11.03.2018 - 11:36 | Son Güncellenme:
Tolga Şardan
50. günü geride kalan Zeytin Dalı operasyonunda, Racu ve Cinderes’in zayiatsız biçimde TSK’nın kontrolüne girmesi,
Hilal genişledi
Geride kalan haftada, cephenin kuzey orta hattındaki Darmık bölgesinde çatışmalar yaşandı. Operasyon haritalarına göre bu bölgedeki ilerleme biraz zayıf kalmıştı. Ancak, Gülbaba’nın hemen karşısındaki bölgede Küçük Darmık Dağı’nın eteklerindeki 3 yerleşim biriminin İçişleri Bakanlığı’na bağlı Müşterek Görev Gücü (MGG) tarafından kontrol altına alınmasıyla bölge biraz daha genişledi ve güneye doğru ilerleme sağlanabildi.
Burada; TSK, MGG ve ÖSO’nun yeni bir harekât planını uygulamaya koyduğunu söyleyebiliriz. MGG’nin cepheye çıkmasıyla birlikte TSK’ya bağlı birlikler tüm alanlarını MGG’ye bağlı Polis Özel Harekât (PÖH) - Jandarma Özel Harekât (JÖH) - Koruculara bıraktı. MGG, tamamen kuzey cephesini
kontrol altına aldı.
Son aşama kuşatma
Aslında ilk planda, MGG’ye bağlı gruplar, Maydanki Barajı’nın doğusu ve batısından Afrin’e girip güneye ilerleme sağlayacaktı. Fakat, sonradan yapılan düzenlemeyle MGG birlikleri tüm kuzey hattına yayıldı. Bu bölgelerdeki, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na (KKK) bağlı birlikler araziden çekildi, batı cephesindeki başka bölgelere kaydırıldı. Böylece, farklı bölgelerden araziye yapılan girişlerle kolay ilerlemenin önü açılmış oldu.
Hilal şeklinde devam eden temizlik harekâtında gelinen son aşama, Afrin kent merkezinin kuşatılması olarak görünüyor.
Azez tarafından
Bu aşamada, Afrin kent merkezinin kuşatılması amacıyla yeni bir cephenin açılması yönünde yeni planlamalar yapıldığını söyleyebilirim. TSK’nın Kilis’e gönderdiği yeni takviye kuvvetlerin yanı sıra, kuzey cephesinden çekilen KKK’na bağlı birliklerin kullanılacağı yeni cephenin öncelikle Azez tarafından açılması planlanıyor. Yeni cephe Afrin kent merkezine yönelik planlanan kuşatmayı daha da kolaylaştıracak.
Sınırın hemen girişindeki Burseya Dağı’nın ardından güney hattındaki Bafilon Dağı’nın geçen hafta TSK ve ÖSO’nun denetimine geçmesiyle oluşan “zirve hattı”, buradan açılması öngörülen cephenin güvenliğini sağlayacak. Zaten, cuma gecesi Kilis’ten güçlü bir TSK konvoyunun Azez bölgesine geçtiği bilgileri gündeme düştü.
Cephe güvenliği demişken, bir yandan ilerleme sağlanırken, diğer yandan da geride bırakılan temiz alanların güvenliğini sağlanması zorunlu. Özellikle örgütün silah ve mühimmat deposu olarak görünen ve tüneller kazarak tahkimat yaptığı alanların güvenliğini sağlanması, harekâtın başarısı açısından önemli. Temiz alanların güvenliğini sağlanması, Afrin kent merkezine yönelik harekât için hazırlık yapan operasyonel birliklerin yorulmadan ilerlemesi açısından da önemli bir süreci oluşturuyor. Bu nedenle “arkayı tutacak” temiz alanların güvenliğinin sağlanması için bölgeye yeni birliklerin takviyesi gerekiyor.
Takvim için 2 kriter
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avusturya’da yaptığı açıklamada, harekâtın mayısta tamamlanabileceğini söyledi.
Bu takvimlemeyle ilgili görüştüğüm yetkililer, iki gerekçeyle mayıs içinde harekâtın tamamlanabileceğine dikkat çekti. Bölgede havaların ısınacak
olması ve yaklaşan Ramazan’ın harekâtı olumsuz etkilememesi amacıyla sürecin hızlanabileceğini belirtiyor. Harekâtın aşırı uzamasının aynı zamanda birliklerde yorgunluk oluşturabileceğini hesaplamak lazım.
Uzmanlar, Afrin’e yakınlaşılmasıyla birlikte harekâtın yavaş yavaş dönüşüme girdiğini belirtiyor. Harekât, kırsal cephe savaşından şehir savaşı haline gelecek. Bu aşamada, Afrin kent merkezine yaklaşıldığı günlerde, TSK, MGG ve ÖSO’nun yorulması ve yıpranması amacıyla örgütün “oyalama” çatışmalarına başlayacağı değerlendiriliyor. Örgütün, yoğun biçimde tuzaklamalar yaptığı biliniyor. Bu tuzaklamaların çözülmesini önlemek amacıyla sinyal kesiciler kullanılıyor örgüt tarafından. Böylece, Afrin’de olası bir hendek savaşı öncesinde birliklerin hem zayiat vermesi, hem de moral bozukluğu yaşatmayı hedeflediğini değerlendirmek yanlış olmaz.
Cinderes’ten Afrin’e
Son olarak, Cinderes’in TSK tarafından kontrol altına alınması sürecinde dikkat çeken bir husus var. Afrin yolundaki en kritik bölgelerden olan Cinderes beldesinde PKK/PYD’nin yıllar öncesinden savaş hazırlıklarına başladığı biliniyordu. Kaldı ki, Cinderes’ten gelen bilgi ve fotoğraflar, betondan tünellerin nasıl hazırlandığını, tahkimatın ne derecede olduğunu ortaya koyuyor. Cinderes’in herhangi bir zayiat verilmeksizin ve örgütün direnci olmaksızın kontrol altına alınması kuşkusuz güzel bir gelişme. Ancak bazı soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.
Bu kadar tahkimatın yapıldığı ve örgütün büyük önem verdiği kentteki teröristlerin kenti terk etmesi, güçlerin Afrin’e kaydırılması olasılığını güçlendiriyor. Bunun yanı sıra, Münbiç ve Rakka’dan Afrin’e kuvvet sevkinin devam ettiği yönünde bilgiler de gelmeye devam ediyor.