24.02.2020 - 12:44 | Son Güncellenme:
AA
Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde yakalanan, ardından İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesinde etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak itirafçı olan astsubay Y.C.Ö, 2010 yılında lise son sınıfta üniversite sınavlarına hazırlanmak amacıyla örgütün dershanesine gittiğini aktardı.
Asker ya da polis olabilmek maksadıyla bir arkadaşının yönlendirmesiyle örgütün Ankara'da bulunan evlerinden birinde sınavlara hazırlanmaya başladığını ifade eden Y.C.Ö, şu bilgileri verdi:
"Askeri okul sınavlarını kazandıktan sonra ev abisi olan 'Enes' kod isimli kişi, bizi ziyarete geldi. Ben ve 4 arkadaşıma, artık TSK'nin bir mensubu olduğumuzu, bizleri zaman zaman ziyaret edeceklerini, sözde hizmet içerisinde uygulanan gizlilik ve tedbir kurallarını anlatıp, her birimizin bir kod isim kullanması gerektiğini belirtti."
İtirafçı astsubay Y.C.Ö, 2011 yılında astsubay meslek yüksekokuluna başladığını, örgütün belirlediği tedbir kuralları çerçevesinde Y.E.Ü. isimli "mahrem abi"yle zaman zaman görüştüklerini kaydetti.
Kendisinin türlü bahanelerle birçok görüşmeye katılmadığını aktaran Y.C.Ö, "Görüşmelere katılmadığım dönemlerde okul içerisinde hafta sonu cezası, oda hapsi gibi cezalara maruz kaldım. Şu an düşündüğümde almış olduğum bu yersiz cezaların sebebinin, görüşmelere katılmaya direnç gösterdiğim için olduğunu düşünüyorum." ifadesini kullandı.
"BİR KÖTÜLÜK YAPARLAR DİYE İRTİBATI KESEMEDİM"
İlk başlarda dini bir cemaat olarak gördüğü bu yapının, hayatının her alanına müdahale etmesi ve sürekli kumanda edilmesi nedeniyle örgütten ayrılmayı düşündüğünü belirten Y.C.Ö, şunları kaydetti:
"İrtibatımı tamamen kesmek istedim ancak bana bir kötülük yapabileceklerini düşündüğüm için bir anda böyle bir teşebbüste bulunamadım. Ertesi yıl hava savunma branş eğitimi için Konya'ya geldim. Birkaç gün sonra hattımı sabit telefondan arayan biri, benimle görüşmek istediğini söyleyince örgüt mensubu olduğunu anladım. Kendisiyle görüşmeye gittiğimde bu süreçten sonra benden sorumlu olduğunu söyledi. Kendisiyle görüşmek istemediğimi söylesem de binbir türlü bahanelerle beni ikna etmeye çalıştı."
İtirafçı astsubay, birkaç ay sonra tanımadığı bir kişinin kendisini arayarak Ankara'dan geldiğini ve muhakkak görüşmeleri gerektiğini söylemesi üzerine, son bir kez görüşme düşüncesiyle bu teklifi kabul ettiğini belirtti.
"SENİ KOMUTANIN ÖNÜNDE HAZIR OL VAZİYETİNDE BEKLETİRİM"
Tanımadığı bu "mahrem abi"nin, bir derdi veya sıkıntısı varsa bunu çözebileceklerini kaydettiğini ve kendileriyle neden görüşmek istemediğini sorduğunu anlatan Y.C.Ö, şu beyanlarda bulundu:
"Bu kişi kendileriyle görüşmediğim zaman bu durumun benim için pek iyi olmayacağını söyledi. Ben tanımadığım bu kişiye örgüt mensuplarıyla görüşmeme kararı aldığımı, bu kararımda kesin ve kati olduğumu ifade ettiğimde, 'Sen bizi tanımıyorsun. Gerekirse çalıştığın askeri birliğe gelir seni rezil ederim. Komutanının önünde hazır ol vaziyetinde bekletirim. Akıllı ol. Şırnak'a da gitsen seni buluruz.' şeklinde resmen tehdit ediyordu. Ben de kendisine, 'Beni en fazla meslekten attırırsınız, başka ne yapabilirsiniz. Şırnak'a gelirsen ben de seni vururum.' diye sert bir çıkış yaparak, yanından uzaklaştım."
Y.C.Ö, bu konuşmanın ardından terör örgütüyle ilişkisini tamamen kestiğini, zaman zaman cep telefonunu bilinmeyen ve sabit hatlardan arayan numaraları da açmadığını ifade etti.