27.09.2008 - 15:28 | Son Güncellenme:
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ,
"Türkiye’nin hayati çıkarlarını barındıran çevre denizlerinin güvenliğini
sağlayabilmesi, tehditlerle başa çıkabilmesi için güçlü bir deniz kuvvetine sahip
olması, bundan sonra da vazgeçilmez bir zorunluluktur" dedi.
Pendik’teki İstanbul Tersanesi Komutanlığında gerçekleştirilen törende
konuşan Orgeneral Başbuğ, bugünün 1081 yılında Emir Çakabey ile başlayan Türk
Deniz Kuvvetlerinin kuruluşunun ve denizcilik tarihinin unutulmaz başarılarından
birisini oluşturan Preveze Deniz Zaferi’nin yıl dönümü olduğunu hatırlattı.
Bu günün milli imkan ve kabiliyetlerin en üst seviyede kullanılarak
savunma sanayisinin dışa bağımlılığının azaldığı ve ulaştığı seviyenin herkese
gösterildiği bir gün olarak tarihe geçeceğini ifade eden Başbuğ, "Bugün denize
indireceğimiz ilk milli gemimiz olan Heybeliada’yı, ebedi başkomutanımız
Atatürk’ün ’Mükemmel ve güçlü bir Türk donanmasına sahip olmak gayedir’ düşüncesi
rehber edinilerek yürütülen çalışmaların bir sonucu olarak da görüyoruz" diye
konuştu.
Orgeneral Başbuğ, Türkiye’nin stratejik önemi tartışılmayacak bir bölgede
yer aldığına işaret ederek, Hazar havzasını Avrupa’ya bağlayan Türkiye’nin,
Kafkaslar ile dünya pazarları arasında bir enerji köprüsü oluşturduğunu
kaydetti.
Bu jeostratejik mevkinin bir sonucu olarak Türkiye’nin, bugün bölgenin
enerji dağıtım merkezi konumunda olduğuna dikkati çeken Orgeneral İlker Başbuğ,
"Jeopolitik gerçekler bu hassas coğrafyada yer alan Türkiye’nin savunma ve
güvenlik yapılanmasının da güçlü olmasını zorunlu kılmaktadır" dedi.
DENİZLER VE BOĞAZLAR
İlker Başbuğ, Türkiye’yi çevreleyen Ege, Akdeniz ve Karadeniz’in,
Türkiye’nin güvenlik ve refahı ile doğrudan ve yaşamsal bir bağı olduğunu
belirterek, İstanbul ile Çanakkale Boğazlarının Türkiye’yi asırlar boyu
jeopolitik bir çekim merkezi yaptığını vurguladı.
Terörizm, yasa dışı göç, korsanlık ve kaçakçılık gibi suçların denizlerde
de gerçekleşmeye başlamasıyla denizlerin kontrolü ve olaylara kısa zamanda
müdahale edilme zorunluluklarının, Türkiye’nin deniz güvenliğini her zaman
olduğundan daha önemli hale getirdiğini ifade eden Başbuğ, sözlerine şöyle devam
etti:
"Bu şartlarda Türkiye’nin kendi geleceği ve bölgesel barışın tesis ve
idaresi açısından Türk Deniz Kuvvetleri’nin bölgede oynadığı ve oynayacağı rol,
yadsınamaz. Türkiye’nin hayati çıkarlarını barındıran, çevre denizlerin
güvenliğini sağlayabilmesi, tehditlerle başa çıkabilmesi için güçlü bir deniz
kuvvetine sahip olması, bundan sonra da vazgeçilmez bir zorunluluktur. Bugüne
kadar kendisine tevdi edilen vazifeleri büyük bir başarıyla yerine getiren Türk
Deniz Kuvvetlerinin caydırılığının devamı ve ülke savunmasına kesintisiz ve
eksiksiz katkı sağlayabilmesi için, günün ihtiyaçlarına bağlı olarak
geliştirilmesi ve modernizasyonu, öncelikli hedeflerimizden birisidir."
MİLGEM PROJESİ
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, bu hedefe ulaşmak amacıyla
MİLGEM’in başlatıldığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Milli Gemi Projesi ile simetrik ve asimetrik tehditlere karşı mücadele
yeteneğine sahip, daha nitelikli, beka kabiliyeti yüksek ve en zor şartlarda dahi
kesintisiz görev yapabilecek, caydırıcılığı yüksek bir deniz gücüne ulaşmak
hedeflenmektedir. Bu proje yurt savunmasına yapacağı katkıların yanı sıra,
Türkiye’nin Birleşmiş Milletler ve NATO şemsiyesi altında yer alacağı barışı
koruma görevlerindeki etkinliğinin de artmasını sağlayacaktır."
Milli Gemi Projesini bugüne kadar gerçekleştirilen diğer projelerden
ayıran çok önemli bir fark olduğunu vurgulayan Orgeneral Başbuğ, bu farkın ilk
defa bir savaş gemisinin dizayn ve entegrasyon sorumluluğunun Türk Deniz
Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilmesi olduğunu belirtti.
Orgeneral Başbuğ, dizayn ve entegrasyonun milli olmasıyla, "milli
ürünlerin ve dolayısıyla milli firmaların seçilmesine imkan tanındığını, kısıtlı
ve ülke kaynaklarının akılcı ve doğru olarak kullanıldığını ve böylece önemli
oranda tasarruf sağlandığını" bildirdi.
MİLGEM ile kazanılan tecrübeyle milli firmaların yakın gelecekte
uluslararası alanda harp gemisi, silah sistem ve cihazları üreten firmalar haline
dönüşeceğine inandığını, bunu onlardan beklediklerini kaydeden Başbuğ, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Yürütülen bu çalışmalar göstermektedir ki kendi mühendis ve işçilerinin
fedakarlık ve gayretleri ile günden güne modernleşen Türk Deniz Kuvvetleri,
sadece Türkiye’nin hak ve menfaatlerini korumakla kalmayacak, aynı zamanda
müttefiklerinin barışta ve savaşta güven duyduğu bir ortak olmaya devam
edecektir. Büyük Önder Atatürk’ün de ifade ettiği gibi, ’Hudutlarının mühim ve
büyük bölümü deniz olan Türk devletinin donanması da mühim ve büyük olmak
zorundadır’. O zaman Türkiye Cumhuriyeti daha müsterih ve emin olacaktır. Bugün
çağdaş ve güçlü Türk donanmasının ebedi başkomutanımız Atatürk’ün çizdiği rotada,
dosta güven, düşmana korku salarak ilerlemekte olduğunu görmekten büyük gurur
duymaktayız."
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, "Milli Gemi Projesi"nin
bugünlere ulaşmasındaki katkı ve desteklerinden dolayı başta Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan olmak üzere, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Savunma Sanayi
Müsteşarlığına şükranlarını sunduğunu söyledi.
Konuşmasında Deniz Kuvvetlerinin personeline de seslenen Orgeneral
Başbuğ, sözlerini "Bugün Heybeliada milli gemimizin denize indirilmesiyle yeni
bir anlam kazanan Preveze Deniz Zaferi’nin ve Deniz Kuvvetleri Günü’nün kutlu
olmasını diliyorum. Denizcilerimize yine onların diliyle bu başarı rotasından
sapmadan ilerlemeleri için sesleniyorum. ’Viya Boyle’ (Bu rotada devam et)" diye
tamamladı.