Hâkimler 8 bin sayfayı tek tek imzalayacak

Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10. maddesiyle görevli özel yetkili mahkemelerin (ÖYM) kaldırılmasının ardından Ergenekon davası kararlarının yok hükmünde olduğu ve mevcut dosya üzerinden yargılamanın yenilenebileceği tartışmalarının gölgesinde hakimler gerekçeli karar için çalışmaya devam ediyor.

Başka bir zorlu süreç
ÖYM’lerin kaldırılmasının ardından yasa gereği henüz gerekçesi yazılmamış hükümlerin gerekçelerinin, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç 15 gün içinde yazılması hükmü gereği bu sürenin bitimine dakikalar kala yazım işlemlerini tamamladıklarını açıklayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, şimdi zorlu başka bir süreç için mesai yapıyor. Hakimler, 7 ay boyunca çalışarak yazdıkları yaklaşık 8 bin sayfalık gerekçeli kararın her sayfasını imzalayacak ve mühürleyecek, daha sonra sürekli kilitlenmesi ve çalışmamasıyla gündeme gelen Ulusal Yargı Ağı’na (UYAP) bu binlerce sayfayı yüklemeye çalışacak.

İşlemin dayanağı CMK
Yaklaşık 8 bin sayfa olması beklenen gerekçe ile ilgili yapılması zorunlu ve zorlayıcı işlemlerin dayanağı ise Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK). Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 232. maddesinin 4. fıkrası, “Karar ve hükümler bunlara katılan hakimler tarafından imzalanır” derken, 7 fıkrası “Hükümlerin nüshaları ve özetleri mahkeme başkanı veya hakim ile zabıt katibi tarafından imzalanır ve mühürlenir” diyor. Bu nedenle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri, 8 bin sayfayı tek tek imzalayıp mühürleyecek.

Büyük evrak yükü
Mahkeme heyeti, 8 bin sayfayı tek tek imzalayıp mühürledikten sonra bu kez UYAP’a yükleme süreci başlayacak. Ancak UYAP, sorunlu bir sistem olduğu için bu kadar kapsamlı bir kararın yüklenmesinde sorun yaşanabileceği belirtiliyor. UYAP sistemine eğer sayfalar yüklenemezse, daha önce Balyoz davasının gerekçeli kararında olduğu gibi heyet kararı tek tek çoğaltıp sanık avukatlarına ulaştırmak zorunda kalacak. Bu da 275 sanık için 2 milyon 200 bin sayfa demek. Kararı klasörlerle dağıtma kararı alınırsa bu her sanık için 16 klasör anlamına geliyor.
Daha önce Balyoz ve Askeri Casusluk davasında mahkemeler gerekçeli kararları dijital olarak vermiş, avukatlar ise bu duruma kararın mühürlü ve imzalı da verilmesi gerektiğini belirterek itiraz etmişti. İtirazın yerinde görülmesinin ardından gerekçeli kararlar mahkemeler tarafından basılı olarak ulaştırılmıştı. Ergenekon davasını Silivri’de 5 yıl boyunca takip eden avukatlar da gerekçeli kararın kendilerine yasa gereği imzalı ve mühürlü olarak verilmemesi halinde Balyoz ve Askeri Casusluk davalarında olduğu gibi itirazda bulunacaklarını bildirdi. Ayrıca avukatlar UYAP sistemi üzerinden evrak takibini yapamadıkları tek dosyanın Ergenekon olduğunu belirterek, gerekçeli kararın sisteme yükmenmesinin çok zor olacağı konusunda hemfikir.

Mahkemeye ‘Gerekçeli karar nerede?’ sorusu
Ergenekon davası avukatlarından Hüseyin Ersöz, önceki gün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdiği dilekçede, süre dolmuş olmasına rağmen neden mahkemenin hala gerekçeli kararı kendilerine tebliğ etmediğini sordu. Ersöz, şöyle dedi:
“15 günlük kesin süre 21 Mart 2014 tarihinde bitmesine karşın mahkemeniz heyeti aynı gün basın mensuplarını duruşma salonuna çağırarak gerekçeli kararın redaksiyonunun sürdüğü bilgisini verdiği bilinmektedir. 24 Mart 2014 tarihinde bazı sanık müdafileri gerekçeli kararı almak için mahkemenizden talepte bulunmuşlarsa da redaksiyon işlemlerinin sürmesi neden gösterilerek kararın kendilerine verilmediği ve konunun HSYK’ya iletildiği bilinmektedir. Bu çerçevede kanunda redaksiyon işlemleri için öngörülmüş bir ek süre bulunmadığı göz önüne alındığında 21 Mart 2014 tarihinde tamamlanmış olması gereken gerekçeli kararın tarafımıza verilmesi aksi halde aradan geçen 7 güne karşın neden verilmediğinin bildirilmesini arz ve talep ederiz” dedi.