05.05.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Gökhan Karakaş - İstanbul
Akdeniz ile Karadeniz arasındaki tek suyolu İstanbul Boğazı’ndan günde 110-120 gemi geçiş yapıyor. Aralarında tehlikeli yük taşıyan tankerlerinde bulunduğu gemilerden bazıları personele maaş ödenmemesi, yakıt ya da kumanya borcu gibi nedenlerle haciz ediliyor. Yasal işlemler tamamlanana kadar Zeytinburnu-Ahırkapı ya da Kartal demir yerlerinde denize çıpa atarak bekletilen gemilerin mürettebatı işlemlerinde uzun sürmesiyle kaçabiliyor. Haciz kaldırılana ya da yasal işlemler tamamlanana kadar en az 4 mürettebat (kaptan, çarkçı, gemici, aşçı) ile beklemesi gereken gemiler, şiddetli lodos ile çıpalarından kurtularak karaya vurabiliyor. Bu yüzden, Aralık 2017’deki torba yasa görüşmelerinde Limanlar Kanunu’nda değişiklik yapılmıştı. Yeni kanuna göre batık, yarı batık ya da terk edilmiş haldeki gemilerin 45 gün içinde yerlerinden kaldırılması gerekiyor.
Süreç devam ediyor
İhaleleri tamamlanarak bulunduğu yerden kaldırılan ilk gemi Kartal’da su alarak yarı batık olan Yakup Ağa oldu. Buse Denizcilik tarafından içindeki su güçlü pompalarla boşaltılan gemi ekonomik ömrünü doldurduğu için çekilerek Aliağa’daki söküm tesislerine gönderildi. Sahibinin borçları nedeniyle haciz edilen ve 2 yıl boyunca Ahırkapı açıklarında mürettebatsız bekleyen Kamboçya bandıralı 54 metre uzunluğundaki M/V Tallas, 1 Şubat 2017’de şiddetli lodosla karaya vurmuştu. Geminin kaldırılma işlemlerine başlandığı ve ihale sürecine girildiği öğrenildi. 20 Ocak 2012’de ise 1 yıldır mürettebatı olmadan Yenikapı açıklarında bekleyen hayalet gemi Kayan 1, şiddetli lodosla su alarak batmıştı. Batık halde bekleyen ve sadece köprü üstü suyun dışında olan geminin de kaldırılacağı öğrenildi.
İstanbul çevresinde yaklaşık 20 gemi içinde mürettebatı olmadan bekliyor.