29.05.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Çiğdem Yılmaz - İstanbul
İstanbul Pendik’te Taşlıbayır Türk Telekom Meslek Lisesi öğrencisi 14 yaşındaki Sude Mete, 1.5 yıl önce okul yolunda İETT otobüsünün çarpmasıyla ölmüştü. Otobüs şoförü Tarık Ulka, kazayı ancak son durakta fark etmişti. Hiç tutuklanmayan Ulka, ifadesinde olay saatinde yolun karanlık olduğunu, bir kişiye çarptığını, bir yolcunun kendisine son durakta söylemesiyle öğrendiğini belirtmişti. “Kusurlu olduğumu düşünmüyorum” diyen sürücü adliyede serbest bırakılmıştı.
Adli tıp raporu
Yolun solundan sağına geçmek isteyen Sude Mete’ye çarparak ölümüne neden olan Tarık Ulka hakkında, ‘taksirle ölüme neden olmak’tan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. Şoför duruşmada sol gözünde görme kaybı bulunduğunu belirtmişti.
Bunun üzerine mahkeme, sanığın İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek görme ve işitme kaybının bulunup bulunmadığı yönünde rapor alınmasına hükmetmişti. İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun raporu mahkemeye ulaştı. Raporda Ulka’nın sol gözünde ciddi görme kaybının olduğu belirtilerek, “Şahsın görme bozukluğu bulunduğu, yolcu taşıma niteliğine sahip otobüs kullanmasının uygun olmadığı oy birliği ile mütaala olunur” denildi.
‘Bu kadar ucuz mu?’
Ölen Sude Mete’nin babası Ekrem Mete, duruma isyan ederek şunları söyledi: “Başından beri kızıma çarpan İETT şoförünün gözlerinin bozuk olduğunu dile getirdik. Bu şoförlerin yılda bir defa sağlık kontrolünden geçmesi gerekiyor ama İETT bunu yaptı mı bilmiyoruz. Eğer yaptıysa, bu adam nasıl çalıştırıldı? Çünkü bu adam hem şeker hastası hem de görmüyor. Sude öldükten sonra adamı işten çıkarmışlar. Kızım ölmeseydi, bu adamı çalıştırmaya devam edeceklerdi. 14 yaşındaki kızımın ölümünden bu şoför kadar, onu çalıştıranlar da sorumlu. Olan kızıma oldu. Ne bu adam ne de bir başkası bir gün bile ceza almadı. Biz bir yandan kızımın acısını, bir yandan ise bu adamın bir şey olmamış gibi yaşamına devam etmesinin acısını yaşıyoruz. Bir insanın hayatı bu kadar ucuz olmamalı!”