06.03.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
SERTAÇ KOÇ Ankara
Ankara’nın İncek bölgesindeki evine giderken, kendi kullandığı aracında başından aldığı mermi yarasıyla yaşamını yitirmiş halde bulunan emekli emniyet müdürü Hasan Eryılmaz’ın, oğlu Oğuz Eryılmaz’a, cumartesi günü bir arkadaşıyla işyerinde otururken gördüğü iki kişinin kendisini aracıyla sıkıştırdığını, araçtan inip bu kişilerle konuşacağını söylediği öğrenildi.
Bir dönem Ankara Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ile Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığı yapan emekli emniyet müdürü Hasan Eryılmaz’ın aracında vurulmuş halde bulunmasıyla ilgili adli soruşturma devam ederken, polis tüm ayrıntıları mercek altına aldı.
Eryılmaz’ın Ankara Emniyeti’nin garajına çekilen aracında uzun ve detaylı uzman ekip incelemesi yapılırken, el svaplarıyla ilgili inceleme tamamlandı. Buna göre, Eryılmaz’ın her iki elinde barut izi bulundu. Barut izlerinin Eryılmaz’ın iki elinde de bulunması, tabancanın emekli emniyet müdürü tarafından tutularak ateşlendiği iddialarını güçlendirdi. Tabancanın, bitişik atış olarak tanımlanan 0-5 santimetre mesafeden ateşlendiği kaydedildi. Tüm bu veriler, Eryılmaz’ın intihar ettiği yolundaki iddiaları yoğunlaştırdı.
2 boş kovan bulundu
Araçta bulunan Magnum tipi toplu tabancayla ilgili yapılan kriminal incelemede, tabancanın içinde 3 dolu mermi ve iki boş kovan bulundu. Boş kovanlardan birisinin Eryılmaz’ın ölümüne neden olan çekirdeğe ait olduğu, diğer boş kovanın ise silahın daha önce kullanılması sırasında kaldığı anlaşıldı. Araçtaki incelemede, Eryılmaz’ın sol kulak arkasında girerek kafatasının arka tarafından çıkan tek kurşunla öldürüldüğü belirlendi. Merminin aracın sağ arka kapı üzerindeki tavan bölümüne saplandığı tespit edildi. Bulunan çekirdeğin, Eryılmaz’ın beylik silahına ait olduğu saptandı.
İkinci tabanca
Ayrıca, aracın sol ön kapısının iç bölümünde yine Eryılmaz’a ait Walter marka ikinci tabanca ve beş mermi bulundu. Söz konusu tabanca da incelenmek üzere laboratuvara gönderildi. Bu arada, olaydan hemen önce babasıyla cep telefonundan görüşme yaptığı belirtilen oğlu Oğuz Eryılmaz’ın yakın çevresine önemli bilgiler aktardığı öğrenildi. Eryılmaz’ın, yakınlarına, babasının kendisini cumartesi günü aradığını ve bir arkadaşıyla birlikte otururken, tanımadığı iki kişinin işyerinin içine dikkatli biçimde baktıklarını gördüğünü, olaydan önce yaptıkları görüşmede ise babasının kendisine aynı iki kişinin arabayla sıkıştırdığıın söylediği öğrenildi.
12 Eylül soruşturması
Eryılmaz’ın Milli İstihbarat Teşkilatı’nda (MİT) görevli oğlu Oğuz Eryılmaz, DHA’ya, babasının öldürülmeden 5 dakkika önce kendisini aradığını belirterek şunları söyledi: “Beni arayarak ’takip ediliyorum, birileri önümü kesiyor, takip edenler dün şüphelendiğim o 2 kişi. Durup onlarla konuşacağım, telefonumu da açık bırakıyorum’ dedi. Bunun üzerine hemen evden çıkarak babama doğru gittim.Telefon da kısa bir süre sonra kapandı. Gittiğimde babamı öldürülmüş halde buldum. Aracı çalışır vaziyette, silahı ise sağ koltuğundaydı. Büyük ihtimalle babam kendisini takip edenlerle konuşmak üzere durdu. O sırada olası bir saldırı karşısında çantasında olan silahını çıkartarak sağ koltuğu bırakmış. Durur durmaz saldırıya uğramış.”
Babasının kimseyle bir sorununun bulunmadığın, tek kuruş bile alışverişinin olmadığını kaydeden Eryılmaz, “Babamın alacak verecek veya başka bir alış verişi yoktu. 12 Eylül soruşturmalarından sonra babamın ismi de çok gündeme geldi. Olayın 12 Eylül ile bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Onun dışında aklımıza birşey gelmiyor” dedi.
Sakın konuşma
Telefon görüşmesinde, babasının durmak zorunda kaldığını ve söz konusu iki kişiyle konuşacağını söylemesi üzerine Oğuz Eryılmaz’ın babasına şüpheli iki kişiyle konuşmamasını söylediğini, ardından aracıyla babasının olduğu yere gittiğinde cesediyle karşılaştı belirtildi.
Olayın ardından soruşturmayı yürüten polis, bölgedeki tüm MOBESE kameralarını mercek altına aldı, ancak bir ipucuna ulaşamadı. Buna karşılık, aracın MOBESE kameralarının görmediği kör noktada bulunması, “profesyonelce hareket edilmiş” iddialarına yol açtı. Eryılmaz’ın aracında bulunan üç ayrı cep telefonu da inceleniyor.
Tek kurşun var
Dün sabah saatlerinde Eryılmaz’ın vücudunda iki kurşun yarası olduğu yönünde yansıyan bilgi emniyet kaynaklarınca doğrulanmadı. Olay, emniyet kayıtlarına “tek kurşunla yaşamını yitirme” olarak girdi.
Eryılmaz’ın olaydan kısa süre önce samimi olduğu bir arkadaşını ziyaret ederek, “Bana bir şey olursa çocuklarım sana emanet” dediği öğrenildi. Eryılmaz’ın olayın olduğu sabah oğlunun evine giderek 1.5 saat oturduğu, evden ayrıldıktan 5 dakika sonra oğlunu arayarak şüpheli kişilerin kendisini takip ettilerini söylediği de bildirildi.
Eryılmaz, bugün Kocatepe Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından İncek Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Yakınları ve arkadaşları Eryılmaz’ın İncek’teki evine taziye ziyaretinde bulundu.