02.04.2023 - 10:53 | Son Güncellenme:
İsmail Hakkı SEYMEN/BURSA (DHA)-
Olay, 9 Haziran 2021’de Yıldırım ilçesi Millet Mahallesi Tan Sokak'ta meydana geldi. Birlikte içki içtikten sonra eve dönmek için araçla yola çıkan Semih Tatlı ve Tugay Aras’ın içinde bulunduğu otomobil, İbrahim Can Asanı’nın kullandığı otomobile çarptı. Kaza sonrası taraflar arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında iddiaya göre Asanı, iki arkadaşa silah çekerek, hakaret etti.
Olay yerinden ayrılan Semih Tatlı ve Tugay Aras, Bursa’daki ailesinin yanına izinli olarak gelen Balıkesir Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru arkadaşları Oktay Doğru’yu arayarak, yaşananları anlattı. Oktay Doğru, Furkan Ali U. ile birlikte arkadaşlarının yanına gitti. 4 arkadaş, İbrahim Can Asanı’yı evinin olduğu sokağın başında buldu. Polis memuru Doğru, kaçmaya çalışan Asanı’ya ateş etti. Ağır yaralanan İbrahim Can Asanı, hastanede yaşamını yitirdi. Olayın ardından gözaltına alınan Oktay Doğru, Semih Tatlı ile Tugay Aras tutuklanırken, Furkan Ali U. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
MÜEBBET İSTEMİYLE DAVA AÇILDI
Soruşturma sonunda İbrahim Can Asanı’yı tabancayla vurarak öldüren polis memuru Oktay Doğru ile 3 arkadaşı hakkında, ‘kasten adam öldürmek’ suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle Bursa 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın karar duruşması görüldü. Duruşmaya, polis memuru Oktay Doğru, tutuklu bulunduğu Kayseri Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Daha önceki duruşmalarda tahliye edilen Semih Tatlı ve Tugay Aras ile Furkan Ali U. ise duruşmada yer almadı.
Duruşmada söz alan Oktay Doğru, daha önceki savunmasını tekrarlayarak, olay günü Balıkesir’den izinli olarak ailesinin yanına geldiğini belirtti. Doğru, maktulün tabancasını çekmeye çalıştığını öne sürerek, “’Dur polis’ diye bağırdım. Önce havaya doğru ateş ettim, sonra ayağına ateş ettim. Yere düştüğünde ilk yardım müdahalesinde bulundum. Ölümcül yerinden vurmadığımı anlayınca rahatladım. Nefes alıyordu. 155 ve 112’yi aradık" dedi.
CEZA YARALAMA SUÇUNDAN VERİLDİ, 'İYİ HAL' İNDİRİMİ UYGULANDI
Taraf avukatların savunmalarının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti ‘Kasten adam öldürme’ suçlamasıyla müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan Oktay Doğru’ya, ‘Kasten yaralama sonucu ölüme neden olmak’ suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezası verdi. ‘Görevi nedeniyle taşıdığı silah’ ile eylemi gerçekleştirdiği için cezayı 16 yıl 8 aya yükselten mahkeme heyeti, ‘iyi hal’ indirimi uygulayarak cezayı 13 yıl 10 aya indirdi. Tutuksuz sanıklardan Furkan Ali U. beraat ederken, Semih Tatlı ile Tugay Aras, ‘Kasten yaralama’ suçundan 1 yıl 3 ‘er ay hapis cezana çarptırıldı. Mahkeme heyeti, tutuksuz 2 sanığın cezasını ertelemedi.
‘SEN BİR KERE DAHA ÖLDÜN’
Cinayete tanık olduğu günden beri, oğlunun öldürüldüğü yeri görmemek için pencereden bakamayan ve sokağa çıkamayan anne Gülsevim Asanı, evini satarak mahalleden ayrıldı. Karar duruşması sonrası oğlunun mezarını ziyaret eden anne, gözyaşları içerisinde duruşma tutanağını okudu. Verilen cezaya tepki gösteren Gülsevim Asanı, "Sen ölmemişsin annem, yaralanmışsın. Burada yatmıyormuşsun sen, ben kimi gömdüm buraya oğlum? Gözlerimin önünde seni vurdular annem, ayaklarıyla hunharca ezdiler. Aldıkları ceza 13 yıl. Polis memuru gözlerimin önünde oğlumu katletti, canımızı emanet ettiklerimiz canımızı aldı. Sen burada yatmıyor muşsun neredesin sen oğlum? 30 Mart’ta Bursa Adliyesi’nde deprem oldu, adalet mülkün temeli değil sen onun altında kaldın. 30 Mart’ta bir kere daha öldün sen annem” dedi.
Verilen kararın kendilerine ceza, oğlunu öldürenlere ise ödül olduğunu söyleyen Gülsevim Asanı, “Verilen karar yaralamaymış. Polis memuru Oktay’a 13 yıl verdiler, Semih ile Tugay’a 2’şer yıl verdiler, Furkan’a da beraat verdiler oğlum. Ölene kadar hukuk mücadelemi sürdüreceğim. Ödül gibi ceza verdiler, neredeyse plaket verecekti Bursa Adliyesi. Burada yatan sen değilmişsin, bana oğlumu versinler. 30 Mart’ta tekrar öldün sen” diye konuştu.
Karara itiraz edeceklerini ve hukuk mücadelesini sürdüreceğini belirten Gülsevim Asanı, “Oğlum İbrahim Can Asanı ölmemiş. Maalesef 30 Mart’ta çıkan karar; yaralama. Ben kendi ellerimle oğlumu toprağa verdim, burada yatan kim? Sen ölmemişsin neredesin annem? Madem sen ölmedin burada yatan kim oğlum? Ben hukuk mücadelemi ölene kadar sürdüreceğim, bırakmayacağım bunun peşini. Ben oğlumu ellerimle kefenleyip toprağa verdim, burada yatan kim? Bu nasıl karar, ödül mü verdiniz katillere? Gözlerimin önünde hem vuruldu hem de ezilerek katledildi. Gök kızıl yer çamur olsun, bu annenin ahı yerde kalmayacak. Ölene kadar bu davanın peşindeyim” dedi.