10.03.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
AHENK BAYAZIT - İSTANBUL
‘Artık adını koyduk’
Gülsüm Kav, Türkiye’de kadın cinayetleri gerçeği ve çözüm yollarını anlattığı kitabını ‘Kendi hayatına karar verebilmek için canı pahasına mücadele eden kadınlara ve onlara ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ diyenlere adıyor. Kav, Milliyet’e yaptığı değerlendirmelerde, “Örtülmüş olan gerçeği açığa çıkarmak adına bu platformu kurmuştuk, artık kadın cinayetlerinin adını koyduk, resmi makamların tanımasını sağladık. Hangi dünya görüşünden olursa olsun kimse ‘aşk, namus’ cinayeti diyemiyor. Ama asıl kazanım, mücadelemizi çok geniş bir kesim sahiplendi” dedi.
Gülsüm Kav, kitabı hazırlama sürecini şöyle paylaştı: ‘’Son 10 yılın sembol olmuş davalarını taramak çok zor oldu, tek tek her isimle beraber yaşamaya başladım. Ben de bir fakültede hocayım, sınav yaparken aklıma Ceren Damar geliyor. Spor yapsam Pınar Baş, müzik dinlesem Değer Deniz... Her yerde öldürülen kadın kardeşlerimle yaşamaya başladım. Onlar bir mücadele öznesiydiler. Hiçbir şey öldürülmekten daha zor olamaz. O yüzden bu kitabı tamamlamak zorundaydım.’’
Silahlanma sorunu
Polis Akademisi Raporu’na göre kadınların en çok boşanma aşamasında, ateşli silahlarla öldürüldüğünü ve silahların yüzde 80’inin ruhsatsız olduğunu söyleyen Kav, bu konuda acil adım atılması gerektiğini vurguladı; “Boşanma dilekçesi veren her kadın etkili korunursa ve ruhsatsız silah meselesine son verdiğimizde kadın cinayetleri çok düşecektir. Tabii ki bunlar tek başına yeterli değil. İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 Sayılı Kanun’un harfiyen uygulanması gerekiyor” dedi.
İhmaller dizisi
İstanbul Sözleşmesi’nin kadına yönelik suçlarda ‘geleneği’ dayanak yapmayı ve şiddeti normalleştirmeyi yasakladığını belirten Gülsüm Kav, şiddetin temelinde fıtratın değil eşitsizlik olduğunu söylüyor. “Toplumsal cinsiyet eşitliğinin üzerine titremeliyiz’’ diyen Kav, kadın cinayetlerinin önlenebilir olduğunu vurguluyor. Kav, sembolleşmiş kadın cinayetlerinin altında yatan ihmalleri şöyle özetliyor:
Ayşe Paşalı: 4320 Sayılı Eski Koruma Kanunu yetersizliği, Ceza Yasası İndirimleri.
Esin Güneş: Şüpheli ölümlerin intihar diye kapatılması.
Emine Yayla: Çocuğa cinsel istismar.
Helin Palandöken: Silahlanma artışı
Hande Kader: Nefret suçlarında artış.
Ceren Damar: Akademide cinsiyetçilik.
Tuba Aslan: 6284 Sayılı Koruma Kanunu’nun uygulanmaması.
Ceren Özdemir: Ceza İnfaz Sistemi’ndeki sorunlar.