04.04.2014 - 14:12 | Son Güncellenme:
Şenay Güner/Ankara
Üniversite yönetimi; 30 yıl sonra Genelkurmay'dan geri aldığı ve Ankara'nın gözde yerleşim yerlerine yakın olan 200 dönümlük arsanının satışından gelecek kaynağa umut bağladı. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer; "230 milyon lira borcumuz var. Bizim borçlu olduğumuz borçlandığımız kesim Türkiye'deki esnafımız, işadamlarımız, ilaç üretenlerimiz, tıbbi malzeme üretenlerimiz. Bizim bu işadamlarını batırmaya hakkımız yok. Hacettepe'nin borcu nedeniyle batan insanlar var" dedi.
Gül devreye girdi, arsa askerden alındı
Genelkurmay, 12 Eylül askeri darbesinin ardından Hacettepe Üniversitesi'nin Bilkent Bölgesi'nde TSK Rehabilitasyon Merkezi'nin yakınında bulunan 400 dönüm arazisini 30 yıllığına aldı. Ankara'nın gözde yerleşim bölgesinde bulunan arazinin değeri, buradaki lüks konut inşaatları nedeniyle son dönemde yükseldi. Üniversite yönetimi, 30 yılın dolması üzerine araziyi askerden geri istedi. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de sorun rektör tarafından aktarıldı. Gül'ün ve diğer yetkililerin devreye girmesi üzerine, arazinin 200 dönümü üniversiteye geri verildi.
Arsanın satışı tartışma yarattı
Hacettepe Üniversitesi'nin Beytepe'deki 200 dönümlük arazisini satışa çıkarması yeni bir tartışmaya neden oldu. Araziye, ilk iki ihalede teklif gelmemesi üzerine, arazi üçüncü kez ihale edildi.
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Tuncer, araziyi neden satışa çıkardıklarını Milliyet'e şöyle anlattı:
"Temel nedenlerden bir tanesi borçlarımız. Hacettepe Üniversitesi'ni devraldığımızda 2011'in 27 Aralık'ında 270 milyon civarında bir borcu vardı döner sermayenin. Birinci yıl sonunda 200 milyon civarına indi. Şu anda da 230 milyon civarında devam ediyor. Borç artmadı. Oysa 2010 ila 2011 arasında borcunu ikiye katlamıştı Hacettepe üniversitesi. Finansal yönetim düzeldi. Yani, daha fazla borçlanmadan devam edebiliyor üniversite.
Batan işadamları var
Bu borcu ödemek için bir kaynak bulmamız lazım. Çünkü, borçla devam etmek bizim finans maliyetimizi artırıyor. Zamanında parasını alamayacağını bilen firmalar daha pahalıya satıyorlar. Bunu daha fazla devam ettiremeyiz. Kaldı ki bizim borçlu olduğumuz borçlandığımız kesim Türkiye'deki esnafımız, işadamlarımız, ilaç üretenlerimiz, tıbbi malzeme üretenlerimiz. Bunlar da dönmesi lazım. Bizim bu işadamlarını batırmaya hakkımız yok. Hacettepe borcu nedeniyle batan insanlar var. Buna hiç kimsenin hakkı yok.
Soruşturmalar devam ediyor
İki yol var, ya devletimiz bir katkı daha yapar ki ben buna hakkımız olduğunu sanmıyorum. Çünkü, bakın borçları toplarsanız 2 - 3 tane büyük üniversitenin borcu aşağı yukarı birkaç milyar yapıyor. Hani, ülkeyi sallamaya yeter. Bu olmaz. Bu borcu eskiden yapılmış hatalar ama o konudaki soruşturmalar devam ediyor. Şu anda bizim yapacağımız bu borcu kendi özkaynaklarımızla temizleyebilme çabasının içerisine girmektir.
Arsamız olduğunu bilmiyorduk
Böyle bir arsamız olduğunu aslında bilmiyorduk. 12 Eylül'de Genelkurmay'a süresiz ve ücretsiz olarak devredilmiş bir arsa. Sağolsun, Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Milli Savunma Bakanımız ve Genelkurmay Başkanımız elbirliğiyle bir çalışma yaptık. Bu arsanın Hacettepe Üniversitesi'ne tekrar kazandırılması sağlandı. Tapuları bizde. Tahsis falan değil, bu bizim kendi malımız. Tapusu bizde.
Bodrum katlarında ders yapılıyor
46 yıldır asansörü yapılamayan Eğitim Fakültesi bölük pörçük yerlerde, bodrum katlarında ders yapan insanlar. Buna itiraz eden insanların aslında buna çözüm bulmaya yönelmesi lazım. Mimarlık Fakültemiz, konservatuvarımız, Türkiye'deki tek Nükleer Enerji Mühendisliği 40 yıldır çalışıyor ama bir yer ayrılmamış. Bunlar bizim oluşturduğumuz sorunlar değil. Ağırlaşarak gelen sorunlar. Bunu da özkaynağımızla çözebilir. Şu andaki mali durumumuzla bu arsayı herhangi birşeyle değerlendirmemiz mümkün değil. Zaten, üniversitemizle bitişikliği yok. Uzakta bir yerde. Herhangi bir eğitim şeyi yapamayız biz oraya.
Üzerinde tek ağaç yok
Zaten paramız da yok yapacak. Şu anda kendimizi idare edemiyoruz. Bizim, üniversiteler içinde yatırım bütçesi en yüksek olan üniversiteyiz. Ona rağmen, eğer bilimsel araştırma bütçemizi saymazsak 70 milyonluk yatırım bütçemiz var. Sadece Eğitim Fakültemizin inşaatına yetmiyor bu. Bu atılımı yapacak, yepyeni bir Hacettepe oluşturacak ve borçlarımızı ödeyerek yepyeni bir sayfa bir dünya üniversitesi olarak ortaya çıkmamızı sağlayacak bir kaynaktır bu. Niye kullanmayalım. Ülkemiz içinde orada duran bir toprak. Değerlendirilmeyen toprağın kime faydası var? Üzerinde tek ağaç yok"