30.06.2020 - 10:46 | Son Güncellenme:
DHA
“EĞİTİMİMİZ ZORLUYDU"
Normalde Türkiye'nin belirli tatil beldelerinde kadın cankurtaranların olmasına rağmen, İstanbul'da hiç kadın cankurtaran olmadığını ifade eden Yağcı, “Hiçbir meslekte kadın-erkek ayrımı olmamalı. Eğitimlerde de kadın-erkek ayrımı kesinlikle yok. Erkekler nasıl bir eğitimden geçiyorsa, biz kadınlar da aynı şekilde eğitimlerden geçiyoruz. Çok zorlu bir süreçti ama başarıyla tamamladık. Hocalarımız zaten eksiklerimizi tamamlamak konusunda bize çok yardımcı oldular. Biz sadece cankurtaranlık eğitimi değil, ilkyardım eğitimi de aldık. Denizden çıkan bilincini kaybetmiş bir vatandaşa ilkyardım da yapıyoruz. Eğitimimiz bir hafta sürdü. Öncelikle ders gördük, sonra denizde eğitim aldık. Eğitimimiz zorluydu çünkü boğulan bir vatandaş, biz onu kurtarmaya gittiğimizde bizi de boğabilir. Hocalarımız bize bunun da eğitimini verdi. Yeri geldi bizi boğmaya çalıştılar ve biz onları kurtardık. Bu gibi tatbikatlar yaptık" şeklinde konuştu.
“CANKURTARANLIK ERKEK İŞİDİR DİYENLER DE VAR"
Yağcı, 'Tepkiler genelde 'Kadın cankurtaran mı aldılar' şeklinde oluyor ama bunun tam tersi tepkiler de var. 'O kadar erkeğin içinde nasıl çalışacaksın? Cankurtaranlık güç gerektirir, erkek işidir' diyenler de var. Kesinlikle böyle bir şey yok. Ben kondisyonu yerinde bir insanım ve bir insan kurtarmaya gayet elverişliyim. Kondisyonuna, bir insanı kurtarma konusunda kendine güvenen herkes bence bu işi yapabilir" ifadelerini kullandı.
“KADIN HER MESLEĞİ YAPABİLECEK KAPASİTEYE SAHİP"
Cankurtaranlık yapmak için daha önce de pek çok defa başvurularda bulunduğunu dile getiren Doğa Yağcı, 'Kadından cankurtaran olmaz, kadın güçsüzdür yapamaz' şeklindeki algıların ortadan kalkması gerekiyor. Çünkü kadın da her mesleği yapabilecek kapasiteye sahip. Buna kadın-erkek diye değil de, insan olarak bakmak gerekiyor. Ben çocukluğumdan beri zaten spor yapıyorum. Voleybol ile başlayıp, kick-boks ve aikidoyla devam eden bir spor hayatım var. Şu anki şefimiz, benim çocukluğumdan beri antrenörüm. O beni eğitti, onun sayesinde şu anda buradayım. Zaten spor geçmişim var, kondisyonuma ve kendime güveniyorum. O yüzden bu mesleği seçtim. Daha önceden de çok başvuru yapmıştım ama hiçbiri kabul olmadı. İlk defa bu sene İBB sayesinde buradayız ve işimizin başındayız. İşe başladığımdan bu yana 15 gün içinde 3 tane vaka ile karşılaştım. Karşılaştığım vakalar çok ciddi değildi. Zaten bizim için önemli olan vakaların ciddi olmamasını sağlamak. Denizden normal bir şekilde ekipmanımızla giderek kurtardık ve yardımcı olduk" dedi.
“HAYATIN HER ALANINDA KADINLARI GÖRMEK KEYİFLİ"
Ayazma Plajı'nda denize giren Berna Bibinoğlu, “Hemen hemen hayatın her alanında kadınları görmek gerçekten keyifli. Ayrıca hanımları görmek herkese çok daha güven verici geliyor. O yüzden bizim hoşumuza gitti, çok güzel. Kadının olduğu yerde biraz daha naiflik vardır tahmin edersiniz ki, düzen vardır. Plajlarımızda da bir kadının olması neden olmasın" şeklinde konuştu.
“HEMCİNSLERİMİZİN BU ALANDA DA ÇALIŞMASI ÇOK GÜZEL"
Fatma Çiçekgeyik ise, “Oldukça güzel bir şey hemcinslerimizin bu alanda da olması. Olması gereken bu zaten, diğer cankurtaran kardeşlerimiz de can-ı gönülden çalışıyorlar. Biz yıllardır buraya geliriz, hepsini tanıyoruz ama bir genç kızın da burada çalışıyor olması gayet güzel tabii ki" ifadelerini kullandı.