Gündem'Gözümde canlanır koskoca mazi'

'Gözümde canlanır koskoca mazi'

06.02.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Bir dönemin ünlü gazinoları, geride anılar bırakarak hayattan çekilirken başka konseptlerle devam eden sahne dünyası pandemide büyük yara aldı. Aşı sayesinde koronavirüsle savaş güçlenirken, binlerce kişiye istihdam sağlayan sahne dünyası da şimdi yeni bir gazino anlayışıyla hizmet veriyor

Gözümde canlanır koskoca mazi

AYŞE ÖZDEMİR - SERCAN KISMET - Bir zamanlar Zeki Müren, Gönül Yazar, Muazzez Abacı, Emel Sayın, Bülent Ersoy ve daha nice assolistlerle kadrolarındaki sanatçıların isimleri ışıl ışıl parlardı gazinoların neon lambalarının arasında... Gazinolar, büyük kadrolar yapardı her biri birkaç ay süren programları için. Sahne sırası uvertür şarkıcıdan başlayıp assoliste doğru sıralanırdı. Uvertür şarkıcılar, oryantal, komedyen, pop şarkıcısı, türkücü, solist altı derken müşterilerin karşısına en son zengin Türk Sanat Müziği repertuvarıyla assolistler çıkardı. Gazinoların önlerindeki neonlu lambalarda, gazete ilanlarında ve sahneye çıkışta da aynı sıra takip edilirdi. Bazen sıra kavgaları yaşandığı da magazin sayfalarına yansırdı. Assolistler, güçlü kadrolarıyla da yarışırdı, ayrıca bir de masa meselesi vardı. "Masası var onun" denilirdi, şarkıcıları her zaman dinlemeye gelen hayranları kastedilerek. Çarşamba günleri gazinolarda kadınlar matinesi olurdu. Mahalleden konu komşu süslenip püslenip, pikniğe gider gibi hazırladıkları kuru köftelerle, dolmalarla, böreklerle çöreklerle kadınlar matinesine giderdi. Gazinoda sevdikleri sanatçılarla göz göze, nefes nefese şarkılar dinler, çıkarken de mümkünse imzalı fotoğraflarını alırlardı. Pazar günü de normal matine olurdu. Genellikle pazartesi günleri kapalı olan gazinolar, diğer gecelerde başta İstanbul olmak üzere büyük şehirleri eğlenceye doyururdu.

Haberin Devamı

Birer birer veda

Taksim'deki Büyük Maksim Gazinosu, İstanbul'un simgelerinden biriydi. Ayrıca Caddebostan Maksim, Bebek Belediye Gazinosu, Taksim Belediye Gasinosu, Aksaray'daki Lunapank, Çakıl ve Gar gazinoları, Tepebaşı Gazinosu sektörün birinci sınıf mekânlarıydı. "Gazinocular Kralı" olarak bilinen Maksim'lerin sahibi Fahrettin Aslan da gazino kültürünün oluşmasında en önemli isimdi. Çok sayıda ikinci ve üçüncü sınıf gazinolar da eğlencenin adresleriydi. Sadece İstanbul'da da değil Ankara, İzmir ve Bursa'daki gazinolarda da ünlü şarkıcılar sahneye çıkardı. Ama 1980'li yıllarda televizyonun yaygınlaşması, 1990'lardan itibaren özel TV kanallarının açılması gazinoların kapısına birer birer kilit vurulmasına neden oldu. TV ekranında ünlü şarkıcıları, komedyenleri bedavadan izleyen insanlar, pahalı buldukları gazinolardan uzaklaştı. Bir dönemin sonu da böyle geldi. Gazinoların yerini başka kuruluşlar alırken Taksim Maksim de 2005'te veda etti hayatına.

