26.08.2020 - 18:19 | Son Güncellenme:
DHA
Dokuz Eylül Mahallesi sınırları içindeki dere, mahallelinin iddiasına göre son 10 yıldır yoğun şekilde kirleniyor. Çevredeki fabrika atıklarının yanı sıra kimyasal atıklar ve evsel atıklar dere yatağında toplanıp, İzmir Körfezi'ne akarken, özellikle 321 sokakta oturanlar oldukça zor günler geçiriyor. Atıklar nedeniyle deredeki suyun rengi griye dönerken, çevresine oldukça kötü bir koku da yayıyor. Sosyal medyada görüntülerin yayılmasının ardından İZSU ekipleri dere yatağında çalışmalara başlamasına karşın mahalleli kalıcı bir çözüm istediklerini dile getirdi. Dokuz Eylül Mahalle Muhtarı Mustafa Tosun (50), derenin mevcut halinin insan sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Tosun, "Bu sorun bölgede yaklaşık 12 yıldır devam ediyor. Ara ara düzeltilse de yine aynı sorunları yaşamaya devam ediyoruz. 2 sene önce de kollektör hattı patlamıştı. Yetkililer düzeltti ancak müteahhit firmaya yaşanan sıkıntılar sebebiyle sorun çözülemedi. Pis koku ve görüntü kirliliğinin yanı sıra burada halkın sağlığı da tehlike altında. Çocuklar bazen suyun içine bile giriyorlar ve neticesinde hastalanıyorlar. Pandemiyle birlikte dere, halk sağlığını daha çok tehdit ediyor. Onların şikayetlerini bizler de dile getiriyoruz ve buraya kalıcı bir çözüm gelmesini istiyoruz. Derenin bu halde olması sivrisinek, bit, pire, fare ve yılan gibi hayvanların artmasına da neden oldu" dedi.
Dere yatağının hemen yanında evi bulunan Abdullah Eray Taciroğlu (25), çalışmaların olduğunu ancak yeterli düzeyde olmadığını belirtti. Taciroğlu, "Yaklaşık 12-13 yıldır dere bu durumda. Özellikle son 2-3 yıldır birçok haşeratla uğraşıyoruz. Kimse buraya el atmıyor. Mahalle sakinleri olarak bundan şikayetçiyiz. Çalışmaların hızlandırılıp derenin bir an önce ıslah edilmesi gerekiyor. Yıllardır sorunumuzu dile getiriyoruz ancak çalışmalar yeterli düzeyde değil" diye konuştu.
'LOKAL DEĞİL, KALICI ÇÖZÜM'
Dere nedeniyle birçok kez hasta olduklarını savunan Abdullah Kaya (46), "Allah rızası için yetkili kişiler bize yardım etsinler, derdimize bir çare bulsunlar. Çocuklarımızı dışarıya çıkaramıyoruz. Sürekli enfeksiyon kapıyoruz. Çare arıyoruz ama bulamıyoruz. Ne kadar pislik varsa bu dereden geçiyor. Camlarımızı açamıyoruz, bahçemizde oturamıyoruz. Huzurumuz kalmadı. Gerçek koronavirüs burada. Fazla bir şey istemiyoruz. Tek istediğimiz buraya el atmaları" dedi.
'KALICI ÇÖZÜM GETİRİLMESİ GEREKİYOR'
AK Parti Gaziemir Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Uğur İnan Atmaca da kalıcı çözümler getirilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Bölgenin bu sorunu büyük önem arz ediyor. İZSU'nun Tahtalı Barajı havzasında bulunuyoruz. İZSU, tüm işletmelerin en ufak eksikliğinde ruhsat iptali yapabiliyor. Ancak kendi ayıplarını örtmekte çok duyarsız davranıyorlar. Özellikle yağmur yağmasıyla birlikte sular çevreye yayılıyor ve hastalıklara neden oluyor. Yaklaşık 10-12 yıldır bu sorun aralıkla tekrarlanıyor. O sebeple bölgeye artık kalıcı bir çözüm getirilmesi gerekiyor. Lokal çözümlerle sorun ortadan kalkmayacak" diye konuştu.
'BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİN'DEN DEREDEKİ KİRLİLİK ACIKLAMASI'
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü de yüklenici firmanın sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle derede yarım kalan kolektör hattı bakım ve onarım çalışmalarını kendi imkanlarıyla tamamlamak üzere harekete geçtiklerini bildirdi. Konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, İZSU Genel Müdürlüğü Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı Kanal Bakım Şube Müdürü Barış Koç, "Deredeki kanal bakım ve onarım çalışmalarının yaklaşık 400 metrelik kısmını yüklenici firma tamamladı. İşin bitimine 150 metre kala sözleşmeyi feshetmek durumunda kalan yüklenici firma işi tamamlamadığı için kendi imkanlarımızla sahada hemen göreve başladık. Deredeki ana problem bir hafta içerisinde çözülecek. Derenin tabanında biriken malzemeler ise temizlenecek" dedi.