28.12.2019 - 11:00 | Son Güncellenme:
Kıtaları birbirine bağlayan ve Karadeniz Limanı'na yanaşacak yük gemilerinin bölgedeki ticaret hacmini genişletmesi için yapılan Kanal İstanbul projesi ile ilgili ayrıntılar merak ediliyor. Kanalın Karadeniz girişine emniyetli bir şekilde işleyebilmesi için dayanıklı dalgakıranlar ve yeşil enerjiyi kullanan rüzgar tribünleri inşa ediliyor. Kanal İstanbul hem uluslararası ulaştırma koridoru olacak şekilde hizmet verecek su yolu olması hem de Türkiye'de anlayışları değiştiren modern kent oluşturulmasında yeni bir dönem başlatıyor.
KANAL İSTANBUL GÜZERGAHI NERESİ? KANAL İSTANBUL NEDİR?
Kanal İstanbul, şehrin Avrupa Yakası'nda hayata geçirilecek. Karadeniz ile Akdeniz arasında alternatifsiz bir geçit olan İstanbul Boğazı'ndaki gemi trafiğini rahatlatmak adına Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir suyolu açılacak. Kanalın Marmara Denizi ile birleştiği noktada 2023 yılına değin kurulması öngörülen iki yeni kentten biri kurulacak.
Kanalın uzunluğu 40–45 km; genişliği yüzeyde 145–150 m, tabanda ise yaklaşık 125 m olacak. Suyun derinliği 25 m olacak. Bu kanalla birlikte İstanbul Boğazı tanker trafiğine tümüyle kapanacak, İstanbul'da iki yeni yarımada, yeni bir de ada oluşacaktır.
453 milyon metrekareye kurulması planlanan Yeni Şehir'in 30 milyon metrekaresini Kanal İstanbul oluşturmaktadır. Diğer alanlar 78 milyon metrekare ile havaalanı, 33 milyon metrekare ile Ispartakule ve Bahçeşehir, 108 milyon metrekare ile yollar, 167 milyon metrekare ile imar parselleri ve 37 milyon metrekaresi ise ortak yeşil alanlara ayrılmıştır.
Projenin etüt çalışması iki yıl sürecek. Çıkartılan topraklar, büyük bir havalimanı ve liman yapımında kullanılacak, taşocaklarının ve kapatılan madenlerin doldurulması için yararlanılacak.
MONTRO BOĞAZLAR SÖZLEŞEMESİ DIŞINDA BİR PROJEDİR
Bakan Kurum, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Kanal İstanbul'un Montrö Boğazlar sözleşmesiyle bir ilişkisinin olmadığını söylediği belirtilerek, projenin hangi rejime göre idare edileceği, özel bir hukukunun olup olmayacağı yönündeki soru üzerine Kurum, şunları kaydetti:
"Montrö ile ilgili bizim bir sıkıntımız, problemimiz yok. Buna ilişkin Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi Kanal İstanbul Projesi Montrö'nün dışında bir projedir. Bizim Türkiye Cumhuriyeti olarak yapmış olduğumuz bu boğaz yoğunluğundan kaynaklı gemi trafiğinin bekleme sürelerini azaltacak, Boğaz'daki bu deniz canlılarını, İstanbul Boğazı'nı koruyacak bir projedir. Dolayısıyla Montrö'nün dışında bir projedir. Geçmek isteyen oradan geçsin, bekleme sürelerini dikkate alarak geçsin. Ama trafik yükünü, diğer ülkelerde baktığımız zaman Panama Kanalı, Süveyş Kanalı'nda da alternatif güzergahlar ile birlikte bu ticaretin hızlanması için atılmış adımlardır, biz de ülkemizde Montrö dışında yapmış olduğumuz, nasıl boğazın altından geçtiysek, nasıl üçüncü köprümüzü, Osmangazi'mizi yaptıysak bu da o çerçevede yapılmış bir projedir. Bağımsız bir projedir, özgür bir projedir, Boğaz'ın özgürlük projesidir. Hukuku tamamen ayrı şekilde, Montrö ayrıdır, Kanal İstanbul süreci ayrıdır. Montrö'deki hukuka herhangi bir zeval gelmeyecek şekilde Kanal İstanbul Projesi yürütülecektir."
"Yani oradan geçişi Türkiye kendisi mi belirleyecek?" sorusuna karşılık Kurum, "Tabii ki. Montrö'deki zorunluluğumuz devam edecek ancak Kanal İstanbul'la ilgili sonuçta biz kendi projemizi yapıyoruz, kendi kararlarımızı da alıp, o süreci işleteceğiz." dedi.
KANAL İSTANBUL DEPREM ETKİSİ YARATIR MI?
Bakan Soylu, "Kanal İstanbul üzerinden deprem manipülasyonuyla siyaset yapmak, mesnetsiz ifadelerle milleti ürkütmek ve bilimi istismar etmek bu ülkenin iddialarına yapılan kötülüktür. Peki işin bilimsel gerçeği nedir?" değerlendirmesini yaptı.
AFAD AÇIKLAMA YAPTI
AFAD'ın Twitter hesabından, Kanal İstanbul Projesi'nin defaatle depremle ilişkilendirilmesi nedeniyle kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için açıklama yayımlama gereği duyulduğu belirtildi.
Açıklamada, "Projenin, yapılması planlanan bölgeye atfedilen deprem tehlike ve riskleri gerçeği yansıtmamaktadır. Hayata geçirilme çalışmalarıyla birlikte gündeme sıklıkla getirilen Kanal İstanbul ve deprem ilişkisine atfedilen deprem tehlike ve riskleri doğru değildir." ifadelerine yer verildi.
KANAL İSTANBUL İLE SU KAYBI YAŞANACAK MI?
Bakan Kurum, "Kanal İstanbul Projesi için 5 ayrı güzergah birbiriyle kıyaslanmış, İstanbulumuz için en doğru hat belirlenmiştir." dedi.
Kurum, "İstanbul'un su kaybı yaşayacağı iddiası kesinlikle bilimsel değildir, tamamıyla gerçek dışıdır." ifadelerini kullandı.
Kanal İstanbul Projesinin ÇED Raporu'na ilişkin Bakan Kurum,"Yer altı ve yer üstü kaynaklarını koruyacak tüm özel önlemler raporda kurgulanmıştır." dedi.Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, Kanal İstanbul'un depremi tetikleyeceği iddiasının da bilimsellikten uzak olduğunu söyledi.