09.05.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Selay Sarı
2000’lerin başında ‘Waltz for Koop’ ile elektronik ile cazı bir araya getiren nu-jazz türünün temel taşlarından birine imza atan İsveçli ikili Koop’un yarısı Oscar Simonsson, yoluna Koop Oscar Orchestra ile devam ediyor. Norveçli vokal Ane Brun ile birlikte çalıştıkları, yaratıcıları İskandinav olmasına rağmen tropikal bir esintiye benzeyen ‘Koop Island Blues’ ile de tanınan Simonsson ile 13 Mayıs’ta Küçükçiftlik Park’ta düzenlenecek Parkfest’teki konseri öncesinde konuştuk.
Koop neredeyse her albümde tarzını biraz daha değiştiren bir gruptu. Koop Oscar Orchestra’dan ne beklemeliyiz?
Yapmayı bildiğim bir müzik tarzı var, o yüzden country müziği bile çalsam bunu Koop evreninde aldığı haliyle dinlerdiniz. 19 yaşından beri toparladığım, 5 bin sample’ın yer aldığı bankamı kullanıyorum, bunlar hâlâ benim melodilerim. Ama Koop’un başlangıçta sahip olduğu folk müzik hissine geri döndüm.
Koop’ta birçok vokalle birlikte çalıştınız. Şimdi ise ana bir vokaliniz var, Jazzu. Şarkılarınızı ona göre mi besteliyorsunuz?
Hayır, gelecekte başka vokallerimiz de olacak ama o bizim bir numaramız.
Kimlerle beraber çalışmak isterdiniz?
Ünlü isimlerle çalışmaya açıkçası çok meyilli değilim çünkü şöhret dinleyicinin şarkıyla kurduğu bağı etkiliyor. Koop vokallerinin çoğu bizimle çalıştıktan sonra ünlendi, ama yine de her şey şarkıya bağlı. Eğer bir vokalin bir şarkı için mükemmel olacağını düşünürsem pes ederim. Bir de tezat olması önemli. Eğer Nina Simone tarzına benzer bir şarkı yaptıysam, onu Nina Simone’a söyletmek çok heyecan verici olmaz.
Yeni albüm ne zaman çıkıyor, ne kadarını İstanbul’da dinleyebileceğiz?
İlk EP’miz haziranda çıkacak. Konserde EP’den dört yeni şarkı çalacağız.