Gündemİzmir'e getirilen depremzede: Deprem için 50 saniye dediler ama sanki 50 gün sürdü

İzmir'e getirilen depremzede: Deprem için 50 saniye dediler ama sanki 50 gün sürdü

13.02.2023 - 11:23 | Son Güncellenme:

Kahramanmaraş'ta depremde çok sayıda akrabasını kaybeden Ferhat Güven (54), deprem anında yaşadıklarını anlattı. Deprem sırasında uyanık olduğunu dile getiren Güven, "Önce birden 'güm' diye bir ses geldi. Yan taraftan komşumun duvara vurduğunu zannettim. Deprem için 50 saniye dediler ama sanki 50 gün sürdü" dedi.

İzmire getirilen depremzede: Deprem için 50 saniye dediler ama sanki 50 gün sürdü

Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ili vuran depremlerin ardından İzmir'in Çiğli ilçesindeki Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı Cihannüma Kız Öğrenci Yurdu'na yerleştirilen depremzedelerden Ferhat Güven, çok zor günler yaşadıklarını anlattı. Dayısı ve halasının cenazesini kendi elleriyle çıkardığını ifade eden Güven, "Bizim evimizle halamların evinin arasında 1 kilometrelik mesafe vardı. Önce kendimize gelmeye çalıştık. Sabah namazını kılıp, yatmak için yatakta cep telefonuyla vakit geçiriyordum. Önce birden 'güm' diye bir ses geldi. Yan taraftan komşumun duvara vurduğunu zannettim. Sonda çekyat silkelendi. Hemen ardından bir sacın üzerine iri taş parçaları dökülüyormuş gibi bir ses geldi ve giderek çoğaldı. Elektrikler kesildi. Dışarıya çıktım. Deprem için 50 saniye dediler ama sanki 50 gün sürdü. Bitmedi, durmadı. 3  çocuğum var, eşimle beraber onlar diğer evimde kalıyorlardı. Bir yandan çocuklarımı düşündüm bir yandan da 'Burada öleceğim' dedim" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

İzmire getirilen depremzede: Deprem için 50 saniye dediler ama sanki 50 gün sürdü

(Mahmut Hülagü)

'ÖLENE KADAR UNUTAMAYACAĞIM'

Kahramanmaraş'tan gelen bir diğer depremzede Mahmut Hülagü (38) ise psikolojilerinin kötü olduğunu belirtip, "Deprem anı dehşet verici bir andı. Hala unutamıyorum, ölene kadar da unutamayacağım. Çocuklar yanımdaydı. Deprem başlayınca çocukları da alıp 3 metre ötedeki duvara doğru gittim. Eşim de başka bir yerdeydi, çığlık atıyordu, ne yapacağımı bilemedim. Sadece çocuklara odaklandım, onlara sarıldım. 'Son nefesimizi burada vereceğiz' diye düşündüm. Bir yandan da dua etmeye başladım. Deprem devam ederken bir cesaretle çocukları da alıp dışarı çıktım. Soğuktu, ayaz vardı. Bina çok hasar aldı ama yıkılmadı. Eşim de daha sonra çıktı. Çok şükür hayattayız, ama hepimizin psikolojisi bozuldu" diye konuştu. (DHA)

Yazarlar