GündemKarısını öldürüp cesediyle saatlerce dolaşan koca: Olmasaydı iyiydi

Karısını öldürüp cesediyle saatlerce dolaşan koca: Olmasaydı iyiydi

15.04.2019 - 11:38 | Son Güncellenme:

İstanbul Küçükçekmece'de 4 ay önce evlendiği ve boşanma aşamasında olduğu eşi Fatma Erdoğan'ı(22) zorla bindirdiği aracında kafasına ateş ederek öldürdükten sonra cesediyle araç içinde saatlerce dolaşan katil zanlısı koca Eren Erdoğan, savcılık ifadesinde, "Amacım ateş etmek değildi, silahı göstermekti. Bir anda silah ateş aldı. Üç el ateş ettim. Üzgünüm, olmasaydı iyiydi" dedi.

Karısını öldürüp cesediyle saatlerce dolaşan koca: Olmasaydı iyiydi

Geçtiğimiz mart ayında boşanma aşamasında olduğu eşini zorla aracına bindirdikten sonra kafasına ateş ederek öldüren ve eşinin cesedini saatlerce araç içerisinde dolaştıran katil zanlısı kocanın ifadesine Milliyet ulaştı. İnfial yaratan olayın faili Eren Erdoğan, ailesi tarafından ikna edilmesinin ardından genç kadının cansız bedeniyle polise teslim olmuştu. Savcılık ifadesinde eşinin ailesi tarafından nişanlılık süreçlerinden bu yana istenmediğini ileri süren zanlı, eşini ailesiyle görüştürmediğini belirterek, şunları söyledi:

Haberin Devamı

"ANNESİ DURMADAN TELEFONLA ARIYORDU"

"Evlendikten sonra ben de aramız açılmasın diye özellikle ailesiyle buluşmasını engelledim. Daha sonra ikna oldum. Ailesiyle telefonda görüşüyordu. Ancak yüz yüze görüştürmüyordum. Benim babamın vefatı üzerinde kendisinde aile özlemi gelişti ve olay tarihinden 1,5 ay kadar önce kendi ailesinin yanına gitti. Hatta polis eve geldi. Ailesi zorla götürdü. Olay günü Instagram'dan iletişime geçtik ve buluşmaya karar verdik. Saat 16.00 gibi kendisiyle evlerinin önünde buluştum. Ancak annesi durmadan telefonla arıyordu ve dönmesini istiyordu. Ben de 'ne için ailen bu kadar sıkıyor, beni istemiyor? Sonuçta nikahlıyız, evliyiz' dedim.

"'GEL ARTIK YETER BU KADAR' DEDİM"

Haberin Devamı

Ailesiyle aramı düzeltip, barışmak istedim. Ancak her konuşmamda reddettiler. Araçta kendisiyle tartışmaya başladık. Ben ortak evimize gelsin istiyordum. Ailesinin zorla tutup bırakmadığını düşünüyordum. Instagram yazışmalarımızda bana ailesinin evden dışarı çıkmamıza izin vermediğini söylemişti. Aracı sağa çektim ve konuşuyordum. Ben kendisine, 'gel artık yeter bu kadar' dedim. 'Ailem bırakmıyor, baskı yapıyor, izin vermiyorlar' dedi.

"AMACIM SİLAHI GÖSTERMEKTİ"

Bana gelirse dayısının beni ve kendisini vuracağını söyledi. Artık birlikte olmak istemediğini, sevmediğini söyledi. 'Sana gelirsem ailem tekrar beni alır, sokakta bırakırlar' dedi. Ben de korkutma amaçlı ruhsatsız, arkadaşımdan temin ettiğim silahı çıkardım. Amacım ateş etmek değildi, silahı göstermekti. Bir anda silah ateş aldı. Üç el ateş ettim. Hedef gözetmedim. Vurma ve öldürme taraftarı değildim. Üzgünüm, olmasaydı iyiydi."

"KIZIMI BOŞ ARAZİDE DARP ETMİŞ"

Fatma Erdoğan'ın annesi Kıymet Alyar ise, ifadesinde, "Kızımla irtibat kurmadığımız 4 aylık süre içerisinde bu şahıs kızımı zorla araca bindirerek saat 02.00 sularında Sefaköy'e götürmüş. Burada boş bir arazide kızımı darp etmiş, hakaret etmiş. Çevreden bu duruma tepki gösterilince tekrar araca bindirerek ikâmetine götürmüş. Bu süreçte kızımın elini bağlamaya çalışmış. Ancak müdahale edilince başaramamış. Kızımın bu konu hakkında şikayetçi olup olmadığını bilmiyorum. Çünkü bize zarar vermesin diye kızım bütün herşeyi sineye çekmiştir" dedi. Alyar, cinayetin gerçekleşmesinden yaklaşık 1 ay önce katil zanlısının silahla kapılarına dayanarak ateş açtığını da söyledi.

Haberin Devamı

"'BU ADAM BENİ ÖLDÜRECEK' DEMİŞ

Öldürülen genç kadının ailesinin avukatı Müjde Tozbey Erden ise, Milliyet'e şunları söyledi:

"Fatma evliliğinin ilk günlerinden itibaren ağır derecede şiddet görmüş, her defasında polise gitmiş. Hatta bir defasında gördüğü şiddeti duyan ailesinin polisi çağırması üzerine polisle birlikte kocasıyla yaşadığı evinden kurtarılmış bir kadın. Fatma, kendisini kocasının evinden kurtaran annesine ve polise, 'lütfen beni götürün, bu adam beni öldürecek' demiş. Fatma'nın öldürüleceğini bile bile, yalnızlaştırılması, korunmaması, güvenli bir yaşam alanı sağlanmaması, sürekli tehditler savuran kocasının elini kolunu sallayarak özgürce dolaşmasının engellenmemesi bu cinayetin nasıl işlendiğini bize gösteriyor."