08.09.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Nil Kural
Hollywood’un en sevilen isimlerinden olan ve karizmasını komediden drama canlandırdığı her role yansıtan Burt Reynolds, 82 yaşında hayatını kaybetti. Reynolds’ın Florida’da bir hastanede, yanında ailesi varken kalp krizi nedeniyle yaşama veda ettiği bilgisi paylaşıldı. Reynolds, 2010’da bir kalp rahatsızlığı geçirmişti ancak çalışmaya devam ediyordu. Quentin Tarantino’nun henüz tamamlanmayan Charles Manson cinayetlerine odaklanan filmi ‘Once Upon A Time in Hollywood’ filminde de rol almıştı.
1936’da Michigan’da dünyaya gelen Reynolds, lise yıllarında Amerikan futbolu takımında oynadı. İleride bu spor en ünlü filmlerinden birinin merkezinde yer alacaktı: 1974 yapımı Robert Altman filmi ’The Longest Yard’da canlandırdığı Paul ‘Wrecking’ Crewe, hapishanede gardiyanlarla Amerikan futbolu oynayan mahkumlar takımının lideriydi.
Üniversitede başladı
Okuldan sonra polis olmayı düşünen ancak babasının teşvikiyle üniversiteye devam eden Reynolds, burada bir İngilizce dersinde Shakespeare okumasıyla dikkat çekti ve oyunculuk kariyeri başlamış oldu.
Bir süre tiyatro sahnelerinde oyunculuk yapan Reynolds, sinemaya geçiş yapmak istediğinde önündeki ilk engel ise Marlon Brando’ya benzemesiydi. 1957’deki ‘Sayonara’daki rolü Brando’ya benzediği için alamadı. Gerçekten de Reynolds’ın Hollywood kariyeri başladığında Brando modeli sert, karizmatik erkek rollerinin aranan isimlerinden birine dönüşecekti.
Burt Reynolds, sinemaya geçişini dört yıl sonra 1961 tarihli ‘Angel Baby’ ile yapacaktı. Bu başlangıcın ardından Reynolds’ın 150’yi aşkın yapımda her türde filmde rol aldığı onu Hollywood’un en önemli yıldız aktörlerinden birine dönüştürecek bir kariyer başladı. 1972 tarihli John Boorman imzalı ‘Deliverence’, kariyerinin zirvelerinden biriydi. Dört adamın Georgia kırsalında çıktığı ve akıldan çıkmayan bir şiddetle karşılaştıkları yolculuk, Reynolds’ın filmografisinin en önemli yapımlarından biri olarak akıllarda kaldı. 1977 tarihli komedi ‘Smokey and the Bandit’in başarısı onun komedideki yeteneğini de gözler önüne serdi.
Dönüm noktası oldu
1981 yılında Hal Needham’ın yönettiği ‘The Cannonball Run’ da Reynolds’ın kendisini komedi türünde ispatladığı başka bir yapım olacaktı. Bir süre sekteye uğrayan kariyerinde bir dönüm noktası Paul Thomas Anderson’ın porno sektörüne odaklanan 1997 yapımı filmi ‘Boogie Nights’tı. Yetişkin filmleri çeken bir yönetmeni canlandırdığı film, ona bir Altın Küre kazandırdı ve kariyerinin tek Oscar adaylığını getirdi. James Bond ve Han Solo rollerini reddetmesiyle ünlü Reynolds’ın 60 yıla yayılan kariyeri inişler çıkışlar; cesur, doğru ve yanlış seçimlerle doluydu. Sinemaseverlerin bıyıklı, derin sesli jöne gösterdiği ilgi ise son günlerine kadardevam etti.
Tarihi poz
Burt Reynolds’ın 1972 yılının nisan ayında Cosmopolitan dergisi için verdiği bu poz, sadece dergiye 1.5 milyon adet sattırmakla kalmadı, erkek çıplaklığının görsel kültürdeki yerini değiştirerek tarihe geçti. Reynolds, tüylü ve o günkü bakışla kusurlu görülebilecek vücudunu cesurca sergileyerek, yalnızca kadın vücuduna odaklanan bakışı değiştirmek adına önemli bir adım attı.