01.11.2022 - 18:33 | Son Güncellenme:
Fahrettin TOKER/ KIRŞEHİR (DHA)
Olay, geçen 25 Mart'ta saat 16.00 sıralarında Bağbaşı Mahallesi, Ağbayır mevkinde meydana geldi. Özel şirkette çalışan Hasan Aydoğan ve Ahi Evran Üniversitesi Sağlık Bilimleri Meslek Yüksekokulu'nda Yaşlı Bakım Bölümü öğrencisi kız arkadaşı Şeyma Demir, 40 BB 601 plakalı otomobilde bulundukları sırada yanlarına Kırşehir Belediyesi'nde 8 yıldır güvenlik görevlisi olarak çalışan Şefik Ekici ve Sami Aydoğan geldi. Ellerindeki kelepçelerle kendilerini polis olarak tanıtan güvenlik görevlileri, Şeyma Demir ve Hasan Aydoğan'dan araçtan çıkmalarını istedi.
Hasan ve Şeyma, araçtan indikten sonra duruma tepki gösterdi. 2 kişi, Aydoğan ve Demir'in ellerini ters kelepçeleyerek otomobillerine bindirdi. Daha sonra bölgeden 50 kilometre uzaklaşarak, Kortulu köyü yakınlarındaki Kızılırmak Nehri'ne geldi. Burada Hasan Aydoğan ve Şeyma Demir'i öldüren şüpheliler, cesetlerini de nehre attı. Otomobili de temizleyen şüpheliler, köyden uzaklaştı. Çocuklarına ulaşamayan aileler, durumu polise bildirdi. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, Bağbaşı Mahallesi, Ağbayır mevkinde ormanda terk edilmiş otomobil ihbarı aldı. İncelemede, otomobilin Hasan Aydoğan'a ait olduğu belirlendi. Polisin aramasında araçta ikiliye ait cep telefonları, mont ve Şeyma Demir'e ait kişisel eşyaların olduğu çanta bulundu. Çalışmalarını bölgede yoğunlaştıran ekipler, çevredeki güvenlik kamerası görüntülerini incelemeye aldı. İncelemede beyaz bir otomobilin Hasan Aydoğan ve Şeyma Demir'in bulunduğu alana gelip, kısa süre sonra uzaklaştığı belirlendi. Mobese görüntülerinde Hasan ve Şeyma'nın otomobilde olduğu belirlendi. Gözaltına alınan Şefik Ekici ve Sami Aydoğan, emniyetteki işlemlerinin ardından mahkemece tutuklandı.
CANSIZ BEDENİ ÇOBAN BULDU
İki şüphelinin 'Cesetleri Kızılırmak Nehri'ne attık' itirafı sonrası polis, jandarma, sağlık, AFAD ve su altı arama kurtarma ekipleri, bölgede çalışma başlattı. Şeyma Demir, olaydan 3 gün sonra cesedi kıyıya vurmuş halde bulundu. Demir'in ellerinin ters kelepçelendiği, ayaklarının iple bağlandığı ve ensesinden tabancayla vurularak öldürüldüğü belirlendi. Kayıp olan Hasan Aydoğan'ın cesedine ise 77 gün sonra ulaşıldı. Ceset, çoban Hızır İlyas Aydemir tarafından kente yaklaşık 35 kilometre uzaklıktaki Kızılırmak Nehri'nde bulundu. Sudan çıkarılan Aydoğan, otopsi için Ankara Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından Aydoğan’ın cenazesi Dedeli Köyü'nde toprağa verildi.
