24.12.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:
GÖKHAN KARAKAŞ İstanbul - Uluslararası İstanbul Nartugan Film Festivali internet üzerinden başvuran 3 bin 125 film ile gerçekleşti. UNESCO Türkiye Milli Komitesi’nin desteklediği festival, Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ ve Göbeklitepe’yi insanlık tarihine armağan eden Alman arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmidt’in isimlerini buluşturdu. Muazzez İlmiye Çığ Kadim Kültürlere Katkı Sağlayan Eser ödülünü 7 yıl önce kaybettiğimiz Prof. Dr. Klaus Schmidt adına alan Arkeolog Çiğdem Köksal Schmidt duygularını Milliyet’e anlattı. Şanlıurfa’da yaşayan Çiğdem Schmidt, “Klaus hayatını Anadolu’nun neolitik dönemini aydınlatmaya adamıştı. Göbeklitepe’yi en iyi şekilde geleceğe taşımamız en büyük sorumluluğumuz” dedi.
33 ödül dağıtıldı
Yerel halkların kendi sorunlarını, dillerini ve yaşam tarzlarını sinema yoluyla anlatmalarını amaçlayan Uluslararası İstanbul Nartugan Film Festivali’nin ödül töreni Kadıköy Kozyatağı Kültür Merkezi Gönül-Gazanfer Özcan Sahnesi’nde gerçekleşti. İlk kez düzenlenen İstanbul Uluslararası Nartugan Film Festivali’ne 122 ülkeden internet yoluyla 3 bin 125 film başvurdu. F estivalde 33 ödül verildi. En İyi Yerli Kısa Belgesel Film Yönetmeni Başka Vatanımız Yok ile Bayram Küçük, En İyi Yerli Belgesel Film Yönetmeni 4 Kapı 40 Makam ile Tolga Ekinci, En İyi Yerli Kısa Film Yönetmeni Rebus ile Engin Örsel, En İyi Yerli Film Yönetmeni Aydın Aslan oldu.
‘Onun için çok özeldi’
Festivalin özel ödülü olan Muazzez İlmiye Çığ Kadim Kültürlere Katkı Sağlayan Eser ödülünü ise Şanlıurfa’daki Göbeklite’yi dünyaya tanıtan Prof. Dr. Klaus Schmidt’in yerine eşi Çiğdem Schmidt aldı. İnsanoğlunun avcı-toplayıcı yaşam tarzından yerleşik hayata geçtiği ilk yer olarak tarihe geçen Göbeklitepe’yi 12 bin yıl öncesine tanımlayarak neolitik dönemden günümüze gelen en önemli eser olarak kabul ettiren Alman Prof. Dr. Klaus Schmidt’in eşi Arkeolog Çiğdem Köksal Schmidt duygularını Milliyet’e anlattı. Çiğdem Schmidt, “Göbeklitepe’nin kadim kültürlerle anılan bir film festivalinde anılması bana gurur verdi. Klaus, 1978 yılında doktora çalışması için geldiği Elazığ’da Anadolu ile tanışmıştı. Meslek hayatını Anadolu’nun neolitik dönemini aydınlatmaya adamıştı. Güneydoğu Anadolu hayatında duygusal olarak çok önemli ve özeldi. Klaus, Anadolu üzerine 200’den fazla makale yayınladı. 1995’te kazılmaya başlanan Göbeklitepe, Klaus sayesinde dünyanın gündemine oturdu.
Klaus, araştırma heyecanının araştırma ekibine aktardı. 20 yıl boyunca çalışarak Göbeklitepe’yi ortaya çıkardık. Göbeklitepe binlerce yıl kendini korudu ama artık büyük bir sorumluluğumuz var. Göbeklitepe’yi geleceğe taşımalıyız” ifadelerini kullandı.
Dünya Miras Listesi’ne girmesini sağlamıştı
Yüzey araştırmaları 1963 yılında İstanbul ve Chicago üniversitelerinin ortaklığıyla başlayan Göbeklitepe’ye 1994 yılında giden Prof. Dr. Klaus Schmidt, taşların neolitik döneme ait olduğunu belirledi. 1995 yılında başlayan kazılarda insan heykeli, kireç taşından şekillendirilmiş yaban domuzu, tilki ve kuş kabartmalarıyla çakmak taşından yapılmış çok sayıda ok ucu bulundu.
Yine neolitik döneme ait 3-6 metre boyunda 40-60 ton ağırlığında yabani hayvan figürlü ‘T’ biçimli dikili taşlar gün yüzüne çıkarıldı. Dünyanın en eski tapınak kalıntısı Göbeklitepe 12 bin yıl öncesine tarihlendi. Ünü yayılarak 2011 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne alınan Göbeklitepe, Prof. Dr. Klaus Schmidt’in girişimleriyle 2018’de Dünya Mirası Listesi’ne dahil edildi. Prof. Dr. Schmidt 2014 yılında Almanya’da öldü.