Gündem‘Keyifli bir pazar günü geçireceğiz' deyip bu hale getirdi

‘Keyifli bir pazar günü geçireceğiz' deyip bu hale getirdi

03.06.2021 - 11:02 | Son Güncellenme:

Diyarbakır'da çocuklarının gözü önünde eşi İhsan Müjdeci tarafından üzerine kızgın yağ atılan ve vücudunda 2'nci derece yanıklar oluşan Meral Müjdeci, Kocaeli’de ailesinin yanında yaşamaya başladı. Tutuklanan ve boşanma davası açtığı eşine en ağır cezanın verilmesini isteyen Müjdeci, "Ölmek istemiyorum. Çocuklarım için yaşamak istiyorum. Cezaevinden çıkarsa geri dönüşüm yok, kesin öldürür beni" dedi.

‘Keyifli bir pazar günü geçireceğiz deyip bu hale getirdi

Olay, pazar günü, Silvan ilçesine bağlı Mescit Mahallesi'nde meydana geldi. İhsan Müjdeci (40), iddiaya göre, bir süredir şiddet uyguladığı, 12 yıllık eşi Meral Müjdeci (38) ile kahvaltı yaptıktan sonra mutfağa giderek, yumurta yapacağını söyledi. Tencerede kızdırdığı yağı 2 çocuğunun gözünün önünde, eşinin üzerine döken İhsan Müjdeci, daha sonra tencereyle de darbetmeye başladı. Meral Müjdeci'nin bağrışlarını duyan komşularının ihbarıyla eve sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yüzü ve vücudu yanan Müjdeci, ilk müdahalenin ardından sağlık görevlilerince ambulansla hastaneye götürüldü. İrfan Müjdeci ise polis ekiplerince gözaltına alındı. Emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Müjdeci, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Meral Müjdeci de yanık tedavisinin ardından hastaneden taburcu edildi. 

Haberin Devamı

‘Keyifli bir pazar günü geçireceğiz deyip bu hale getirdi

KIZGIN YAĞ DÖKTÜKTEN SONRA TENCEREYLE DÖVMÜŞ

Ailesinin yanına Kocaeli’ye gelen Meral Müjdeci, adliyeye giderek, boşanma davası açtı. Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde belirli aralıklarla tedavisi devam edecek olan Müjdeci, eşinin psikolojik sorunları olduğunu ve kendisine sürekli şiddet uyguladığını, amacının kendisini öldürmek olduğunu öne sürdü. Öldürülme korkusuyla yaşadığını anlatan Müjdeci, "Pazar günü sabah uyandığımızda hiçbir şey yoktu. Hatta sabah kalktığımızda ‘Çocuklar pasta istiyor’ dedi bana. Ben pasta yaptım, kendisi de bahçede börek açtı. Daha sonra çocuklarla ben avluda otururken çocukları yanına çağırdı. 'Neden çağırıyorsun?' diye sorunca da ‘İşim var, yumurta yapıyorum’ dedi. Meğer o sırada yağı tencerede kızdırıyormuş. ‘Meroş bana bak’ dedi, arkamı döndüğüm anda yağ tenceresini üzerime attı, bütün yağı üzerime akıttı sonra da yerden kalkamadan bana tencereyle vurmaya başladı. Ben can havliyle yerden kalkınca komşular pencereden ‘Vurma’ diye bağırıyordu. Çocuklarım bacaklarına sarıldı, ikisini de tekmeledikten sonra bana şiddet uygulamaya devam etti" dedi.