Haberin Devamı

Pandemi yarası

Sonra başka süreçler yaşandı. Büyük kadrolu gazinoların yerine dar kadrolu sahne programlarıyla devam edildi yaşama. 2020 yılındaysa dünyayı etkisine alan koronavirüs salgını, sahne dünyasını da yaraladı. Ardından aşılar sayesinde virüsle mücadelede mesafe kaydedilirken, bu yıl sahne dünyasının da biraz daha canlandığına tanıklık ediyoruz. Elbette başı yine İstanbul çekiyor. Bu kıpırdanma, sanatçılarla göz göze müzik dolu saatler yaşamaya duyulan özlemi de yansıtıyor; eğlenme hazzının TV'nin cam ekranıyla kıyaslanamayacağını da gösteriyor. Geçmişteki gazinolardan farklı olarak eğlence dünyasının yeni mekanlarında daha kısıtlı kadrolar görüyoruz, bir veya iki solistle, bir oryantalle yapılıyor şimdilerde programlar. Ama belli ki özlenmiş canlı performanslar, müziğinin hakkını veren bir veya iki solist dolduruyor İstanbul'un kulüplerini, geç vakitlere kadar sürüyor sahne coşkusu; hayata renkli birer sayfa açılıyor, şarkıların, türkülerin, muhabbetin arasında... Yeter ki yeni gazinolara, kulüplere de "Aşılarımızı olup" gidelim.

Haberin Devamı

Ünlü seslerden dün ve bugün yorumu

GÖNÜL YAZAR: Eski gazino dönemiyle bugünküler kıyaslanamaz. Günay Restaurant’ta ben hariç herkes sahne aldı. Yıllar önce teklif geldi ama lokanta olduğu için kabul etmedim. Maksim’de 11 kişilik kadro olurdu ve assolistten önce komedyen sahneye çıkardı. İlk dönemlerde Müzeyyen Senar, Behiye Aksoy, Zeki Müren gibi büyük isimlerle çalıştım. Sonra assolist olarak tek başıma program yaptım.

MÜŞERREF AKAY: Gazino dünyasının eski tadı yok. Eskiden sanatı, sesi, yeteneği olmayan bu işi yapamazdı. Şimdi daha çok magazinsel görüntülerle izleyici çekilmeye çalışıldığını görüyoruz. Bu beni rahatsız ediyor ama tabii bir canlılık olmasını da memnuniyetle karşılıyorum. En önemli sorun, hak etmeyen insanların sahneye çıkması.Sadece fiziğe değil, sese ve müzik yeteneğine de önem verilmeli. Çünkü müzik her şeyden önce bir ruhtur, fiziki görüntü değildir.”

COŞKUN SABAH: Sektöre yıllarımı verdim. Eski gazinolarda defalarca sahne aldım. Şimdi eski gazinolara özlem diyerek, iki kişi sahneye çıkıyor. Eskiden 28 - 29 kişilik bir fasıl grubuyla gece başlardı. Sonra uvertürler birkaç şarkı seslendirirdi. Devamında Türk Halk Müziği’nde Belkıs Akkale, Bedia Akartürk ve Ümit Tokcan gibi isimler seyirci karşısına çıkardı. Sonra program Türk Hafif Müziği şarkıları seslendiren Nükhet Duru gibi isimlerle devam ederdi. Ardından Ahmet Özhan, Faruk Tınaz ve Vahdet Vural gibi isimlerin yer aldığı Türk Sanat Müziği’nden şarkıcılar sahneye çıkardı. Nesrin Topkapı, Seher Şeniz ve Prenses Banu gibi oryantaller olurdu. Sonrasında ise Müjdat Gezen ve Ateşböceği Ercan gibi isimlerin aralarında bulunduğu komedyenler seyirci karşısına çıkardı. Son olarak asolist ile gece biterdi. Şimdi bunların hiçbiri yok. 

Haberin Devamı

MUSTAFA KESER: Dünya değişti, müzik ve eğlence anlayışı da değişti. Eskiden öyleydi şimdi böyle... Eleştirilecek bir şey yok, bence günümüzün gerçeği bu. Şimdi ben de assolist olarak haftada 3 - 4 gün konser veriyorum. Saat 24.00’e kadar program yapıyorum, istekleri okuyorum. Benden önce de bir başka kişi sahneye çıkıyor. Sevenlerimiz beni beklerken o sırada sahnede olan arkadaşımızı dinliyorlar. İki yıllık pandemi sürecinden sonra sevenlerimizde bir hasretlik olduğunu da görüyorum, karşılıklı özlemişiz birbirimizi.

