Türkiye'nin ilk insansız savaş uçağı olarak görev yapacak olan Bayraktar KIZILELMA’nın geliştirilme sürecinde önemli bir aşama daha başarıyla tamamlandı. Muharip İnsansız Uçak Sistemi (MİUS) KIZILELMA'nın ilk koşu testinin başarıyla gerçekleştirilmesinin ardından geçtiğimiz gün de teker kesme testinin başarıyla yapıldığı açıklandı. Baykar Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar güzel haberi sosyal medya hesabından paylaştı.
Selçuk Bayraktar açıklamasında "Zor tutuyoruz... Bayraktar #KIZILELMA teker kesme testinde ayaklarını yerden kesti. Az kaldı inşallah..." ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da KIZILELMA'nın ilk uçuşu için 2023'ü işaret etmişti.
Peki KIZILELMA havacılık tarihinde ne gibi değişimler yaratacak? Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, KIZILELMA'daki son gelişmeleri milliyet.com.tr'den Sercan Dinç'e değerlendirdi. İşte Oğuz'un açıklamaları;
KIZILELMA paradigma değişimi olacaktır. Bu noktada baktığınız zaman hemen ilk hizmete girecek olan KIZILELMA hayal edilen tüm şeyleri sağlamasa da 15-20 yıl içerisinde insanlı son modern savaş uçaklarına karşı hava üstünlüğü sağlayacak bir uçak olması beklenebilir.
Öte yandan baktığımızda KIZILELMA özellik olarak da görünürlük (radar, kızılötesi, ses, vb.) olarak da düşük olacak. Bu ilk hizmete girecek KIZILELMA böyle olmasa da sonuçta buraya doğru ilerliyor. Bu bir sürecin başlangıcı. 15-20 yıllık insanlı uçaklara hava üstünlüğü sağlayacak bir uçak sürecinin, insansız uçak sürecinin bir başlangıcı olarak bakmak lazım. Dolayısıyla bir paradigma değişiminin ilk doğum sancılarını yaşıyoruz şu anda. Kısa sürede hizmete girecek, ondan sonra da sürekli geliştirilerek devam edecektir.
İlk etapta hava yer görevleri daha yüksek öncelikli olacaktır. Ancak bununla birlikte hem AESA radarın hizmete girmesi, hem kendini koruma sistemlerinin hizmete girmesi, hem hava hava füzeleri ve bununla ilgili unsurların hizmete girmesiyle, aynı zamanda hava hava görevlerini yerine getirebilen, hatta daha ileri sistemlerle birlikte yani motorların. Tabi ilk girecek olan, ses altı hızlı uçacak olan şu anda testleri yapacak olan uçak, ses hızının üstüne çıkamıyor. Ses hızının altında olacak. İleride öncelikli olarak ses hızının üzerine çıkacak. Ondan sonra çift motorlu olarak çok kabiliyeti çok daha yüksek performanslı bir modeli de gelecek.
KIZILELMA'yı AKINCI örneğiyle AKINCI-A, AKINCI-B diye devam ettiği gibi, KIZILELMA da o şekilde; ses altı KIZILELMA-A ses üstü KIZILELMA-B, ses üstü çift motorlu KIZILELMA-B gibi devam edecek. Hatta ileriki aşamalarda, yani 15-20 yıl ileriye baktığınız zaman KIZILELMA içerisinde insan olmadığı için sınırlandırmalar olmayacağı için hipersonik hızlara da çıkacaktır.
ÇOK FAZLA ÖRNEĞİ YOK
Dolayısıyla bu aslında dediğim gibi paradigma değişimidir. O paradigma değişimin şu anda doğum sancılarını yaşıyoruz hep birlikte insanoğlu olarak. Çok da fazla örneği yok. Amerika Birleşik Devletleri çok uzun yıllardır çalışıyor bu projelerde. Rusya'nın var bir projesi. Çin'in görüyoruz bazı fotoğraflarını. Bunlar gibi üst düzey askeri yetkinliklere sahip ülkeler üzerinde çalışıyor.
Türkiye eğer bu hızla devam ederse tüm dünyada bir askeri kuvvetin envanterine alınmış ilk seri üretim insansız savaş uçağını kullanıyor olacak. Tabi bu noktadan hipersonik bir savaş uçağına kadar gidecek ama bu bir süreç olacak. Bu süreçte adım adım üzerine konularak gidilecek.
Bayraktar KIZILELMA, geçtiğimiz gün teker kesme testini başarıyla gerçekleştirdi.
Nasıl ki işte ilk önce Bayraktar TB-2 yani taktik vardı. Ama bakıyoruz 2014'teki Bayraktar TB-2 ile 2022'deki aynı değil. Yani hizmete gittikten sonra 8 sene boyunca sürekli üzerine konuldu. Hatta onun teknolojisinden yararlanıp AKINCI üretildi ve AKINCI da geliştirilmeye devam ediyor. İlk önce farklı bir motoru vardı, şimdi daha farklı bir motor var. Artık daha fazla kapasiteli gibi sürekli yaşayan bir organizma olarak düşünün.
Burada ilk adımları ama bu adım bile dünyada çok önemli bir adım. Çünkü bu tür bir hava aracının ilk defa hizmete alınması olacak. Seri üretimi yapılan bir hava aracının ve dünyadaki düzenli bir orduda ilk defa kullanılacak hizmete girecek.
Tabi çok da önemlisi bir şey var. Türkiye'nin en büyük özelliklerinden biri de insansız hava araçları yaparken kendi kullanım konseptlerine uygun yapması. Yani dünyada var olan biçilen görevleri değil, kendi ihtiyacı olan özelliklere göre yapıyor. KIZILELMA'da da bu önce olacaktır. Dolayısıyla bu şekliyle de dünyada çok önemli bir yere oturacaktır. Nasıl Bayraktar TB-2'yi tamamen dünyada daha önce kullanılmayan bir konseptle kullandık ve böylece dünya orduları içinde kullanılmayan bir görev verdik. Ama bu bir görev bizim ihtiyacımıza uygun bir görev olduğu için çok etkili oldu. KIZILELMA da aynı şekilde böyle olacak.
Şu ana kadar zaten gelen ihtiyaçlar üzerinden toplanarak yapıldı. Kullanılmaya başladıkça da sahadan gelen geri bildirimlerle ilave şeyler yapılacaktır. Aslında ilave yapılacak şeyler günümüz itibarıyla bizim elimizde var bu teknolojiler. Teker teker zaten nitekim koyuyoruz, koymaya da devam ediyoruz.
Her şeyi birlikte koyup sahada etkisi olmayacak, irrasyonel bir ürün ortaya çıkartmak değil. Önemli olan kuvvetin isteklerini sağlayacak herşeyi adım adım üzerine koyarak, deneye deneye, sahada sorun çıkartmayacak şekilde, ideal yüksek performanslı bir ürün çıkartabilmek. KIZILELMA'da da bu şekilde ilerliyoruz.
İlk KIZILELMA hizmete girdikten sonra sürekli, sürekli, sürekli geliştirilecek. Şu anda teorik olarak bunun ucu yok. Bu tamamen insanlığın gelişmesi ile alakalı. Teknoloji geliştikçe KIZILELMA da gelişecek. Çünkü KIZILELMA olgusu, günümüzde, en son teknolojileri içeren uçak sınıfını temsil ediyor. Dolayısıyla daha ilerisi yok. Ucu açık bir teknolojiden bahsediyoruz.