Haberin Devamı

‘Keyifli bir pazar günü geçireceğiz deyip bu hale getirdi

‘SEN NEDEN ÖLMÜYORSUN?’ DİYE BAĞIRMIŞ 

Üzerine kızgın yağ döküldükten sonra acı içinde yere kaldığını söyleyen Müjdeci, "Bana vururken ‘Sen neden ölmüyorsun?’ diye bağırıyordu. 'Ben ne yaptım?' diye sorunca da beni dövmeye devam etti. Yumruk yemekten gözümde ödem oluşmuş, doktorlar onu yanık sanmıştı daha sonra ödem olduğu anlaşıldı. Ortada hiçbir neden yoktu, gayet güzel bir gündü. Hatta ‘Keyifli bir pazar günü geçireceğiz hep birlikte’ demişti bize. Psikolojik sorunları vardı, tedavi oluyordu ama son 2 ayda ilaçları reddetti. ‘Ben iyileştim eğer deliysen sen git hastaneye’ diyordu bana" dedi. 

'10 YAŞINDAKİ OĞLUM SABAHA KADAR BAŞIMDA NÖBET TUTUYORDU'

Yıllardır eşi tarafından şiddet gördüğünü belirten Meral Müjdeci, 10 yaşındaki oğlunun kendisini korumak için sabaha kadar başında nöbet tuttuğunu söyleyerek, “Büyük oğlum korkudan sabaha kadar uyuyamıyordu. Ben odadan çıktığım zaman benim arkamdan Kürtçe küfürler ediyormuş. Oğlum buna şahit olmuş ve bir şeyleri anlamıştı. Yanındayken benim yüzüme küfretmiyordu, hep arkamdan ediyormuş. Büyük oğlum ben uyurken sabaha kadar oturup benim başımda bekliyordu. Ben işe gittikten sonra uyuyordu. Akşam ben işten geldiğim zaman da ‘Ben senin başında beklerim, sen rahatça uyuyabilirsin’ diyordu. Ben iş yerimde herkese bu durumu anlatmıştım ama kimse buna inanmamıştı” diye konuştu.

'MERAL'İM DURUMUN NASIL' DİYE MESAJ ATMIŞ 

Eşinin, cezaevine gönderileceği sırada yakınlarını bilgilendirmesi için telefon verildiği sırada kendisine mesaj attığını belirten Müjdeci, “Ben hastanedeyken, bu haldeyken, canımla uğraşırken, tekrar bana mesaj attı. ‘Meral'im durumun nasıl? Sana kurban olurum, Meroş’um sesini duyayım’ dedi. Ben bu insanın sağlıklı bir insan olduğunu düşünmüyorum ve kesinlikle cezaevinden çıkmasını istemiyorum. İnsan sevdiğine kıyıp bu hale getirir mi? Ben ondan kurtulmak istiyorum” dedi.

Haberin Devamı

‘Keyifli bir pazar günü geçireceğiz deyip bu hale getirdi

‘ÇIKARSA KESİN ÖLDÜRÜR BENİ’

Eşinin cezaevinden çıktığı zaman kendisini öldürebileceğini söyleyen Meral Müjdeci, "Şu an cezaevinde ve ben dışarı çıkmasını istemiyorum. Çocuklarım için bu kadar acıya dayandım, yandım, dayak yedim ve çocuklarım için yaşamak istiyorum. Lütfen bana yardım edin. Ben ölmek istemiyorum. Çocuklarım için yaşamak istiyorum. Cezaevinden çıkarsa artık benim geri dönüşüm yok, kesin öldürür beni. Bana sürekli ‘Seni televizyona çıkaracağım’ diyordu. Demek ki bunu planlıyormuş" diye konuştu. 

Kızını taburcu olmasının ardından beraber yaşamaları için Kocaeli’ye getiren Zekeriya Keleş ise damadının en ağır cezayı almasını istediğini söyledi. Büyük üzüntü duyduğunu belirten Keleş, "Kızıma ağır bir şekilde şiddet uyguladı. Bir tencere yağ bir insanın kafasına asla dökülmez. Bu bir caniliktir. Ben bunun cezaevinden çıkmasını asla istemiyorum. Benim 3 kızım ve engelli eşim var. Bizlere zarar vermesinden çekiniyorum, o yüzden en ağır ceza almasını istiyorum” dedi.

