20.04.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
BAHRİ KARATAŞ İzmir DHA
Lefkoşa-İstanbul seferini yapan Atlasjet uçağını 18 Ağustos 2007’de Tahran’a kaçırmak isteyen Filistin uyruklu Mümin Abdülaziz Cuma Telikh ile Şanlıurfa nüfusuna kayıtlı Mehmet Raşit Özlü, uçağın Antalya’ya inmesiyle yapılan operasyonla yakalandı. İki hava korsanı tutuklandı. Sanıklar hakkında ’silahlı terör örgütüne üye olmak, uçak kaçırma, cebir ve tehdit suretiyle silahla hürriyeti tahdit’ suçlamasıyla, uçaktaki 139 kişi için ayrı ayrı 15’er yıl olmak üzere toplamda 2 bin 97’şer yıla ulaşan hapis cezası istemiyle İzmir 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Mahkeme, takdir indirimi de uygulayarak iki sanığı, ’Silahlı terör örgütüne üye olmakla birlikte örgüt adına suç işlemek, hava ulaşım aracını kaçırma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak’ suçlarından 27’şer yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırdı. Sanık avukatları kararın temyizi için başvurdu.
Ağırlaştırılmış müebbet
Dosyayı inceleyen Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi, sanıklara, ’Hava ulaşım aracını kaçırma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak’ suçlarından verilen cezayı onadı. Silahlı terör örgütüne üye olmakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan verilen cezaları ise bozdu. Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi, terör örgütü El Kaide üyesi oldukları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı zorla değiştirip yerine dini esaslara dayalı bir sistem getirmek amacını taşıdıkları gerekçesiyle, sanıklar Mehmet Raşit Özlü ve Mümin Abdülaziz Cuma Telikh’e ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi gerektiğini belirtti. İki sanık önümüzdeki günlerde tekrar hakim karşısına çıkacak.
Kendini yakmak istemiş
Bozma kararı nedeniyle tekrar hakim karşısına çıkacak olan sanıklardan Mümin Abdülaziz Cuma Telikh’in geçtiğimiz günlerde, tutuklu bulunduğu İzmir 2 Nolus F Tipi Cezaevi’nde kaldığı koğuşta kendini yakmaya kalktığı ve arkadaşı tarafından kurtarıldığı ortaya çıktı. Telikh’in cezaevi revirinde tedavi gördükten sonra tekrar koğuşuna gönderildiği belirtildi.
Yargılamaları sürecek olan iki hava korsanı, davanın görüleceği mahkemeye mektup yazdı. Telikh mektubunda, 2006 yılında İsrail gizli servisi ’Mossad’ tarafından Filistin’den alınıp, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) hapsedildiğini, bilinen şeyler ve özel şeyler hakkında çok soru sorup sorgulandığını, bunun nedenlerini duruşmada anlatacağını belirtti.
Telikh, mektubunun devamında Mossad’ı destekleyen ülke ve istihbarat teşkilatlarını da açıklayacağını belirterek şöyle dedi: “Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), beni yargılamakta olan mahkeme ve bu ülkedeki bütün sorumlulara soruyorum! Ben bu uçağa vizesiz nasıl binebildim? Hiç kimse bana bugüne kadar bu soruyu sormadı.”
Mehmet Raşit Özlü de mektubunda, “Güvenlik tedbirlerinden dolayı, kendim ve ailem için himaye talebimin reddedilmesiyle bu hakikati söyleyemedim. Başka sebepler de bulunmakta. Bunları duruşmada dile getireceğim. 11 Şubat’ta aynı koğuşta kaldığım dava arkadaşım Mümin Abdülaziz Cuma Telikh, kendini ateşe verip yakmak istedi. Bu olayın ardından gerçekleri söylemeye karar verdim. KKTC’de bulunurken, arkadaşım Telikh bana Mossad’ın varlığını gösterdiğinde, gözümle gördüm. Ajanların talep ettikleri şeyleri bana anlattığında, bu tür şeylerin topraklarımızda olmasına izin veremezdim. Bunla ilgili detaylı bilgiyi mahkemede anlatacağım” diye yazdı.
Filistin uyruklu sanık duruşmada gerçekleri söyleyeceğini söyledi.