçe görüşmelerinin antidemokratik yöntemlerle engellenmeye çalışılması asla kabul edilemez.
Milletin meclisini hakaret ve şiddet zemini olarak kullananlar, unutmamalıdır ki; TBMM kavganın, hakaretin değil, demokrasinin ve millet iradesinin tecelli ettiği yerdir. Siyaseti kaba kuvvete indirgeyen, milletin sorunlarını çözmekten uzak, sadece kaos üreten ve Gazi Meclisimize yakışmayan bu provokatif tavırları şiddetle kınıyorum. TBMM’nin itibarını koruma kararlılığımız tamdır. Asla müsamaha göstermeyeceğiz!
"ÖZGÜR ÖZEL'DEN ÖZÜR BEKLİYORUZ"
* AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler: CHP'li vekiller TBMM'de arzu edilmeye görüntü yaşattı. Siz burayı bir kaba kuvvet kullanarak burayı engellemek, ülkemizin demokratik kurallarına aykırı bir durum. Bu yapılan eylemi kınadığımızı, bütün siyasi partilere sorumluluk düştüğünü hatırlatmak istiyorum.
Sayın Özgür Özel'den de gerekli adımı bekliyorum. Biz Meclis'te kabadayılığı normal kabul edemeyiz. Aziz milletimiz bizden bu tür bir davranış beklemiyor. Bu hassasiyetle çalışmalarımıza devam edeceğiz. Sayın Özgür Özel'den bir özür ve tutum beklediğimizi de ifade ediyorum.
EFKAN ALA: CUMHURBAŞKANIMIZI İZLESELER BAZI DERSLER ÇIKARABİLİRLER
* AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala: Cumhurbaşkanımızın vatandaşla ilişkisi, seçmenle ilişkisi, vesayet odaklarının koridorlarında iktidar arayanlar tarafından sorgulanamaz. Bizim o odaklarla işbirliği yapanlardan öğreneceğimiz herhangi bir ders yoktur ama bizleri izlerlerse, Cumhurbaşkanımızı izlerlerse, belki kendilerine önemli katkılar sağlayabilecek bazı dersler çıkarabilirler.
Zaten millet kurdu bu partiyi ve biz 'adını koyduk' diye yola çıktık. Sürekli vatandaşın içerisinde, pazarda, sahada en önemli özelliği AK Parti'nin vatandaşın içinde olmasıdır. Cumhurbaşkanımız da bu niteliğiyle bu kimliğiyle somutlaşmıştır. Ve ondan beri de vatandaşın iradesinin üstünde bir irade tanımadığının altını defalarca çizmiştir.
Ve hiçbir zaman sandığın dışında bir iktidar kaynağı da aramamıştır. Bu yönüyle de hem bölgemize hem dünyaya örnek olacak tecrübeyi ortaya koymuştur. O bakımdan Cumhurbaşkanımızın vatandaşla ilişkisi, seçmenle ilişkisi vesayet odaklarının koridorlarında iktidar arayanlar tarafından sorgulanamaz. Bizim öğreneceğimiz odaklarla işbirliği yapanlardan öğreneceğimiz herhangi bir ders yoktur. Ama bizleri izlerseler, Cumhurbaşkanımızı izlerseler belki kendilerine önemli katkılar sağlayabilecek bazı dersler çıkarabilirler.
JAKOBEN ZİHNİYET
* AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu: Devletimizin temsilcilerine saygısızlık, milletimize yapılmış bir hakarettir. CHP tarafından İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya'ya karşı yapılan saygısızlığı kınıyorum. Bu jakoben zihniyetin nezaket ve devlet adabından ne kadar uzak olduğunu milletimiz bir kez daha gördü.
"MEMLEKET ADINA BÖYLESİ BİR MUHALEFET, NE HAZİN..."
* AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu salonuna girişinde CHP milletvekillerince engellenmeye çalışılmasına tepki gösterdi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Zengin, Gazi Meclis çatısı altında bütçe görüşmeleri sırasında bakanlara yönelik saygısızlığın, bizzat aziz milletin iradesine yapıldığını ifade etti.
Özlem Zengin, şunları kaydetti: "Nezaketten, adaptan ve siyasi ahlaktan uzak bu zorbalık, 'demokrasi, demokrasi, demokrasi' sloganı atanların sadece dillerinde dolaşan kelimelerin zihinlerine ve kalplerine ulaşmadığını göstermektedir. Memleket adına böylesi bir muhalefet, ne hazin..."