Haberin Devamı

SEREN SERENGİL: Şu anda eski gazino kültürü yok. Saat 00.00’da müziği bitirme kuralı olduğu için eskiye dönmek çok zor. Bir de Maksim gibi büyük alanlı mekanlar olması gerekiyor. İstanbul’da sadece iki gazino var. Diğerleri gece kulübü. Assolistler de gece kulüplerinde sahneye çıkmaz. Ben de çıkmıyorum. Bir de yeni gazino sahipleri, eski gazino kültürünü bilen isimlerle çalışmalı... Ayrıca günümüzün gazinoları haftada sadece 2 - 3 gün açılıyor. Oysa biz eskiden süresiz iki ay sahne alırdık. Ama tabii ki buna da şükür.

LERZAN MUTLU: Eski gazino kültüründe çok kalabalık kadrolarla programlar yapılıyordu. Eskiden isim yapmış ama sesi olmayanlar, geçmişin hatrına şimdi sahneden ekmek yiyorlar. O dönem popüler olan herkes sahneye çıkmış, O kötü sesler şu anda piyasaya yeni çıksalar, hiçbir şansları olmazdı.

SERKAN KAYA: Biz uzun süredir gazino kültürünü ayakta tutmaya çalışıyoruz. Cahide gibi mekânlarda gazino kültürünü dinamik hale getiriyoruz. Her konseptin yeri  farklı. Modern gazino kültürü için elimden gelen her desteği veriyorum. Pandemiye karşı da işletmelerimiz kurallara dikkat ediyor. 

‘Halkımız kaliteli eğlenmeyi hak ediyor’

İstanbul Maslak’taki Yeni Gazino, Türkiye’nin en yeni gazinosu gerçekten de... Açıldıktan sonra pandemi nedeniyle ara verdiği hizmetine, Ekim 2021’den bu yana ünlü sanatçılarla ve 100’e yakın çalışanıyla devam ediyor. Biri inşaat, diğeri mobilya sektöründen olan Yeni Gazino’nun sahiplerinden Ahmet Şentürk, her konuda kaliteye önem verdiklerini söyledi. Ahmet Şentürk, ekonomik cesaret örneği vererek böyle büyük bir yatırım yapmalarının nedenini ve Yeni Gazino’nun özelliklerini şöyle anlattı:

“Biz girişimci insanlarız. Gözümüzü budaktan sakınmayarak büyük yatırımlar yapıyoruz. Halkımızın da en kaliteli şekilde eğlenmeyi hak ettiğini düşünüyoruz. Bu nedenle sahnemizde ünlü sesleri ağırlamanın yanı sıra geçmişteki gazinoların aksine mönümüze de çok önem veriyoruz. Mutfağımızda en kaliteli ürünleri kullanıyoruz. Yurt dışında eğitim görmüş olan aşçımız, uluslararası deneyime sahip. Hem müzikte hem lezzette çok iddialıyız. Yeni bir gazino kültürüyle genç kuşaklara da hitap ediyoruz. Yüksek tavanlı, ferah, modern bir mimariye, mesafeli yerleşim planına sahip salonumuz ve sahnemizle de kalite anlayışımızı yansıtıyoruz. Yeni Gazino konseptini yazın da Ege’ye taşımayı planlıyoruz.” Çarşamba, cuma ve cumartesi geceleri açık olan Yeni Gazino’da program yapanlar arasında Hülya Avşar, Selami Şahin, Erol Evgin, Aşkın Nur Yengi, Linet, Serdar Ortaç, Ebru Yaşar, Derya Bedavacı, Yonca Lodi, Merve Özbey yer alıyor, oryantal Nebahat de dans gösterisi sunuyor. Karlı bir İstanbul gecesinde dolu gördüğümüz salonda, yanlarında bir erkek olmadan kadınların grup olarak programı izlemeye geldiğine de tanık oluyoruz. Ardından başka gecelerde de kadınların hemcinsleri olan birkaç arkadaşlarıyla mekâna geldiğini öğreniyoruz. Bu da değişen, yeni gazinoculuğun bir örneği oluyor.