11.01.2021 - 12:17 | Son Güncellenme:
AA
İlçenin Kahin Tepe mevkisinde 3 yıl önce başlayan kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kastamonu Müze Müdürlüğü başkanlığında devam ediyor.
Kazılarda bugüne kadar Akeramik Neolitik (çanak çömleksiz neolitik) döneme ait olduğu düşünülen tapınak, dikili taş, adak çukurları ve "nitelikli heykeltıraşlık" eserlere ulaşılması, arkeolog ve tarihçileri heyecanlandırıyor.
Kazıya, Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protoistorya ve Önasya Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Nurperi Ayengin danışmanlık yapıyor.
Alanda 2020 yılının Ağustos ayında başlayan kazı çalışmaları, hava şartlarının uygun olması nedeniyle yıl sonuna kadar sürdü.
Ayengin, 3 yıldır devam eden çalışmalara Başköy yakınlarında baraj kurtarma kazısı olarak başladıklarını söyledi.
Kahin Tepe'nin, konum olarak stratejik bir yerde bulunduğuna işaret eden Ayengin, "Bölge çok özel bir yere konumlanmış. Bir yanında Araç Çayı var, diğer yanı güvenlik açısından çok önemli. Vadiye hakim inanılmaz stratejik bir noktada kurulmuş. Bu tepenin özel olarak seçildiğini düşünüyoruz." dedi.
KARADENİZ'DEKİ "GÖBEKLİTEPE"
Bölgenin oldukça köklü bir tarihi olduğunu vurgulayan Ayengin, şunları dile getirdi:
"Çevre bölgelerden insanların yaz döneminde toplandığı, birlikte av yaptığı, birbirlerine bilgi birikimini aktardığı bir yer. Yerleşimde gördüğünüz bu çukur yapı, günümüzden yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait bir yapı. Göbeklitepe'nin çağdaşı. Belki de ilk kamusal yapılardan biri. Buraya tapınım yapmak için gelen insanlar, tapınım yaptıkları hayvanların heykellerini yapmışlar."
Bölgede önemli keşiflere ulaştıklarının altını çizen Ayengin, "Anadolu tarihi açısından Kahin Tepe kazıları çok önemli bir keşif. Kahin Tepe, Karadeniz'in en eski toplanma ve tapınım alanı. Akeramik Neolitik dönemde Karadeniz'deki toplanma ve tapınım alanı. Burası hareketli bir yer. İnsanlar hareket ediyor, farklı yerlere gidip geliyorlar." diye konuştu.
Karadeniz Bölgesi'nde ilk defa Neolitik dönemin araştırıldığına işaret eden Ayengin, yeni buluntularla insanlık tarihine ışık tutacak olmanın heyecanını yaşadıklarını sözlerine ekledi.