13.12.2022 - 00:14 | Son Güncellenme:
Besti KARALAR / DHA
TBMM Genel Kurulu'nda, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı.
'ADAMLIK' TARTIŞMASI
Bakan Çavuşoğlu, eleştiri ve soruları yanıtlarken 'adamlık' tartışması yaşandı. Genel Kurul'da milletvekilleri arasında laf atma sırasında 'adamlık' ifadesi kullanan milletvekillerine cevap veren Çavuşoğlu, "Bu 'adamlık' tartışmasını biz başlatmadık yani seviyeyi de hiçbir zaman düşürmedik; bunu devam ettirirseniz, bu amiyane tabirle, adamlığın sadakasının, işte yedi sülalesinin, yedi nesline yeteceğine kadar gider. O yüzden hiç kimse kimsenin adamlığını bence tartışmasın" dedi.
Bakan Çavuşoğlu, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un, adaların silahlanmasına ilişkin sorusuna "Sayın Özkoç, Yunanistan bu adaları ne zaman silahlandırmaya başladı biliyor musunuz, biliyor musunuz, ben söyleyeyim mi? 1960'larda. Türkiye, 1975 yılında bir nota vererek protesto etmiştir. İlk defa bizim iktidarımızda BM'ye gönderdiğimiz mektuplarda silahsızlandırılmış adaların Yunanistan taraftan ihlalini gündeme getirerek ilk defa bunların egemenliğiyle ilişkilendirdik, bunu biz yaptık, 1960'tan bugünlere kadar bu yapılmadı. 'BM'ye 3 tane mektup gönderdik' diyoruz. Şimdi, biz bunu egemenlikle bağdaştırıyoruz ve diyoruz ki; 'Eğer Yunanistan bu ihlali sonlandırmazsa biz de gereğini yapacağız' siz de bize destek verin" yanıtını verdi.
Özkoç'un eleştirilerine devam etmesine karşılık Bakan Çavuşoğlu şöyle dedi:
"Birazcık uluslararası hukuk biliyorsanız, birazcık vatanın, milletin hak ve çıkarlarını savunmak istiyorsanız, burada Yunanistan'ın eline koz verecek açıklamalara zorlamayın diyorum. Ben burada çıkarım CHP'nin, elimde sonuna kadar belgelerle öyle bir rezil ederim ki ama bu benim milli çıkarlarıma yaramaz. Ben bunu anlatmaya çalışıyorum."
NORMALLEŞME KONUSU
Bakan Çavuyoğlu, milletvekillerinin 'normalleşme' eleştirine ise "Benim sözüm burada bu normalleşmeyi 'döneklik' olarak nitelendirenleredir. Elbette, her iktidarda olduğu gibi tasarruflar olur, değişik dengeler olur, geçmişte savaştığımız ülkelerle de barıştık, hiçbir zaman barış, normalleşme olmayacaksa bugün Avrupa ülkelerinin hiçbiri birbirinin yüzüne bakamaz, bakamaz. Sonuçta, yani 'Şöyle olsaydı, böyle olsaydı, zamanında bunu niye yapmadınız?' diyen eleştirilere ben bir şey demiyorum" diye yorumladı.
Bakan Çavuşoğlu, HDP'lilerin sorularını yanılarken, 'biat eden Kürtler' ya da 'biat etmeyen Kürtler' diye bir ayrım yapmadıklarını, burada PKK ile Kürtler arasında bir ayrım yaptıklarını söyledi. Bakan Çavuşoğlu, "İnanın, sizin söylemleriniz, sizin üsluplarınız PKK eşittir Kürtler anlamına getirecek boyuta da varıyor ve öyle bir propaganda yapıyorsunuz ki yani 'Türkler Kürtlere saldırıyor, Kürtleri mahvediyor.' Bize soruyorlar; 'İstanbul'daki saldırıyı Kürtler mi yaptı?' Hayır,'PKK-YPG yaptı' diyoruz" ifadelerini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu, Uygur Türklerinin durumuna ilişkin sorulara da şu yanıtı verdi:
"Geri kabul anlaşmasını biz askıya aldık zaten, onunla ilgili bir soru geldi. Uygur Türklerinin haklarını biz her zaman savunuyoruz, ikili düzeyde de savunuyoruz; bu yangından sonra Çin'den izahat istedik, bizim gibi düşünen ülkelerle birlikte de uluslararası toplumda savunuyoruz. Uygur Türklerini, bizden istediği zaman da Çin'e hiçbir zaman vermiyoruz. 'Bize yönelik bölücü hareketlerde bulunuyor' deyince biz her zaman şunu söylüyoruz; 'Hiçbir ülkenin bölünmesine ya da güvenliğine yönelik hiçbir faaliyeti izin vermiyoruz.' O bahsettiğiniz konuşma da zaten 8 sene önceydi yani en son İstanbul'daki olayla ilgili İçişleri Bakanımız da özür diledi ve gerekli soruşturmayı da açtı. O münferit bir olaydı. Dolayısıyla, Uygur Türkleriyle ilgili hassasiyetimiz devam edecek."
Ardından, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı.
Bakan Nebati, cari acık ile ilgili sorulara, "Cari açığın dönemsel ve yapısal nitelikte olup olmadığı çok önemlidir. Bu sene açık, dönemsel sebeplerden oluşmuştur ki bunu hepimiz biliyoruz. Yapısal bir problem olup olmadığı, enerji ve altın hariç her tarafta bakılır, ilk defa bir şey yapmıyoruz. Biz de bu durumu göstermek için iki veriyi sunduk. Diğer yandan, enerji fiyatları geçen seneyle aynı olsaydı cari açık vermiyor olacaktık. Bu bilgeleri verirken şunu da hatırlatayım; her sene enerji harcamamız olduğunu biliyoruz ama hiçbir sene 3 bin 500 dolara doğal gaz almadık, bu sene hariç. Bunu hepimiz biliyoruz, dünyanın olağanüstü koşullarını biliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Genel Kurul'da konuşmaların tamamlanmasının ardından, iki bakanlığın 2023 yılı bütçesi kabul edildi.