SANIKLARIN İFADELERİ ORTAYA ÇIKTI
Tutuklanan sanıklar Şefik Ekici ve Sami Aydoğan hakkında ise, 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Sanıklar, 25 Kasım'da hakim karşısına çıkacak. Yaşanan olay sonrası sanıkların ifadeleri ortaya çıktı. Sami Aydoğan'ın verdiği ifadede, "9 yıldır Kırşehir Belediyesi'nde güvenlik görevlisi olarak çalışıyorum. Son 1 yıldır Şefik Ekici ile samimi arkadaşlığım var. Olaydan 1 ay önce Şefik bana Şeyma ile görüştüğünü ancak kendisini reddettiğini söyledi. Sonrasında Şefik'e 18-25 aralığında bir kadın Şeyma ile ilgili haberler getiriyordu. Şefik de kıza 100-200 TL para veriyordu. Ancak kızın ismini bilmiyorum. Olaydan 8-9 ay önce Şefik kendisine kurusıkıdan bozma tabanca almıştı. Olaydan 2 gün önce de Şeyma'nın nerede olduğunu öğrendiğini, onu bulup döveceğini söyledi. Bu nedenle benim 40 AAC 364 plakalı otomobilimi istedi. Aracı vermek istemediğim için bana 'birlikte gidelim' dedi. Olay günü aracı ben kullanıyordum. Şefik de yanımda oturuyordu. Biz Hasan ve Şeyma'nın bulunduğu yere gittik. Otomobil içindeki Hasan ve Şeyma yarı çıplak vaziyetteydi. Bunu gören Şefik çıldırdı. Yanlarına gidip kimliklerini istedi. Şeyma, Şefik'i tanımasına rağmen hiçbir şey demeden kimliğini verdi. Hasan da 'ne oluyor?' diyerek kimliğini verdi. Sonrasında Hasan ve Şeyma'yı araçtan indiren Şefik, ikisini bizim bulunduğumuz aracın arka koltuğuna oturttu. Şefik üzerinden çıkardığı kelepçenin bir halkasını Şeyma'ya diğerini ise Hasan'ın bileğine geçirdi. Bana da araç ile ilerlememi söyledi. Araçla Sevdiğin mevkine ilerledikten bir süre sonra Şefik araçtaki Şeyma ve Hasan'ı araçtan indirdi. Şeyma'ya 'bir daha bir araya gelme imkanımız var mı?' diye sordu. Şeyma, 'Ben seni istemiyorum, hoşlanmıyorum' yanıtı verince Şefik belinden çıkardığı tabancayla Şeyma'nın başına 2 el ateş açtı. Şefik sonrasında 15 metre ileride bulunan Hasan'ın yanına gelerek 'niye bu kalleşliği yaptın?' dedi. Hasan'ın cevap vermemesi üzerine ona da 2 el ateş açtı. Sonrasında cesetleri aracın bagajına koyarak, Kızılırmak Nehri'ne attık. Sonrasında aracı temizleyerek ayrıldık. Olay sonrası Şefik bana yemin ettirdiği için yaşananları kimseye anlatamadım" ifadelerine yer verdi.
'SAMİ BANA 'ŞUNLARI BİR KORKUTAYIM' DEDİ'
Sanık Şefik Ekici ise, "Olay günü saat 14.00 sıralarında Sami beni aracıyla evden aldı. Kendisiyle biraz çarşıda dolaştıktan sonra Kortulu köyü yoluna gittik. Orada park halinde bir otomobil gördük. Sami bana araç içindeki kişilerin ilişkiye girdiklerini söyledi. Sami bana 'ben şunları bir korkutayım' dedi. Ben 'vazgeç gerek yok' dedim. Sami beni dinlemeyerek, 'araç içindeki kadını sinkaf edeyim mi?' dedi. Ben buna karşı çıktım. Sami araçtan inerek bana 'sende geleceksin' dedi. Bende korktuğum için indim. Sami aracın yanına gidip, arka kapıyı açarak Hasan ve Şeyma'ya kendini polis olarak tanıtıp, 'siz burada ne yapıyorsunuz? Cinsel ilişkiye mi giriyorsunuz?' diye sordu. Araç içindeki Hasan, Şeyma ile arkadaş olduklarını, bir şey yapmadıklarını, oturduklarını söyledi. Ben kendisine engel olmak isteyince 'sen hiç karışma. Ben senin amirinim. Karakola gidince sana soracağım' dedi. Bunun üzerine ikisini araçtan indirerek kendi aracımıza bindirdik. Güvenlik görevlisi olmam nedeniyle üzerimdeki kelepçenin bir halkasını Şeyma'ya diğerini ise Hasan'ın bileğine taktım. Araçla Kalankaldı köyüne doğru yola çıktık" dedi.
'ŞEYMA 'BU POLİS DEĞİLMİŞ' DİYEREK YARDIM İSTEDİ'
Sözlerini sürdüren Ekici, şöyle konuştu: "Meraların bulunduğu bir alana geldikten sonra durduk ve ben Hasan'ı araçtan indirdim. Sami benden ve Hasan'dan aracın yanından uzaklaşmamızı istedi. Yaklaşık 30 metre uzaklaştıktan sonra durmamızı söyledi. Bu sırada kendisi aracın arka koltuğundaki Şeyma'nın yanına geçti. Bu sırada bağıran Şeyma, 'Bu polis değilmiş, kurtarın beni tecavüz ediyor' diyerek yardım istedi. Sami bize 'Ben çağırana kadar gelmeyin' dedi. Sami aracın içindeki Şeyma ile yaklaşık 6-7 dakika kaldı. Sonrasında araçtan önce Şeyma sonrasında da Sami indi. Şeyma'nın elbiseleri üzerindeydi. Sami araçtan indiğinde pantolonunu düzeltiyordu. Sami'nin kıza tecavüz ettiğini gözümle görmedim ancak Şeyma'nın bağırmasından dolayı tecavüz ettiğini düşünüyorum. Sami araçtan indikten sonra belinden çıkardığı tabancayla Şeyma'ya iki el ataş açtı. Ben korkudan donakaldım. Hatta korkudan altıma kaçırdım. Sonra da Hasan'ı vurdu. Ben kendisine engel olsaydım belki beni de vuracaktı. İki cesedi Kızılırmak Nehri'ne attık. Ardından aracı temizledik. Ben bu olaya hiçbir şekilde gönüllü olarak katılmadım, suçsuzum."