Haberin Devamı

CEZAEVİNDEN ÇIKIP SEVGİLİSİNE KIZGIN YAĞ DÖKTÜ 

Öte yandan Küçükçekmece'de cezaevinden izinli çıkıp, birlikte yaşadığı Kübra Tayfur’a (32) kızgın yağ döktüğü iddiasıyla yargılandığı davada, 14 yıl hapis cezasına çarptırılan Ersin Ülker'in (40) dosyası istinaftan döndü. İstinaf, yargılamayı yapan mahkemeden kızgın yağın Kübra Tayfur'un yüzünde kalıcı iz bırakıp bırakmadığı yönünde Adli Tıp Kurumu'nda rapor alınmasını istedi.

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre; Ersin Ülker, 15 Eylül 2019 tarihinde cezaevinden izinli çıkıp, daha önceden birlikte yaşadığı Kübra Tayfur’un evine üzerinde bıçakla girdi. Çaydanlıkta kızdırdığı yağı, Tayfur’un yüzüne ve vücuduna döktü. Korkunç olayın ardından yakalanan Ülker hakkında “Canavarca hisle öldürmeye teşebbüs” ve “Konut dokunulmazlığını ihlal etme” suçlarından 14 yıldan 23 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Haberin Devamı

‘Keyifli bir pazar günü geçireceğiz deyip bu hale getirdi

Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonunda Ersin Ülker, 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Karar, istinafa gönderildi. Kararı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi ise, Kübra Tayfur’un yüzünde sabit iz kalıp kalmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılmadığı gerekçesiyle dosyayı yerel mahkemeye geri gönderdi"

TALİHSİZ BİR KAZA NEDENİYLE CEZAEVİNDEYİM"

Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülen duruşmada, tutuklu sanık Ersin Ülker, mağdur Kübra Tayfur ve sanık avukatı hazır bulundu.Duruşmada söz verilen tutuklu sanık Ersin Ülker, “Yaşananlar nedeniyle gerçekten üzgünüm. Talihsiz bir kaza nedeniyle 2 yıldır Silivri Cezaevi'ndeyim. Çocuklarım çok mağdur. Annem bakıyor. Annem hasta tedaviye gidemiyor. 'Oğlum bakamıyorum yurda verelim' diyor. En azından bana ev hapsi verirseniz çocuklara ben bakarım, annem tedavisi için hastaneye gidebilir. Ev hapsiyle tahliyemi istiyorum.” dedi.

Mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına,  Kübra Tayfur’un Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi. 

"BENİ CAYIR CAYIR YAKTI "

Daha önce "O beni yakmadı” diyerek şikayetinden vazgeçen Kübra Tayfur, duruşmanın ardından adliye bahçesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, sanığı daha önce çocukları için affettiğini belirterek, şunları söyledi:

“Çocuklar niye mağdur? Senin yüzünden. Sen beni yaktığın için mağdurlar. Ben seni affettim Allah'a havale ettim. Sen beni yakmasaydın çocuklar da mağdur olmazdı. Bu adam beni cayır cayır yaktı. Ben sırf çocuklar mağdur olmasın, bir de bana ileride bulaşmasın diye korkumdan şikayetimi geri aldım. Herkese ‘O beni yakmadı yanlışlıkla oldu’ dedim. Ama o, çocuklar mağdur diyor, şimdi. Onun yüzünden mağdurlar. Hakim söz hakkı verseydi orada da söyleyecektim. Evet söylüyorum beni kızgın yağla cayır cayır yaktı bu adam. Beni yakmak için hazırlamış koymuş ocağa yağı. Kapıları da kapatmış dumandan anlamayayım diye. Beni bile isteye yaktı o adam. Çeksin cezasını. Yandığım için elimi eskisi gibi kullanamıyorum, kuaförlük mesleğimi yapamıyorum. Yanıklarım ara sıra kızarıyor yanıyor. İyi değilim. Psikolojim iyi değil. Yaşadığım travmayı hala atlamadım. Tek istediğim bir işimin olması ve çocuklarımla yeni bir hayat kurmak."