30.10.2022 - 10:04 | Son Güncellenme:
Kadir ÖZEN/ İZMİR (DHA)-
Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bornova Belediyesi ve Ege Üniversitesi'nin desteğiyle Yeşilova ve Yassıtepe höyüklerinde sürdürülen kazı çalışmalarının bu yılki ayağı tamamlandı. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Zafer Derin başkanlığındaki kazı çalışmalarında bugüne kadar üst üste 9 köyün gün yüzüne çıkarıldığı, tarihi 8 bin 500 yıl öncesine kadar uzanan kentteki binlerce yıl öncesine ait çipura, öldürücü tür olan zehirli vatoz, deniz kestanesi, istiridye ve midye gibi birçok kalıntıdan ilk İzmirlilerin de bugünün kent sakinleri gibi başta midye olmak üzere deniz ürünlerini tükettiği belirlendi. Bu yılki kazı çalışmalarının sonuna gelindi. İzmir Arkeoloji Müzesi ekiplerinin de katılımıyla yürütülen kazı çalışmalarının sonunda, Miken Uygarlığı'na ait çok önemli bir mezar alanı bulundu. Ayrıca mezar alanında 3 bin 400 yıllık kokulu zeytinyağının taşındığı 'pelike', içine krem konan 'pyxis' ile akik taşından yapılma takılar da bulundu.
'İZMİR KENT MERKEZİNDE İLK'
Bulunan eserler hakkında bilgi veren Kazı Başkanı Doç. Dr. Zafer Derin, İzmir kent merkezinde ilk kez bir Miken mezarlığının bulunduğunu vurgulayarak, "Kazı sezonunun sonunda özellikle Yassıtepe kazı alanında, ilginç buluntularla karşılaştık. Bu buluntuları, İzmir Arkeoloji Müzesi'yle birlikte yaptığımız çalışmalar sonucu gün yüzüne çıkardık. Burası Yassıtepe Höyüğü'nde bir mezarlık alanı. 5 bin yıl önceden itibaren kullanılmaya başlanmış. Özellikle de günümüzden 3 bin 400 yıl öncesine dayanan bir mezar grubuyla karşılaştık. Taş sandık ve küp mezarlar bulunuyor. Bu mezarlar, İzmir'in ilk ticari hayatının başladığı bir sürece ait. Çünkü, olasılıkla Yunanistan'daki bir uygarlık olan Miken'deki tüccarlara ait mezarlar. Mikenler, Ege adaları, Yunanistan ve bütün Akdeniz havzasında egemen olan ticari ve siyasi bir grup. Bu toplumun da Batı Anadolu'daki izlerini, Yassıtepe Höyüğü kazılarında bulduk. İnsanlar yakılmamış. Ölülerini taş mezar ve sandıklara koymuşlar. Yanlarına da kokulu zeytinyağının taşındığı 'pelike' yani çift kulplu testi ile krem taşınmasında kullanılan 'pyxis' adı verilen kapları koymuşlar. Ayrıca yine 'pyxis'ler ve 'Pplike'ler gibi kendi yörelerinden getirdikleri akik taşından yapılma takıları da mezarlara bırakmışlar" ifadelerini kullandı.
'ÖNEMLİ BİR KEŞİF'
Bu tür buluntulara Batı Anadolu'nun birçok bölgesinde rastlanabildiğini ancak İzmir kent merkezinde bu mezarlık alanının bulunmasının önemli olduğunu ifade eden Doç. Dr. Zafer Derin, "Bunlara Batı Anadolu'nun birçok bölgesinde rastlanabiliyor. Ancak İzmir kent merkezinde ilk kez bu mezarlık alanının bulunması önemli. Belki 'Levantenlerin öncüleri' de diyebileceğimiz bu toplulukların, ilk ticari yaşamı da bu yıldan itibaren yoğun bir şekilde gerçekleştirdiğini gördük. Bu eserler günümüzden 3 bin 400 yıl öncesine ait. Mezarlık alanının daha öncesinde de kullanıldığını, altındaki buluntulardan anlıyoruz. İzmir'in kent için de önemli bir kültürel değeri ve önemli bir keşif" diye konuştu.