28.04.2023 - 11:13 | Son Güncellenme:
Burak EMEK- Serhat ÖZDEMİR/DİYARBAKIR (DHA)
Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümü 2'nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku'dan 5 Ocak 2020'de, kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra haber alınamadı. Diyarbakır'da yaşayan ailesi, Gülistan'ın kaybolduğu gün Tunceli'ye gelip güvenlik güçlerine ihbarda bulundu. Ailenin ihbarıyla arama çalışması başlatıldı. Araştırmalar sonunda Gülistan Doku'nun cep telefonunun, en son Uzunçayır Baraj Gölü’ndeki Sarı Saltuk Viyadüğü'nde sinyal verdiği belirlendi. Viyadük üzerinden geçen aracın kamerasına da yansıyan Doku'nun son görüldüğü bölgede, AFAD Başkanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Ankara, Denizli, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Konya, Malatya, Manisa ve Kahramanmaraş Büyükşehir belediyeleri ile sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve gönüllülerden oluşan 542 kişilik personel, 88 araç, 38 bot, 10 ROV cihazı, 6 dron, 4 sonar ve 3 arama köpeğiyle yapılan aramalara rağmen Gülistan'a ait ize rastlanmadı ve çalışmalar sonlandırıldı.
Gülistan Doku ile ilgili Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, kaybolmasından önce son görüştüğü kişi olduğu belirtilen erkek arkadaşı Rusya doğumlu Zeinal A., 17 Mart 2022'de Antalya'nın Alanya ilçesinde gözaltına alındı. 24 saat gözaltında kalıp Alanya Adliyesi'nde SEGBİS üzerinde sorgusu yapıldı. 4 saatlik sorgunun ardından Zeinal A. adli kontrolle serbest bırakıldı ve yurt dışı yasağı konuldu. Doku dosyasında tek şüpheli olan ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçuyla 15 günde bir imza atma şartı ve yurt dışına çıkış yasağıyla serbest kalan Zeinal A.'nın adli kontrol şartının adreslerinde olmadığı, telefonuna ulaşılamadığı için tebliğ edilemediği öğrenildi. Yazı adresine ulaşamadığı için Zeinal A.'nın polis merkezine gitmeyip imza atmadığı, adresinde bulunmadığı ve telefonlarının kapalı olduğu 24 Ağustos 2022'deki emniyet tutanağına da yansıdı.
ADLİ KONTROL VE YURT DIŞI YASAĞININ KALDIRILMASI İÇİN BAŞVURDU
Zenial A., Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na adli kontrol ve yurt dışı yasağının kaldırılması için başvurdu. Zenial A.’nın talebi, Başsavcılık ve Sulh Ceza Hakimliği’nce ‘kuvvetli suç şüphesi’ bulunduğu gerekçesiyle reddedildi. Doku ailesinin avukatı Ali Çimen, dosyada 3 yıl sonra ilk kez baş şüphelinin savunmasının yapıldığına dikkat çekerek, “O sorgusu sonrası, baş şüpheli için belli yerlere başvurma ve yurt dışına çıkmama yönünde bir tedbir uygulandı. Baş şüphelinin bu tedbire bir şikayeti söz konusu oldu. Bu şikayeti inceleyen Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı ve Tunceli Sulh Ceza Hakimliği, kuvvetli suç şüphesi bulunduğu gerekçesiyle şüphelinin adli kontrole itirazını reddetti. Son yaşanan bir gelişmedir” diye konuştu.
‘BAŞ ŞÜPHELİNİN TUTUKLANMASI GEREKİYOR’
Avukat Ali Çimen, baş şüpheli Zenial A.’nın tutuklanması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
Eğer burada baş şüpheli yönünde kuvvetli suç şüphesi varsa makul olan dosyanın mağduruna da 3 yıldan fazladır ona ulaşılamıyor. Dolayısıyla adli kontrol değil de tutuklamanın söz konusu olması gerekiyor. Tutuklamada belli kriterler var. Birinci kriter kuvvetli suç şüphesi olduğudur. Kuvvetli suç şüphesi Tunceli Sulh Ceza Hakimliği’nin ve Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da kabulündeyse eğer burada artık mağdurun hayatı söz konusu. Mağdurun akıbetini netleştiremedik. Bu kuvvetli şüpheye göre baş şüphelinin tutuklanması gerekiyor. Kaçma şüphesi de var. Kendileri verdikleri dilekçede ‘Yurt dışına çıkmak istiyoruz adli kontrolümüzü çıkarın’ diye. Kaçacağına dair bir şey var. Telefonuna ulaşılamadı, emniyetin tuttuğu tutanakta adli kontrolün de gereğini yerine getirmemişti. Gereğini yerine getirmediğine dair de bir tutanak dosyamızda vardı. Tüm şartlar tutuklanmasını gerektiriyordu. Bir an önce etkin ve etkili bir soruşturmanın yapılarak en azından tedbiren tutuklanması gerekir. Normal bir trafik kazasında bile şüpheli tedbiren tutuklanır ona zarar gelmesin diye. Burada 3 yıldan fazladır, kendisinden haber alamadığımız bir mağdurumuz var. Düşünceler ilk aşamada, intihara yönelikti ama o algı da çöktü dosyada. Dolayısıyla insanın öldürülmesiyle dosyanın ele alınması gerekiyor. Gülistan’ın akıbeti aileye olan borcumuzdur. Bir an önce ortaya çıkmasını bekliyoruz.