25.07.2020 - 14:36 | Son Güncellenme:
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk okulların açılması ile birlikte uygulanacak olası senaryoları açıkladı. Hibrit eğitim modeli nedir ve nasıl uygulanacak? Okullar 31 Ağustos'ta açılacak mı? İşte yeni model eğitim senaryoları...
HİBRİT EĞİTİM MODELİ NEDİR?
Birinci senaryo, uzaktan eğitim. Okulların açılmaması üzerine kurgulanan bu modelde öğrenciler canlı sınıf uygulamaları üzerinden eğitim alacak. İkinci senaryo ise yüz yüze eğitimin ağırlıkta olduğu hibrit model. Haftalık 40 saatlik dersler 20 saate indirilecek. Sınıflarda öğrenci sayısı azaltılacak. Öğrenciler bölünerek pazartesi-çarşamba-cuma ve salı-perşembe-cumartesi okula gelecek. Özel okullar da kendi planlarını hazırladı.
UZAKTAN EĞİTİM DEVAM EDECEK Mİ?
Bakanlığın hazırladığı senaryolardan biri uzaktan eğitim. Okulların açılmaması üzerine kurgulanan bu modelde öğrenciler daha aktif olarak canlı sınıf uygulamaları üzerinden eğitim alacak. Bakanlığın tercih ettiği ise yüz yüze eğitimin ağırlıkta olduğu hibrit model. Haftalık 40 saatlik dersler 20 saate indirilecek. Sınıflarda öğrenci sayısı azaltılacak. Öğrenciler bölünerek pazartesi-çarşamba-cuma ve salı-perşembe-cumartesi okula gelecek. Özel okullar da kendi planlarını hazırladı. İşte okullarda yapılan hazırlıklardan bir kısmı:
KARMA MODEL HAZIRLIĞINDAYIZ
Sevinç Atabay (TED Genel Müdürü)
Her türlü senaryo hazırlığı yapıyoruz. Yüz yüze olması en büyük isteğimiz. Dünyada online lise modelleri uygulanmaya başlandı. Biz de olası durumlara karşı “karma model” denilen bir kısım yüz yüze, bir kısım uzaktan eğitimi düşünüyoruz. Çocukların değişimli geldiğini düşünerek seyreltilmiş sınıf modeline geçeceğiz. Evde devam edip, ertesi gün yüz yüze devam etmesini planlıyoruz. Diğer planımız da belli, bir süre uzaktan eğitim devam ederse temel dersler dediğimiz akademik derslerle birlikte görsel sanatlar, sanat, spor ve müzik ile ilgili daha aktif online kullanım sağlamak. Uzaktan beden eğitimi dersleri planlıyoruz.
TEK KİŞİLİK SIRALARA DÖNDÜK
Fatih Öztürk (Bilfen Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanvekili) Sınıftaki mevcutları düşürebileceğimiz oranda düşürdük. Tek kişilik sıralara döndük. Eğitimde teknolojiyi daha verimli kullanacağız. Sınıflarda dolapları çıkartarak metrekareleri büyüttük. Okullar açılsa bile çocuklar isterlerse aynı dersi evde, uzaktan takip edecek, isterse yüz yüze izleyecek. O anki sağlık durumuna göre hareket edeceğiz. Yeni sınıfları 20 kişide dondurduk. Yeni bir yemekhane düzenine geçiyoruz. 2-3 parti halinde yemekler yenecek. Bir kısım öğrenci paket olarak sınıfta yemeğini alacak. Milli Eğitim Bakanlığı onaylarsa ders saatlerini kısaltabiliriz. Uygulamalı derslerde temas halinde sıkıntı yaşanabilir. Kendi pandemi bilim sağlık kurulumuzu oluşturduk.
4-5 MODEL ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ
Ful Akıngüç Över (Kültür Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı) “Hibrit model” üzerinde çalışmalar devam ediyor. Şu aşamada MEB’in vereceği kararı bekliyoruz. Hibrit modelde eğitim, yüz yüze ve online öğretim olarak planlanmış. Sınıf kontenjanları 8-12 kişi. Servisler ve yemek sistemi yeniden düzenlenecek. Bakanlık online eğitim dediğinde daha önce yaptığımız çalışmaların daha gelişmiş hali ile devam edeceğiz. Yeni bir bilgi işlem teknoloji yatırımı yaptık. Seyreltilmiş sınıflar olabilir. Çocuk haftada bir gün evde kalıp, direkt sınıfın içine bağlanabilir. 8 kişilik gruplar evden bağlanarak sınıf içinde olabilir. Çocuk evden canlı olarak öğretmeni izleyip, sorular sorabilir. Öğrencileri pazartesi-çarşamba-cuma ile salı-perşembe-cumartesi okula gelmek üzere gruplara ayırdık. Okula girişten itibaren hijyen, maske, ateş ölçme sistemi olacak. Çocuklar sınıflarda siperliklerle ayrılıyor hem sağ hem solundaki çocuklarla konuşsa bile aradaki siperliklerle hijyeni sağlamaya çalışıyoruz. 8’er kişilik gruplar oluşturduk. Çocuklar bu gruplarla yemeğe, bahçeye gidecek. Küçük gruplarda bu 4 kişilik olacak. Ders izlemi biçimini detaylandırmak için 4-5 model üzerinde çalışıyoruz.
