23.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Gökçer Tahincioğlu / ANKARA
Polis Akademisi Yayınları tarafından yayımlanan, Polis Akademisi öğretim üyeleri Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı ile Yrd. Doç. Dr. Deniz Turan tarafından hazırlanan, “FETÖ-PKK bağlamında Terör Amaçlı Kullanılan Kamusal Mal ve Hizmetler” raporunda, FETÖ’nün dünya çapında devleti yıkmak değil, devleti ele geçirmek için strateji yürüten tek örgüt olduğu belirtildi.
Örgüt üyelerinden ‘himmet’ adı altında haraç toplayan tek yapının da FETÖ olduğuna dikkat çekilen raporda, örgütün, kimsesiz çocukların sınavsız kamuya girme hakkından bile yararlandığı, sınavsız giriş hakkı olan çocukları himayesine aldığı, bu doğrultuda anlaşmalı boşanmaların bile söz konusu olduğu vurgulandı. Uzmanlar da örgütün dünya çapında 400 milyar dolarlık bir parayla etkileşiminin olduğunu, hasat mevsimi olarak görülen Türkçe Olimpiyatları’nın yapıldığı dönemde ise yurtdışından gelen çocukların çantasında yurtdışına para kaçırıldığı belirtildi.
‘Dünyada örneği yok’
Raporda, terör örgütleri tarafından kullanılan alanlar şöyle sıralandı:
“Personel rejimi, adalet, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, iç ve dış güvenlik (polis-asker-jandarma-özel güvenlik), cezaevi, yoksul ve korunmaya muhtaç çocuklar, belediye, teşvik ve sübvansiyonlar, gümrük, medya, STK’lar.”
Raporda, FETÖ’nün milli ve mal hizmetleri yoğun olarak, PKK’nın ise yerel düzeyde kullandığı belirtildi. Raporda, FETÖ’nün diğer örgütlerden farkının kamusal mallardan finansman sağlaması olduğu bunun dünyada örneği bulunmadığı anlatıldı. FETÖ’nün kamuda çalışan ve imkânlardan yararlananlardan “haraç” niteliğinde “himmet” adı altında para topladığı vurgulanarak, bunun dünyada örneğinin olmadığının altı çizildi. FETÖ’nün elde ettiği gelire dikkat çekilerek, bunun ekonomiyi etkiler boyutta olduğu belirtildi ve, “Bu, Türk ekonomisinde tasarrufun yetersiz olduğu iddiasını yalanlamakta, önemli miktarda tasarrufun teröre gittiğini ve örgütlere kanalize edildiğine işaret etmektedir” denildi.
‘Cizvitler’ gibi
Raporda, FETÖ’nün dünyada örneği olmayan bir uygulamasının da yargıya sızma olduğu kaydedildi. Terör örgütlerinin yargı sisteminde ölümle korkutma gibi yöntemlerle etkili olmaya çalıştığının anlatıldığı raporda, FETÖ’nün ise yargıya sızarak adaleti lehine tesis etmek için uzun yıllar çalıştığı, örgüt üyelerini hizmet eden kişiler görünümü altında zabıt katibi, savcı, hakim yaptığı, 1534’te İsa’nın askerleri olarak bilinen Cizvit tarikatının yönteminin kopyası olduğu kaydedildi.
‘Hasat mevsimi’ demişler
Raporu hazırlayan isimlerden Çomaklı, FETÖ’nün devlete sızma stratejisi için “Escobar hakim savcı satın alırdı, işini yapmayanı öldürürdü, bunlar kamu kurumlarına sabırla militan soktular. Özellikle 1985, 90 ve 95’li yılları bununla geçirmişler. Hem iş yapıyor, hem ele geçiriyor, hem örgüt üyelerinin paralarını alıyor. Terör örgütü devleti yıkmak ister, bunlar devleti ayakta tutarak yapılanmaya çalışmışlar. Escobar, devleti ele geçirmeye çalışmıyordu ama bunlar devleti ele geçirmeye çalışıyor” dedi. Çomaklı, FETÖ’nün özel güvenlikçilerden neredeyse yedek bir ordu oluşturduğunu belirtirken, örgüt üyelerinden toplanan himmet adı altındaki haraçların da tarifelendirildiğini kaydetti. Uzmanlar, örgütün “hasat mevsimi” diye adlandırdığı, Türkçe Olimpiyatları ve dini bayramlarda Türkiye’ye gelen çocukların çantalarında yurtdışına para çıkartıldığını söyledi. Uzmanlardan biri de örgütün Türkiye içinde 50 milyar dolar, dünya çapında 400 milyar dolar parayla etkileşiminin söz konusu olduğunu vurguladı.