25.08.2010 - 15:34 | Son Güncellenme:
ADADA BİR ROBİNSON CRUSOE
İlginç bir öyküye sahip olan Antalya´nın Demre İlçesi´ne bağlı Kekova Koyu´ndaki Aşırlı Adası doğal park gibi oldu. Aşırlı Adası´nda 60´a yakın geyik, karaca, ceylan ve dağ keçisi yaşıyor. Cemal Çolak, adada Robinson Crusoe gibi bir yaşam sürüyor.
Adaya 2004 yılında yaban keçisi, geyik, karaca ve ceylan yavruları salındı ve geçen sürede hayvanlar hızla çoğaldı. Adanın her yerinde gruplar halinde bu hayvanlar gezmeye, otlamaya başladı. Ada tam bir yaban hayvanları doğal parkı haline geldi. Suyu ve elektiriği olmayan adada Robinson Crusoe gibi yaşamaya çalışan Cemal Çolak, bu hayvanların dostu olmuş. Hayvanları çevre yatlardan topladığı yiyecek atıkları ile besliyor. Ancak adaya bir yabancı ayak attığı an, hayvanlar adadaki ormanlara ve dağlara kaçıyor. Adanın çevresindeki yatlarda tatil yapan turistler, bu adadaki yaban hayvanları uzaktan izleyebiliyorlar. Hayvanlar, atılan yiyecekleri yiyerek oynuyorlar. Dağlarda geziyorlar. Hayvanların dostu Cemal Çolak, adada 60´ın üzerinde yaban hayvanı olduğunu söyleyerek şöyle konuştu; "Geyiklerimiz var, ceylanlarımız var, dağ keçilerimiz var. Muhteşem dağ keçilerimiz var. Bunları uzaktan gören evcilleşmiş diyor. Ben kahvaltı yaparken hepsini yediriyorum. Ama yabancıyı gördüğü zaman hemen buradan uzaklaşıyorlar. Gelirler, sabah erkenden burada su içmelerini sağlıyorum. Akşam benle beraber kalıyorlar. Sanki hayvanların içinde yatıyorum. O kadar muhteşem bir güzellik. Böyle doğal bir yerde isterim ki, herkes içli dışlı olsun." Cemal Çolak, bazı kişilerin bölgeye gelip geyikleri vurmak istediklerini söyleyip, " Halkımızdan şunu istiyorum. Burada geyik eti var. Ben geyik etini hiç yemedim. Onun için 1-2 kilo et için gelip hayvanları vurmasınlar. Gelsinler desinler ki, hocam ben yemek istiyorum. Etin hepsi aynı. Kasaptan alıp veririz" diye konuştu.
Aşırlı Adası, 1942 yılında Demreli Süleyman Koç adına tescil edilmişti. 145 dekar alana sahip ada, el değiştirmelerle ünlü emlakçı Nevzat Ak tarafından Mehmet Emin Sihayürekli´ye satılmıştı. Ada, M.S 6. ve 7. yüzyıldan kalma tarihi kalıntılar nedeniyle 1989 yılında 1. derecede sit alanı ilan edilmişti. 2005 yılında Demre Asliye Hukuk Mahkemesi´nce, Hazine´nin açtığı davada adanın "Devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden" olduğuna karar verildi ve bu karar Yargıtay tarafından onandı.