27.02.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Mert İnan
Kültür Bakanlığı’nın izniyle gerçekleştirilen Konya Bölgesi Arkeolojik Yüzey Araştırması Projesi (KRASP) kapsamında Luvi uygarlığına ait izlere ulaşılması arkeoloji dünyasında heyecan yarattı. MÖ 2000 ile 1000 yılları arasındaki kalıntıların Luvi Krallığı’na ait olduğu bildirilirken, Konya’nın 7 km güneyinde 3 yıl önce başlayan yüzey araştırmalarının devam ettiği belirtildi. Bölgedeki bir çiftçinin, sulama kanalında tesadüfen bulduğu taş kalıntının ardından başlatılan araştırmalarda önemli bulgulara ulaşıldı. Taş kalıntının
üzerindeki şekilleri inceleyen uzmanlar, bu şekillerin Frigya Kralı Midas’ı yenen Luvi Kralı Hartapu’ya ait olduğunu tespit etti.
Talan riski
Projede yer alan bir Türk uzman ise söz konusu bölgede ortaya çıkabilecek hırsızlık ve define talanına karşı çok dikkatli olunması gerektiğini belirterek, “Şu an araştırmalar devam ediyor. Yüzey araştırmaları İngiliz Arkeoloji Enstitüsü, Oxford ve Çukurova Üniversitesi işbirliğiyle yürütülüyor. Chicago Üniversitesi uzmanları, projeye geçen yıl dahil oldu. Karahöyük dışında farklı araştırma ve yüzey çalışmaları da söz konusu. Talan girişimlerine karşı çok fazla bilgi paylaşmak istemiyoruz” dedi.
Işık İnsanı
‘Işık İnsanı’ anlamına gelen ‘Luvi Krallığı’nın MÖ 2300 ile 1400 arasında Konya Selçuklu merkezli olarak yaşam sürdüğü düşünülüyor. Kimi kaynaklarca, Luvilerin Anadolu’nun en eski halkı olduğu, Güney Anadolu’daki Helen aslıllı yer adlarının kökeninin Luvice olduğu, Kibele, Afrodit, Apollon ve Artemis gibi tanrı-tanrıça adlarının da çoğunun Luviceden geldiği, Truvalıların da Luvi dilini konuştuğu tarih tezleri arasında bulunuyor.
Luvi dili Hint-Avrupa grubundan
Chicago Üniversitesi Doğu Enstitüsü sayfasında, kazı çalışmalarına katılan isimlerden Yrd. Doç. James Osborne’un, verdiği bilgiler paylaşılırken, kayıp Luvi uygarlığına ait buluntuların önemine dikkat çekiliyor. Osborne, yaklaşık 120 hektarlık alanı kaplayan bölgede Tunç ve Demir Çağı’ndaki en büyük antik kentlerden birinin ortaya çıkabileceğini belirterek, “Hiyeroglifler Hint-Avrupa dillerinin en eski kollarından Luvi dilinde yazılmış. Luvi dili sağdan sola ve soldan sağa değişerek okunabiliyor. Dünyanın en önde gelen iki Luvi uzmanından Petra Goedegebuure ve Theo PJ van den Hout, kalıntıyı tercüme etti. Araştırmalar, Karahöyük’ün Luvi uygarlığının başkenti olabileceğini ortaya koyuyor. Kral Hartapu, yakınlardaki Muska Krallığı’nı ele geçirmesinin hikâyesini anlatmış. Bölgede önemli kalıntılara ulaşacağımızı düşünüyoruz” ifadelerini kullanıyor.