16.07.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
ELİF ALTIN / İSTANBUL
Adnan Oktar Suç Örgütü’ne yönelik hazırlanan iddianamede, 2 Aralık 2017 tarihinde örgütün hukuk işlerinden sorumlu olan ve Fazıl Say’a açtığı dava ile gündeme gelen Ali Emre Bukağılı ile İstanbul Anadolu Adliyesi’nde daha önce görev yapan Cumhuriyet savcısı Mustafa Lokman’ın gerçekleştirdiği bir telefon görüşmesine yer verildi. Görüşmede Savcı Lokman, Bukağılı’dan kamu görevlisi olan bir ağabeyini ve bir kadını örgüt lideri Adnan Oktar ile tanıştırmak istediğini söylüyor. İddianamede savcı hakkında HSK’ya bildirimde bulunulduğu belirtildi.
Adnan Oktar Suç Örgütü’ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianameye itirafçı ve müştekilerin ifadeleri damgasını vurdu. İşte o ifadeler:
Fönle yatak ısıttırmış
İtirafçı şüpheli Bahar Bayraktar, “Adnan Oktar günde ortalama 12 saat uyur. Kış aylarında yatağını fönle ısıttırır. Ev içinde sadece uzun paçalı iç çamaşırı ile dolaşır, üstü çıplaktır. Yemeğini Merve Büyükbayrak gibi sadece kendisi tarafından onaylanmış kişiler hazırlardı. Başka kişilerin malzemelere dokunması yasaktı” dedi. İtirafçı Ayça Pars ise, “Adnan Oktar kendini çok kültürlü ve sanattan anlayan bir kişi gibi göstermeye çalışmıştır. Canlı yayın sırasında bir konu geçince o konu hakkındaki tüm bilgiler Didem Ürer, Yeliz Sucu ve Merve Büyükbayrak tarafından önündeki tabletlere gönderilirdi” diye konuştu.
İtirafçı Altuğ Revnak da ifadesinde şunları söyledi: “Hatırladığım kadarıyla 2008 veya 2010 yılıydı. Tapınakçılardan olan Timothy Hogan başkanlığındaki dokuz kişilik ekip İstanbul’a getirilerek konferans verildi. 2013 yılı yaz aylarında davet üzerine ABD’de Los Angeles’ta Kabala’nın dünya toplantısına katıldık. Toplantıda 10 bin civarı dünya çapında seçkin insan vardı. Orada Demi Moore, Ashton Kutcher, Al Pacino gibi birçok aktör ve film yapımcısıyla tanıştık. Bu kişilerin iletişim bilgilerini Sinem Tezyapar’a verdik ve onlar bağlantıları devam ettirdi. Üslubunda küfür ve argoyu çok kullanırdı. Bunu da sözde örgüt üyelerinin seviyesine inmek ve karşısında rahat olmamız için bu üslubu kullandığını söylerdi. Emin Koç’a seviyesine inmek için yaklaşık beş dakika küfür ettiğini kendisi anlatmıştı. Uzun süre birine aynı yetkiyi vermezdi. Eğer örgüte bağlılığı yüksek biriyse sürekli eleştirir, çok ağır küfürler eder, ağır eleştirilerde bulunurdu. Örneğin Oktar Babuna’nın bağlılığı yüksek diye örgüt içinde öne çıkmaması için sürekli aşağılar, küfürler ederdi.”
Mason üstada iftira
İtirafçı Ece Koç da şunları anlattı:
“İtalyan Mason Locası’nda Büyük Üstat olan Pilloni birkaç defa davet üzerine Türkiye’ye gelerek yayınlara çıktı. Adnan Oktar’a Mason diplomasını veren kişi de buydu. Bir defasında Pilloni beraberinde Suriye’den Esad’ın siyasi bir adamını birlikte getirdi ve bu kişi ile gizli toplantı yapıldı. Ceylan Özgül örgütten ayrıldıktan sonra Pilloni ile bağlantıya geçmiş. Örgütü kötülemiş ve bunun üzerine Pilloni ile bağlar koptu. Adnan Oktar’ın emri ile bu kişi hakkında araştırma yapılarak yurtdışından internet sitesi açıldı. Bu sitede adamı karalayan, eşinin kızının fahişelik yaptığı, pazarlandığı gibi örgütün klasik yaptığı iftiralar yapıldı. Adnan Oktar canlı yayında masonluk diplomasını yırttı.”
Şikâyet et-çek
İtirafçı şüpheli Akın Gözükan örgütün hukuk işlerinden sorumlu olan Bukağılı ile ilgili şunları söyledi:
“Son dönemde sanal ortamda hakaret edenleri tespit edip şikayetçi oluyorlardı. Sonra bu kişilere ulaşıp özür metni yayınlayıp 500 TL para vermeleri halinde davayı geri çekiyorlardı. Ayda binin üzerinde kişiye işlem yapılmaktaydı. Ortalama 500 bin TL örgüte aktarılırdı.”
‘Alo güzel insan’
İddianamede 2 Aralık 2017 tarihinde Ali Emre Bukağılı ile görüşen Savcı Lokman, kamu görevlisi olan bir ağabeyini ve bir kadını Oktar ile tanıştırmak istediğini söylüyor. Ali Emre Bukağılı: Alo güzel insan nasılsın
Mustafa Lokman: İyiyim koçum. Ee şimdi şöyle söyleyim bizim burda bi abimiz var, diyo beni bi Adnan beyle bi tanıştırın diyo tanıştırabilir miyiz?
Ali Emre Bukağılı: Tanıştırırız, kim abimiz?
Mustafa Lokman: Bunu, konuşuruz ya kamu görevlisi tamam.
Ali Emre Bukağılı: Ne zaman istersen.