01.11.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
ASLIHAN ALTAY KARATAŞ Ankara - Cumhurbaşkanlığı Kabinesi dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’de toplandı. Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
DÜNYAYA İLAN ETTİK: Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünü manasına ve önemine yakışır şekilde, 85 milyon olarak hep birlikte büyük bir gururla kutladık. Özellikle İstanbul Boğazı’nda yapılan geçit törenimizde ülkemizin savunma sanayi alanında ulaştığı seviyeyi yeniden görme fırsatı bulduk. Dünyanın ilk SİHA gemisi vasfını taşıyan donanmamızın amiral gemisi TCG Anadolu’nun öncülüğünde 100 savaş gemimiz tarafından yapılan geçit töreni bizi hem duygulandırdı hem de kıvanç kaynağımız oldu. Geçit törenimiz donanmamızın gücünü göstermesi yanında çok önemli stratejik mesajlar da içeriyordu. Vatanımızı canımız pahasına koruyacağımızı, istiklalimize sonuna kadar sahip çıkacağımızı, mabetlerimizin üzerine namahrem eli değdirmeyeceğimizi, her gün beş defa gökkubbeyi çınlatan ezanlarımızı susturmayacağımızı, rengini şehitlerimizin mübarek kanından alan ay yıldızlı al bayrağımızı indirtmeyeceğimizi, bağımsızlığımıza gölge düşmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha 85 milyon olarak tüm dünyaya ilan ettik.
GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDAYIZ: Bizim hiçbir ülkenin toprağında, denizinde, egemenliğinde, içişlerinde gözümüz yok. Biz sadece ‘hazır ol cenge ister isen sulh-ü salah’ diyen ecdadın rehberliğinde vatanımızı korumaya çalışıyoruz. Türkiye hayatta kalabilmek için başta savunma sanayi olmak üzere her alanda güçlü olmak durumundadır, sürekli kendini geliştirmek zorundadır.
CEVABIMIZI VERDİK: 100. yıl etkinliklerinin milli bayram kutlamaları açısından bir referans teşkil edeceğine inanıyorum. Cumhuriyeti salonlara ve balolara hapsedenlere, millete mal etmek yerine kendi ideolojilerinin aparatı haline getirenlere, cumhuriyet adına bu ülkede yıllarca cumhur karşıtlığı yapanlara, velhasıl cumhuriyeti tapulu mülkü gibi görenlere bu tarihi yıl dönümünün nasıl idrak edilmesi gerektiğini gösterdik. Ayrıca günlerdir kutlamalarla ilgili yalan yanlış bilgi yayarak milletin ensesinde boza pişirenlere de cevabımızı en güzel şekilde verdik. Milleti dışlayan, milletin olmadığı soğuk törenler yerine, cumhuriyetimizin ruhuna uygun şekilde halkımızla omuz omuza kutladık. Pazar günkü tablo Gazi Mustafa Kemal’in de muradını yansıtmıştır. Gazi’nin yaklaşık bir asır önce yaptığı şu ikaz son derece mühimdir. “Beni övme sözlerini bırakınız. Gelecek için neler yapacağız, onları söyleyin.” Cumhuriyeti sahiplenmek, Gazi’nin emanetine sahip çıkmak, övgü yarışına girmekle olmaz. Ülkenin geleceğine ufuk çizmekle olur. Gazi’nin mirasını gerçek anlamda yaşatanlar, millete efendilik taslayanlar değil, 85 milyonun tamamına hizmetkarlık yapanlardır. Biz işte bunu sağladık.
İNSANLIK SUÇU: 7 Ekim’den bu yana Gazzeli kardeşlerimiz çok büyük zulme ve vahşete maruz bırakılıyor. Avrupa ve Amerika’nın koşulsuz desteğini arkasına alan İsrail yönetimi, tam 25 gündür tüm dünyanın gözleri önünde insanlık suçu işliyor. Gazzeli kardeşlerimize hediyemiz olan Dostluk Hastanesi İsrail güçleri tarafından hedef alındı. Bu kritik sağlık kuruluşu İsrail barbarlığının en son kurbanı oldu. Kanser hastaları ilaca erişim imkanlarını yitirdi. Oysa savaşta bile hastanelere dokunulmaz, hasta taşıyan ambulanslar vurulmaz, bir ülkenin veya şehrin sağlık altyapısı çökertilmez. Örgütler ile devletler arasındaki en büyük fark işte budur. Devletler savaş hukukuna uymakla mükelleftir. Sadece bu saldırı bile tek başına İsrail’in hiçbir hak, hukuk ve insani değer tanımadığını ispata yeterlidir.