HEM UZAKTAN HEM YÜZ YÜZE YAPILACAK
Özlem Dağ (Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü) Bütün okullar Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından alınan ortak kararlar doğrultusunda hareket edecek. Tüm hazırlıklarımızı tamamladık, 17 Ağustos itibarıyla tamamen yüz yüze eğitime geçmeye hazırız. Okul servisleri sosyal mesafe ve hijyen kurallarına göre düzenlenecek. Uzaktan eğitime geçilmeden hemen önce, pandemi açıklandığında servislerimizde yapılan nano gümüş iyon temizliği, okullar açıldıktan sonra da düzenli olarak devam edecek. İlkokul kademesinden itibaren tüm öğrencilerimiz ise maske veya siperlik kullanacak. Kampüslere giriş yapan herkesin ateşi ölçülecek. Yemekhanelerimizde yeni oturma düzeni oluşturuldu. Bahçelerimize sosyal mesafe çizgileri çizdik. Eğer süreç yüz yüze ve uzaktan eğitim birlikte yani hibrit eğitime geçilecek şekilde ilerlerlerse; uzaktan eğitim ve yüzyüze eğitimi birlikte yürütmeye de hazırız.
HÜRRİYET
BİLİM KURLU ÜYESİNDEN 'OKULLAR AÇILACAK MI' SORUSUNA YANIT
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer, okulların 31 Ağustos'ta açılıp açılmamasında bayram sürecinin belirleyici olacağını söyledi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hasan Tezer, koronavirüs vaka sayılarının şu an 900lü rakamlarda seyrettiğini, aktif olan vaka sayılarında ise azalma olduğunu kaydetti. Bu süreçte el yıkama, sosyal mesafe ve maske takmanın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Tezer, "Bu kurallara uymazsanız vaka sayıları artabilir. Önümüzde önemli günler var. Kurban Bayramı yaklaşıyor. Ancak bu bayramda ziyaretlerimizi mümkünse yapmamamız gerekiyor. El öpmelerinin olmaması gerekiyor. Bundan önceki bayramda sokağa çıkma kısıtlaması vardı. Evlerden telefonla görüntülü arayarak büyüklerimizin, yakınlarımızın bayramlarını kutladık. Benzer şekilde aynı uygulamaları bu bayramda da yapmamız gerekiyor. Sohbetlerimizi kısa tutacağız, kalabalık yerlerden uzak kalacağız. Bunları sağlamazsak maalesef tekrar vaka artışlarını görebiliriz" dedi.
'BAYRAM SÜRECİ BELİRLEYİCİ OLACAK'
Prof. Dr. Tezer, şu an vaka sayısı açısından kritik bir seviyede olduklarını ifade ederek, "Önümüzdeki durumu görmemiz ve okulların açılıp açılmayacağı konusunda bir görüş ortaya sunabilmemiz için vaka sayıları azalacak mı bunu yakından takip etmemiz gerekiyor. Mevcut durumda vakalar azaldığı sürece bazı düzenlemeler yapmak şartıyla açılmasıyla ilgili sakınca görünmüyor. Ancak önümüzdeki 15 gün vaka sayılarını görmek ve değerlendirmek açısından oldukça önemli. Bayram süreci oldukça belirleyici olacak. Eğer bayramda şiddetle söylediğimiz sosyal mesafe, maske, hijyen kurallarına uymazsak, evlere gidip bayramlaşırsak, sürekli kurban kesimlerinde temasımızı artırırsak, uygun şartlarda kurbanlarımızı kesmezsek ardındaki süreçte vaka sayılarında artış olursa, tekrar ciddi bir şekilde sonuçlarını değerlendirmek gerekecek. 'Okullar açılacak mı', bence bayram süreci bunun için belirleyici olacak" diye konuştu.
'HAVALARIN ISINMASIYLA BULAŞICI ÖZELLİĞİ AZALMADI'
Prof. Dr. Tezer, dünyada Kovid-19 virüsünün bulaşıcı özelliğinin azaldığını gösteren hiçbir verinin olmadığını kaydetti. Ancak sıcak havalarda, nemli ortamlarda virüsün yaşama şartlarının zorlaştığına dikkat çeken Prof. Dr. Tezer, şöyle konuştu:
"Havaların ısınmasıyla birlikte bulaşıcı özelliği azalmadı; ama insanlarımızın açık alanlarda olması, sıcak olduğu için kalabalık ortamlardan kaçınmasıyla birlikte vaka sayıları da azaldı. 'Havalar ısındı, artık virüsün bulaşma özelliği azaldı' diye bir olayımız yok. Avrupa ülkelerinde insanlar toplu halde faaliyetler göstermiyorlar ve doğal olarak vaka sayıları daha hızlı azalıyor. Ülkemizde maalesef kapalı ortamlarda kurallara uymadan yapılan taziyeler, düğünler, nişanlar, küçük alanlarda, kapalı ortamlarda, insanların maske takmayıp toplu halde mesafe kurallarına dikkat etmeden bulunmaları sebebiyle vaka sayılarımız daha yavaş azalıyor. Bunlara dikkat edilirse emin olun birçok ülkedeki gibi vaka sayılarının daha hızlı azalıma geçeceğini söyleyebiliriz. Biz bu faaliyetleri yapalım; ancak kurallara dikkat edelim. Düğünlere gidelim ama daha az kalabalık gidelim, daha az kalalım. Maskemizi takalım, oynamayalım, kurallara uyalım. Mümkünse bunları açık alanlarda yapalım. Bunları sağladığımız sürece ülkemizde yavaş düşüş değil, daha hızlı bir düşüşün olacağını söyleyebiliriz."