09.08.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
MELTEM GÜNEŞ
MELTEM GÜNEŞ- Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) raporunda, kuantum teknolojilerinin özellikle algılama, görüntüleme, iletişim ve hesaplamalarda doğa yasalarının halihazırda belirlediği sınırlamaların ötesine geçmeyi, imkânsız görünen yetenekleri vadettiğine dikkat çekiliyor. Kuantum gravimetreler ile hassas yer altı görüntüleme ve tespitinin yapılabileceği belirtilerek, gravimetrelerin drone gibi platformlara konuşlandırılmasıyla Suriye bölgesinde yapılan operasyonlarda karşılaşılan hendek, tünel ve geçit gibi yer altı oluşumlarını derinlik, genişlik gibi yönlerden hassasiyetle tespit edilebileceğine işaret edildi.
10 MİLYAR DOLARLIK PAZAR
Bu alanda harekete geçen Özyurt Silah Sanayii A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Özyurt, bir grup gazeteciye yaptığı değerlendirmede, gelecek 10 yılda Türkiye’de kuantum teknolojilerinin yaklaşık 10 milyar dolarlık pazara ulaşmasının öngörüldüğünü söyledi.
Özyurt, şirket olarak kuantum teknolojileriyle ilgili özel bir birim kuracaklarını aktardı. Kuantum teknolojileri ile isabet hassasiyetlerinin artırılmasının, düşmanı uzaktan tespit etmenin, düşmanın bilgi toplamasına engel olmanın mümkün olacağını anlatan Özyurt, “Geleceğin orduları, kuantum ordusu olacak. Özellikle kuantum teknolojisiyle geliştirilecek insan-makine arayüzünü güçlendiren giyilebilir sensörler süper asker dönemini başlatacak. Güçlü kuantum bilgisayarlar tarafından gelişmiş yapay zekanın etkinleştirilmesi ile Türk ordusu gücüne güç katacak” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın kuantum bilgisayarlar üzerine çalışmalar yürüttüğünü belirten Özyurt, “Çok kısa bir zamanda kuantum bilgisayarlar ile operasyonel faaliyetler daha kolay hale gelecek. Örneğin paletli araçların geçişi için zemin yapısı haritalanabileceği gibi el yapımı patlayıcı ve mayın tehditlerinin bertaraf edilmesi de kolaylaşacak” değerlendirmesinde bulundu.
TÜRKİYE’NİN İLK KUANTUM PROJELERİ: KUDAR VE LİDAR
Türk Savunma Sanayii’nde kuantum teknolojilerinde ilk adım Ocak 2023’te gerçekleştirilen imza töreni ile atıldı. Dönemin Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir tarafından ASELSAN, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi ile Gebze Teknik Üniversitesi’nin birlikte çalıştığı “Mikrodalga Kuantum Radar Bileşenleri Geliştirilmesi” (KUDAR) ile ASELSAN ve Özyeğin Üniversitesi’nin çalıştığı “Kuantum Lidar Geliştirilmesi” (LİDAR) Projelerine Türkiye’nin ilk kuantum projeleri olarak imza altına alındı.
Törende yaptığı konuşmada Kuantum Radar ile geleneksel radarlar tarafından tespit edilemeyen hedeflerin tespit edilebileceğini, LİDAR ile ise varlığı tespit edilemeyen görünmez hedeflerin ifşa edilebileceğini açıklayan Demir, “Lidar ve Kudar projeleri ile kritik bir teknoloji alanına doğru adım atmış, kritik bir eşiği dünyanın birçok ülkesinden önce aşmış olacağız. Kuantum teknolojilerinde nihai hedefimiz ise kuantum bilgisayarlardır” ifadelerini kullanmıştı.
Halen geliştirme aşamasında olan kuantum radar teknolojisi üzerinde ABD, Çin ve Avustralya‘nın çalıştığı biliniyor. Kuantum radarlar geleneksel mikrodalgaları kullanmak yerine, sinyal ve boş fotonlar olarak adlandırılan iki foton grubunu birbirine dolaştırıyor. Geleneksel radarlarda arka plan gürültüsü üreten, düşük yansıtıcılığa sahip nesnelerin tespit edilmesi zorken, kuantum radarında ışınlanmış parçacıklar temas ettikleri yüzeylerle etkileşime girdikleri için hedefin materyalini ve birçok özelliğini tespit edebiliyor.