8 BİN 500 ŞEHİT: İsrail’in doğrudan sivillere yönelik saldırıları sonucunda, bugüne kadar çoğu bebek, çocuk ve kadın olmak üzere 8 bin 500 Filistinli şehit, 21 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralandı. BM’ye göre binden fazla cenaze halen yıkıntıların altında, yerlerinden edilenlerin sayısı 1 milyonu aştı. Elektriği, suyu, yakıtı, gıdası üç hafta önce kesilen Gazzeliler bir taraftan açlıkla diğer taraftan ağır bombardımanla adeta kıyıma uğruyor. Demokrasi ve insan haklarının beşiği olma iddiasındaki ülkeler ise ne yazık ki bu kıyıma aleni destek veriyor.
Devlet aklını yitiren İsrail
Devlet aklını tamamen yitirdiği görülen ve örgüt gibi davranan İsrail’in bir an önce durdurulması gerektiğine inanıyoruz. Gazze’de işlenen savaş suçlarının faillerinin hukuk önünde hesap vermesi için görüşmelerimiz devam ediyor. Gazzeli mazlum ve masumların hakkını her platformda sonuna kadar savunacağız. 28 Ekim tarihinde Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirdiğimiz büyük Filistin mitingi ile de Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu gösterdik. İsrail ile dayanışma adına sadece gösterileri değil, Filistin bayrağını bile yasaklayan Batılı ülkelerden yükselen tepkileri çok kıymetli buluyoruz.
Öğrenciye destek
İLK 5 EKONOMİ HEDEFİ: Uluslararası alanda etki sahibi bir ülke olmanın yolu tüm unsurlarıyla ekonomisi güçlü bir ülke olmaktan geçer. Bu anlayışla Türk ekonomisini güçlendirmeye, büyütmeye devam edeceğiz. Katılımcı bir anlayışla hazırlanan 12. Kalkınma Planı’nın en önemli özelliği, 2053 vizyonumuza ışık tutmasıdır. Birileri parti içi kavgalarla, Güneş Motel utancını aratmayan pazarlıklarla, siyasete güveni zedeleyen ayak oyunlarıyla günlerini geçirirken, biz 30 yıl sonrasını düşünüyoruz. Türkiye ekonomisi için 2053 hedefimiz 7,7 trilyon dolar milli gelir düzeyine ulaşmaktır.
2024 KREDİ VE BURS MİKTARLARI: 2024 yılı kredi burs rakamını lisans öğrencileri için 1250 liradan 2 bin liraya, yüksek lisans öğrencileri için 2 bin 500 liradan 4 bin liraya, doktora öğrencileri için 3 bin 750 liradan 6 bin liraya çıkartıyoruz. Emeklilere yapacağımız 5 bin lira tutarındaki bir defaya mahsus ödeme ile ilgili süreç tamamlanmak üzere. Meclisimizin onayını aldık, açıkladığımız çerçevede emeklilerimizin ödemelerini önümüzdeki haftalarda gerçekleştireceğiz. İster emekli ister kamu görevlisi ister işçi olsun ücretli çalışanlarımızın hiçbirini enflasyona ezdirmeyeceğimizin bilinmesini istiyorum.
Barış konferansı çağrısı
25. gününü geride bırakan katliamın önüne geçilmesi en öncelikli meselemizdir. Bunun için evvelemirde ateşkesin sağlanması ardından da kalıcı barışa giden yolun açılması geliyor. İlgili tüm tarafların iştirakleriyle düzenlenecek Filistin-İsrail Uluslararası Barış Konferansı’nın bunun için en uygun platform olacağı kanaatindeyiz. Bölgedeki aktörlerin iş birliğinde yeni bir güvenlik mekanizmasının tesis edilmesini gerekli görüyoruz. Böyle bir adım atılması halinde Türkiye olarak sorumluluk almaya hazırız. Savaşı diplomatik yollarla sona erdirmek için çalışırken, Gazzeli kardeşlerimize de tüm imkanlarımızla sahip çıkmaya devam ediyoruz. Mısır makamlarıyla koordinasyon içinde bugüne kadar 10 uçak dolusu yardım malzemesini El-Ariş Havalimanı’na sevk ettik. Ülkemizin gönderdiği ve bir kısmı Gazzeli kardeşlerimize ulaşan yardım malzemelerinin toplamı 213 tonu buldu. Daha fazla insani yardım tırının Refah Kapısı’ndan Gazze’ye girişine izin verildikçe biz de katkılarımızı artıracağız.
YENİ KREDİ PAKETİ
Afetten zarar gören 11 ilimizde 200 bin konutun inşası hızla devam ediyor. Sene sonuna kadar 41 bin konut ve 5 bin köy evinin teslimini planlıyoruz. Şimdiye kadar 235 bin kardeşimizin başvurduğu Yerinde Dönüşüm Projemizi de süratle hayata geçiyoruz. Deprem bölgesindeki KOBİ’lerimize yönelik KOSGEB vasıtasıyla yeni bir kredi paketini devreye alıyoruz. Dünya Bankasıyla işbirliği halinde işletme başına 200 bin lira ile 700 bin lira arasında faizsiz kredi sağlayacağız.