09.04.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
MERT İNAN - Çöl tozları her yıl bir kez Avrupa'ya kadar ulaşırken bu yıl Avrupa kıtası tam 3 kez çöl tozları ile karşılaştı. Son 1 haftadır yaşanan fırtına ise en şiddetli fırtına oldu. İstanbul’u etkisi altına alan çöl tozları, hava kirliliğine yol açarken, Asbest Ölçüm Uzmanı Kimyager Kenan Yıldız ilginç bir araştırmaya imza attı. Asbest farkındalık haftası kapsamında İstanbul'a yağan çöl tozlarını laboratuvarda inceleyen Yıldız ve ekibi, toz numunelerinde akciğerlerde tahribat yaratacak 3-10 mikron boyutunda silisyum tespit etti. Yıldız araştırmayı Milliyet’e şöyle anlattı:
‘İstanbul’a ulaştı’
“1 Nisan günü özel aracımızı yıkattıktan sonra, Kadıköy-Sancaktepe güzergâhında yola çıktık. Yağan yağmur sonucu aracın üstünde bariz şekilde çamur gözlendi. Aracımız 6 Nisan sabahına kadar her günde 8 saati aşkın süreyle açık otoparkta bekletildi. 6 Nisan'da numuneler aldıktan sonra bu kez saat 10.00’da Avrupa yakasına geçerek, Bağcılar, Gaziosmanpaşa, Eyüpsultan, Cebeci ve Sultangazi güzergahlarında hareket ettik. 3 saat Bağcılar'da, 2 saat Sultangazi'de konaklama yaptıktan sonra ikinci kez numune alarak laboratuvarda inceledik. 7 Nisan günü SEM/EDX cihazı ile yaptığımız incelemede numunelerde silikozis hastalığına yol açan 3 ile 10 mikron küçüklüğünde yoğun silisyum tespit ettik. Normalde 30 mikrondan daha büyük halde doğada bulunan silisyumun çöl tozlarıyla çok küçük parçalar halinde binlerce kilometre öteden İstanbul’a ulaştığını tespit ettik. Daha uzun bir zaman diliminde ve yağışsız dönemde yapsaydık çalışmayı hafriyat kaynaklı asbest riskinin olacağından eminiz."
‘Açık alanda maske kullanın’
Öte yandan Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu 1'inci Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Bayram çöl tozlarında doğal minerallerin yanı sıra sanayi ve tarım kimyasallarının da bulunabieceğine dikkat çekerek, "Bu şiddetli fırtınalar ile ulaşan çöl tozlarının solunması sonucunda solunum ve kalp, damar hastalıkları ortaya çıkabilir. Kronik hastalıkları olanlar başta olmak üzere kapalı ortamda kalın. Dışarı çıkıldığında ise ağız ve burnu maske ya da ıslak bezle kapatın" dedi.
Kimyasal tanecikler
Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Elif Dağlı da PM 2,5 olarak adlandırılan partikül maddenin solunum sistemine ulaşabildiğini ve kimyasalları da taşıyabileceğine dikkat çekti ve şunları söyledi: “Soluduğumuz havada çöl tozları gibi doğal minerallerin taneciklerinin yanı sıra sanayi ve tarım etkinlikleri ile oluşan kimyasal tanecikler de bulunabilir. Havada olmaması gereken bu partiküler maddeler, bağışıklık sistemi yanısıra kalp-dolaşım ve solunum sistemine zarar verir” ifadelerini kullandı.