Kobani davası, görülmeye devam ediyor

Mahkeme başkanının söz vermesi üzerine Edirne'deki cezaevinden duruşmaya bağlanan Demirtaş, "Biz ne kadar siyasetçiysek siz yargıçlar da bir o kadar siyasetçisiniz." diye eleştiride bulundu. Duruşma yarına ertelendi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 108 sanık hakkında çeşitli suçlardan 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 19 bin 680 yıl hapis cezası istendi. İddianamede 37 maktul ve 2 bin 676 mağdur yer aldı. Sanıkların tamamı yaşanan olayları, başlamasında ve devamında sorumlu düzeyde organize etmekle ve örgütün talimat bütünlüğü içerisinde şiddeti sokak olayları şeklinde ülke geneline yayıp terör olaylarına kitlesel boyut kazandırmakla suçlandı. Örgüt yöneticisi olmakla da suçlanan sanıklar, tüm suçlardan da ayrı ayrı sorumlu tutuldu.

'BU KUMPAS DAVASININ HESABINI SORACAĞIZ'

Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014'te düzenlenen eylemlere ilişkin aralarında PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin yanı sıra eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 108 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda sanıklar hazır bulundu. Duruşmaya, tutuklu sanıklardan HDP eski Eş Genel Başkanlarından Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, HDP'li Gülten Kışanak tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, tutuklu Sebahat Tuncel ve tutuklu Ayla Akat Ata mahkeme salonunda hazır bulundu. Mahkeme başkanının kendisine söz vermesi üzerine tutuklu bulunduğu Edirne'deki cezaevinden duruşmaya bağlanan Demirtaş, gözaltına alındıklarından itibaren hukuksuzlukların başladığını belirtti. "Bir gün mutlaka devran dönecek" diyen Demirtaş, "Görülen bu kumpas davasının hesabını hukuk önünde sizden soracağız. Hiçbir şekilde bu davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Siz bizi burada tutatarak bu devleti felakete sürüklediniz. Siz hala gelen giden evrakları bile saklıyorsunuz. Biz ne kadar siyasetçiysek siz yargıçlar da bir o kadar siyasetçisiniz. Seçime 33 gün kala o kürsüden seçime müdahale etmemize engel olmanıza sessiz kalmayacağız. Bu dosyaya sahte deliller koyduğunuz için kumpasçısınız. Sizin bizi suçlama hakkınız yoktur, asıl suçlu olan Recep Tayyip Erdoğan'dan talimat alan sizlersiniz. Vicdanen de ahlaken de suçsuzuz biz. Vereceğiniz cezada hasbelkader vereceğiniz indirim de umurumda değil. Sizinle o salonda bağımsız mahkemeler önünde çatır çatır hesaplaşacağız, gerisi sizin bileceğiniz iş" dedi.

'DEPREMDEN SONRA MAHKEMEYE ÇAĞRILDIĞIM ZAMAN ÖFKE DUYGUMU BİLE YİTİRDİM'

HDP eski Eş Genel Başkanlarından tutuklu sanık Figen Yüksekdağ da duruşmaya Kocaeli'den SEGBİS ile bağlandı. Kobani davasının hukuksuzca ilerlediğini aktaran Yüksekdağ, "Heyetiniz ve bu mahkeme, adeta freni patlamış kamyon gibi. Mahkemede; hiçbir kural, kaide, kontrol, bir denge mekanizması yok ve mahkeme hiçbir şekilde 'mış' gibi davranma zorunluluğu bile hissetmiyor. Bu memlekette iki ay önce yer yerinden oynadı, halkımızın üzerine yaşadıkları binalar yıkıldı. Depremin yaşandığı birinci günü hatırlıyorum, büyük bir şok var. Biz daha ikinci gün o şokun etkisini üzerimizden atamamışken, hala insanlar enkazın altında ölürken sabah bir çağrı geldi 'Ankara'daki ağır ceza sizi duruşmaya çağırıyor' denildi. Artık öfkenin bile kifayetsiz kaldığı anlar var. O çağrıyı duyduğum zaman size öfkelenme duygumu bile yitirdiğimi fark ettim. Bu iktidar öyle bir dünya kurmuş ki gence, enkaz altında kalan kimseye yer yok. İnsanlar sokaktaki cenazeleri almak için savcı bulamazken söz konusu bizim davamız olduğunda vardiyalı bile çalışıyorlar. Bu zamana kadar bir skandala imza atmamak için bir karar vermediniz. Kararı çıkarmadan, bu noktaya kadar geldiniz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararını uygulamayarak siz de siyaset yapıyorsunuz" diye beyanda bulundu.

Mahkeme heyeti, sanıkları dinledikten sonra duruşmayı yarın devam etmek üzere erteledi.